Ve nihayet 2023’ü uğurlamamıza 30 gün kaldı…
Yani “Güle güle eski yıl, hoş geldin yeni yıl” teşrifatçılığına kendinizi hazırlamaya başlayın! demek istedim…
Hoş, “Gelen ağam, giden paşam” diyerek “bulanık suda balık avlayanlar” turnusol kâğıdı misali pusuda bekliyor! Sözümüz 50+1’cilere!
Öyle ya; “iktidar güdüsü” ile kol kola yürüyen Saraycılarla(!), yerel iktidarı elinde bulunduranların yeni yılda görülecek büyük bir hesabı var…
Evet, önümüzdeki 30 günün hesabını-kitabını yapan astrologlar da kolları sıvadılar…
TV ekranlarında işbaşı yapan astrologlar bir yandan “yeni yılın neler getireceğini, götüreceğini” aya-yıldıza bakarak doğum günleri üzerinden haber veriyorlar! Bir de siyasetin falına bakıp 5 ay sonrasının yerel iktidarlarını göz kaş işareti ile anlatmak için sırada bekliyor!
Ha sahi! Millet açlık ve yoksulluk sınırında gezinirken günün fırsatçıları, yani piyangocular da “Talih kuşu size de çıkabilir” çığırtkanlığına başladı değil mi?
Neyse halin; o çıksın falin!”
Size de çıkabilir!
* * *
Bakın ben bu fantezilerle yazıma girerken bankalarda promosyonlarla yeni müşterilere
ulaşmak için kolları sıvamışlar sosyal medyadan evlerimize girmeye başladı. Ama açgözlülükte “sınır tanımayanlar”ın olduğunu da atlamışız meğer!
Ben bir dönem köşe yazılarımı “3-S” başlığı ile okurlarıma sunuyordum. 3-S, yani Spor, Siyaset, Siyaset’in baş harfleri olan 3-S’ler…
Ülkemizdeki tek adam siyasetinin uyguladığı faiz politikaları halkımızı maalesef fakirlik,
yoksulluk sınırı üzerine bir nevi “cambaza bak” taktiği ile oyalarken, ülke de açıkgözler, mantar gibi çıkmaya başladı!
Millet olarak bu görgüsüzleri izledik, izlemeye devam ediyoruz!
Bitti mi? Yok canım; Bu defa günün çok taraftar toplayan milletin gönüllerinde taht kuran, kral, padişah, imparatorlar lakabı ile anılan çok para kazanan futbolcuların aç gözlülüğü ön
plana çıkarıldı. Hem de bir bankanın, şube müdürü hanımın Milli Takımın İmparator lakaplı hocası Fatih Terim üzerinden kurduğu “Futbol Vadisi pususu” taktiği ile kurduğu
11 kişilik oyuncu kadrosu ile topladığı milyon dolarlar ve de 11 milyon doların “sırra kadem basışı” siyasetin de önüne geçti!
Şimdi gelin de “3-S”li yazılara dönmeyin bakalım!
* * *
Bu meslekte orijinim “spor yazarlığı” idi… Yıllarca Milli Futbol Takımımız ve İzmir takımlarının yurtdışı müsabakalarını takip etme fırsatı buldum. Bir dönem yolum İtalya, İspanya’dan sonra Portekiz’e de düşmüştü.
Orada konuşulan tek konu Salazar’ın Üç-F’si idi..
3-F, Salazar’ın meşruiyetinin (1932-68) halkın “Spor, eğlence ve din ile “ uyuşturulması ile sağlandığını ifade eder. Futbolun Portekiz’de önemli yer tutması ve bir Portekiz halk müziği olan Fado, spor ve eğlence ile iliştirilirken Katoliklerin hac noktalarından Fatima, din ile ilişkilendirilmektedir.
İşte bizim spordaki para düşkünlüğünün “Futbol vadisine” kurulan bir pusu olduğuna inanmayın bakalım!
3-S… Yani Spor, Sanat ve Siyaset...
Buna takıntı mı dersiniz, yoksa aşk mı? Meslek hayatımda tam 68 yıldır üzerime yapışan bu üç konu ile geçinip gidiyorum…