Biz, Türk milletine ev dedin miydi, bir zamanlar, televizyon kanallarının tek ve saatlik olduğu yılların efsane dizisi “küçük ev” aklımıza geliverir hemen… Yeni yetişenlerin -ki kendilerine “z” kuşağı diyoruz; onların evleri, kaplumbağaların kabuğu gibi ellerinde taşıdıkları akıllı cihazlar… Daha doğrusu o cihazların içerisindeki uygulamalar…
Ama siz amatör spor ilgililerine, özellikle de amatörün futbol kısmı ile uğraşanlarına ev dediniz mi, amatör evi cevabını alıverirsiniz hemen…
Peki, nedir bu amatör evi? Ankara, İstanbul, Sakarya, Yalova, Kocaeli, Konya, Elazığ, Kilis, Malatya, Bolu, Kastamonu gibi illerimizde bulunan ve illerdeki Amatör Spor Kulüpleri Federasyonlarına (ASKF) ev sahipliği yapmakla beraber, o şehirde bulunan tüm amatör spor kulüplerinin kullanımları için toplantı salonları, mini kamp merkezi, doğal ve sentetik çim antrenman ve maç sahaları, kondisyon merkezleri gibi alanları içerisinde barındıran bir tür spor kompleksi… Hatta idari büro ve deposu olmayan kulüpler için benzer kullanım alanları da sunabilen, tam anlamıyla bir spor mabedi…
Amatör evine birazdan tekrar geleceğiz. Şimdi gelin, Türkiye Futbol Federasyonumuzun (TFF) çiçeği burnunda başkanı Nihat Özdemir’in birkaç gün önceki İzmir ziyaretine kısaca bir göz atalım; Sayın Başkan, İzmir Valimiz başta olmak üzere, şöylece bir devlet erkânını turladı. Sonra da İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis toplantısına katıldı. Bilmeyenler için minik bir bilgi notu; bugünün İZTO Başkanı olan Mahmut Özgener, eskinin TFF Başkanlarından… İki başkan, İZTO Meclis toplantısında, hediye milli takım formalı pozlar vermeyi ihmal etmediler ve Başkan Nihat Özdemir, kürsüden Türk Futbolu ve TFF ile ilgili bilgiler verdi.
Türk Futbolunun marka değerinin artırılması gerekliliğinden bir girdi, Profesyonel Süper Lig ve 1. Lig kulüplerine uyguladıkları finansal fair-play uygulamalarından çıktı. Yayın gelirlerinin yarım milyar doların çok üzerine çıkması gerektiğini, bankalar ile kulüpleri borç batağından kurtaracak projeleri ve protokolleri ürettiklerini açıkladı. Dünya futbol ekonomisinin değerini ve ülkemizin bu dev pasta içerisindeki payını açıkladı.
Ara sıra paranın dışında da sorular geldiği için –yabancı sınırlaması ve stat gibi– onları da şöylece bir savuşturdu.
Amatörler ve amatör evi hususuna elbette ki değinmedi!
Bakınız; Türk Futbolunun en üstündeki yönetici İzmir’e geliyor. Bir dizi temaslarda bulunuyor. Gel gelelim, amatör futbol yatırımlarından ya da benzer girişimlerden söz etmiyor bile…
İzmir’imizin bir amatör evine ihtiyacı olduğunu ve mevcut ASKF yönetiminin, bu konuda yıllardır kendilerini paraladıklarını sağır sultan duydu. TFF üst yönetimi mi duymadı? TFF Yönetim Kurulu üyelerinden biri aynı zamanda Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu (TASKK) Başkanı… Bir diğeri de, Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Spor Hizmetleri Genel Müdürü ve eski TASKK Başkanı…
Sanıyorum, konu İzmir olunca, sadece paranın konuşulacağı yerlere geliniyor. İşin özüne değil! Ya da onların kafalarındaki öz sadece kapital… Öyle ya, futbolun parasal karşılığı daha önemli TFF’ye göre herhalde…
Ve yine sanıyorum ki, İzmir, Amatör Evi hususunda da, stat örneklerinde olduğu gibi kendi göbeğini yine kendi kesecek!
Dipnot; “Kadı kör, kaymakam kör, kendi işini kendin gör” Atasözü.