“Çığlıklar içeren başarıları bile zalim maşaların emriyle, kimselerce bilinmesin ve daha da üstlere gönderilmesin diye, sümen yani dosya altına itilmiş, tüm çıkış yolları yüzüne kapatılarak, sesi kısılmış, dedesi Kurtuluş Savaşı şehidi, babası Çanakkale gazisi, ağabeyi de Kore gazisi olan bir ailenin evladı sıfatıyla, tek günahı Türk Silahlı Kuvvetleri ve hatta ‘dünyanın ilk kadın pilot albaylığını’ uhdesinde taşıyan” bir yüce kadının; Şenay Günay’ın biyografisi “Değirmenlerle Savaştım”.
Kendi ifadesiyle,”girdiği labirentlerde kaybolmama mücadelesini, itildiği derin kuyulardan çıkma gayretlerinin nasıl sabote edildiğini, çengel atan 20 kollu ahtapotlarla ne zor bir savaş verdiğini” örneklerle anlatmış Emekli Albay Günay. Yaşam biçimini ve felsefesini de elbette…
xxxx
“Kadının barış demek olduğunu hatta bilfiil barışı temsil ettiğini, kadının liderlik ettiği ülkelerin, daima barıştan yana bir safta yer aldığını, bunun bir nedeninin de kadınların dünyaya getirdiği canlı varlığı savaşlarda kaybetmeme dürtüsüyle yani annelik duygusuyla da hareket ederek, savaşa karşı olma görüşünü taşıdıklarına inanan üç çocuk annesi kimliğiyle” bu kitabı yazmaya çalışmış Şenay Günay.
Sabiha Gökçen’i izleyen ve onu idolü benimsemiş Şenay Albay devam ediyor:
“Uçamayacaksın diyorlardı, koydukları engelleri aşıp uçmaya devam ettim.
Yukarıdan aşağıya baktığımda beni kıstırmak ve sırf benim için kapan hazırladıklarını görüyordum, sonunda bana gökleri yasaklamak için ellerinden geleni yaptılar(...)
Sonuçta, ne yazık ki Hava Kuvvetleri hizmetlerim sırasında bir kadın pilotun flash bir statü kazanmasını adeta kabullenemeyen ve işbaşında oldukları için, çeşitli yıldırma yöntemleri de deneyen, bir kısım kiralık akılların baskılarıyla karşılaştım.(…) 1950’ler sonrası hortlayan ve orduya sızmaya çalışan irticanın ve bu anlayışın biz kadınlara karşı bakış açısını ve bu mantalitelere rağmen verdiğimiz, sonrası tüm Harbiyeli genç kızlar olarak takındığımız tavırların anatomisini, daha sonra da bana ve aileme zarar verecek kadar ileriye vardırılan yapay senaryolar karşısında sürekli aklımı kullanarak, nasıl işin üstesinden gelmeye çalıştığıma dair verdiğim çarpan mücadeleyi gözler önüne sermeye çalıştım.”
xxxx
Kendisini bir “Gök Gezgini” olarak da tanımlamış Şenay Albay”. Bakın nasıl?; Hezarfen gibi Avrupa’dan Asya’ya bir solukta süzülen, Karadeniz’in yeşiliyle laciverdini yudum yudum içen , ‘Iğdır’ın al alması ay balam’ diyerek daldığı ovasından, Ağrı’nın muhteşem doruklarına sıçrayan ve Van Gölü’nün mavisinde soluklanan birine kulak veriniz. Zapsuyu’nun kıvrımlarına şöyle bir dolanıp, hudut taşı Hakkari’ye el sallayan, efsanevi Malabadi Köprüsü’ne gömülüp gözlerini Diyarbakır surlarında açan ve Nemrut zirvesinde asırlara meydan okurcasına hala dimdik ayakta duran Komagene kraliyet heykelleriyle, tarihin derinliklerinde sohbete dalıp Akdeniz’in ılık meltemiyle ciğerlerini yıkadıktan sonra, mehtapla buluşan birini hayal ediniz ve bademler çiçek açmışken, Datça’nın dantel dantel koylarını nakışlayarak İzmir’in Saat Kulesi’nden efeleri selamlayan, dağlarında çiçekler açan çiçekleri, içine çekip, asla geçilemeyen Çanakkale şehitlerimiz önünde saygıyla eğildikten sonra zaman tünelindeki yolculuğunu, Kız Kulesi’nde noktal, ‘bize bu coğrafyayı kazandıran Fatih’i ve bu kazanımı dünya önünde tescilleyerek Türk milletine hediye eden Büyük Önder’e minnetlerini arz edenim.”
xxxx
Yazı bir Behçet Kemal Çağlar şiiriyle ve bir Son Söz ile bitsin. Şenay Albay’ın bir görev uçuşunda özel izinle yolcu olarak taşınan (yıl:1961) ünlü şair Behçet Kemal uçakta tüm pilotlara ithaf bir şiir yazmıştır. İşte zmir’e Doğru” şiiri:
“Sis-pus diye ne varsa bir anda yürüyoruz/ Koruyucu kuş gibi ana yurt göklerinde/ 9 Eylül hızıyla İzmir’e varıyoruz/ Al at üzerinde değil ak bulut üzerinde/ Ey havacı kardeşim, bu nasıl devce emek/ Kadife düzlük gibi altımda her uçurum/ Gökte sana komşuyken selamımı söylemek/ Sana imrendiğimi belirtmek istiyorum/ Kederi, kaygıları, dertleri yerde bırak/ Melekler başucuna gelip keyfini sürdün/ Rütbeni sen herkesten daha çok etmişsin hak/ Omzuna yıldızları göklerden topluyorsun”
Son Söz: “Değirmenlerle savaşmış Pilot Albay Şenay Günay’ın bugünlere gelmesine tüm havacılık tarihi tanıktır, tarih değiştirilemez, Yüzyılın İlk Kadın Pilot Albayı’dır o!”