Yurt dışı gezmek deyince aklıma ilk gelen dört arkadaş 2006 yılında İzmir’den Zürih’e yaptığımız karayolu yolculuğu gelir. İtalya’ya yerleşen arkadaşımız, Çeşme’den feribot bileti bulamayınca karayolu ile İtalya’ya tek başına dönecekti. Uzun yol tek başına çekilmez elbette. Üç kişi ona yol boyunca eşlik edelim istedik. Cumartesi akşamı verdiğimiz karardan sonra hazırlıklara başladık.
Önce -pasaportlarımız yeşil bile olsa- Yunanistan’dan transit vizesi almamız gerekiyordu. Pazartesi ilk iş olarak kurumumuzdan izinlerimizi aldık ve Yunanistan transit vize başvurumuzu yaptık. 2006 yılından bahsediyorum, cep telefonlarının internetin çok çok zayıf olduğu, yurt dışında değil internet kullanımının “Alo” diyebilmenin bile çok pahalı olduğu dönemler. Telefon uygulamalarında GPS uygulaması kullanamayız. Navigasyon cihazları ise çok pahalı. En pratik yol -şimdiye göre eski usul- harita ile güzergahı belirlemek. Yanımıza haritalarımızı aldık ama teknolojiyi kullanmasını her zaman severim, bir internet sitesinden yolla ilgili rotayı kaydedip, sayfa sayfa yazdırdık. Sonra konaklama yerlerini yine internet üzerinden -üstelik taksitle- rezervasyonlarınızı tamamladık. O gece oturup karar vermemizin üzerinden dokuz gün geçmişti. Pazartesi sabah erkenden dört arkadaş, ortalama üstü boylarımızla ve dört sırt çantamızla minik arabaya doluşup Selanik, Üsküp, Belgrad, Viyana, Budapeşte, Zürih yolculuğumuza başladık. Bu benim iş dışında yaptığım ilk yurtdışı gezisi deneyimimdi. (Hatta yurt dışına iş için bir defa çıkmıştım). Dijital fotoğraf makinem ile çekimler yapınca çabuk dolan hafıza kartı problemini ilk defa orada deneyimledim ve aldığım o pahalı hafıza kartını bu nedenle hala saklıyorum. Sadece hafıza kartı değil, hazırladığım dosya bile dolabımda duruyor.
Sonraki yıllarda gerek çekimler gerekse eşim -Ayşegül- ve oğlum -Arda- ile yurtdışı gezileri yapmaya devam ettik. Artık Arda bize eşlik etmiyor ama Ayşegül’le bir ikili olarak devam ediyoruz.
Herkes yurtdışı seyahatlerimizi ne güzel olduğunu söylüyor ama öncelikle pahalı olduğunu düşünüyor. Özellikle paramızın değerini düşününce… Kendinizi kurtaracak kadar “İngilizce konuşmak ve anlamak” işleri çok kolaylaştırıyor ama İngilizce her yerde anlaşmak için yeterli olmayabilir. Eksik bir dalı diğer bir dalla tamamlayabilirsiniz. İngilizce derdimi anlatabiliyor ve anlayabiliyorum. Ama İngilizce yetmezse teknolojiyi daha iyi kullanıyorum. Mesela bir restoranın menüsü İngilizce dışında sadece kendi dilinde olabiliyor. Kolayı, Google Translate veya İOS çeviri. Bu telefon uygulamaları ile çekimler için gittiğimiz Macaristan’da çok rahat siparişler vermiştik. Tüm çekim ekibi artık elinde telefon ile menüyü okuyordu. Tüm ekip arkadaşlarım bana çok basit gelen bir çözümü onlara paylaşınca çok memnun kalmış bana çok teşekkür etmişlerdi.
Çoğu arkadaşımız bu tür gezileri bir tur şirketinden hazır organizasyon satın almadan yapamayacağını düşünüyor. İlk ve en büyük neden maddi olsa da, diğeri yabancı dil bilmek ve geziyi planlamak konusunda tereddütlerinin olması. Tabii vize başka bir sorun. Eğer maddi olarak ve vize olarak hazırsanız, kendi kendinize bağımsız olarak yapacağınız tatil oluyor. Kimse sizi yönlendirmeden kendi kendinize araştırmak, keşfetmek, planlamak ve uygulamak daha iyi olmaz mı? Maddi olarak elimden bir şey elbette gelmez ama küçük ipuçları vermek ve planlama açısından bildiklerimi Belçika seyahatimizin aşamalarını anlatarak paylaşmak istedim.
Yer ve zaman
Yurt dışı gezi planlamasının en büyük masraf ayağı uçak ve konaklama. İnternette uçak bileti için onlarca site ile karşılaşacaksınız. Bu siteler size anlaşmalı oldukları uçak şirketlerinin biletlerini öncelikle yansıtır. Bu nedenle farklı kaynaklardan arama yapmak daha çok seçenek sunuyor. En önemlisi uçak biletleri için bagaj ve check-in detayları. Özellikle bagaj detay bilgileri önemlidir. Özellikle yabancı kaynaklı internet siteleri bilet ücretlerini bir seferde alır. Bazı yerli internet siteleri vade farkı ile taksit yapıyor. Tarih aralıklarını değiştirerek ararsanız büyük (olumlu-olumsuz) fiyat farklarını görebilirsiniz. Tatil için tarih aralıklarını kendinize göre değil de uçak biletlerine göre planlamak gerekebilir.
Belçika gidilecek ülkeler listemizdeydi. Mayıs ayı ortasında arama yaparken hiç ummadığım bir şekilde Haziran son hafta için uçak biletleri çok uygun olduğunu gördüm . Başka tarihler ve yerler bakarken üstelik bayram tatiline gelen Belçika bize sürpriz oldu. Temmuz Ayından neredeyse Ekim ayına kadar bu kadar uygun gidiş-dönüş uçak bileti yoktu. Belçika için Brüksel, Antwerp, Gent ve Brugge olarak dört yer belirledik. Hava durumu sıcak olabilecek gibi öngördüğümüz için 8er kiloluk iki el bagajı ve standart (3 kg) el/sırt çantası yeterli olacaktı. Uçak bileti de ekonomik olmuştu.
Bazı havayollarını check-in işlemleri için ücret talep edebiliyor. Uçuştan belli süre önce check-in işlemini kendiniz yapıyorsunuz. Yanınıza rezervasyon numaranızı ve pasaportunuzu alıp check-in işlemini kendiniz cep telefonunuzdan veya bilgisayardan kolayca tamamlayın. İşlem sonunda biniş kartınızı cep telefonunuza indirmeniz gerekir veya bilgisayarınıza yönlendirip yazdırabilirsiniz. Bagajınızda sıvı veya el bagajında uçak kabinine alınmasında sakıncalı maddeler varsa, önceden check-in olduğu için ayrı bir desk den valizi bagaja teslim edebilirsiniz.
Neden bilmem Türkiye'deki havalimanlarında yeme-içme veya hediyelik satılan ne varsa son derece astronomik rakamlar olduğu için, eğer alanda uzun zaman geçireceksiniz yanınızda önceden su ve yiyecek bulundurmanız faydalı olacaktır. (Haziran 2023 itibarıyla bir su 40 TL. Su otomatlarında 30 TL. Diğerlerini siz tahmin edin)
Konaklama
Otel seçimlerimi “booking.com” , “hotels.com”, “trivago.com”,”tatil.com” sitelerinden yapıyorum. Karar verdiğim oteli bazen yerli internet sitelerinden taksitli satın alabiliyorum. ”booking.com” üzerinden yapmak çok pratik ve kullanışlı geliyor. Belli bir rezervasyon sayısına ulaştığınızda üyeliğinizin statüsü de artıyor. Statü artışının size belli otellerde indirim, ücretsiz bir üst sınıf odaya atama veya ücretsiz kahvaltı gibi avantajları oluyor. Her keseye uygun şehrin istediğiniz bölgesinde konaklamanız için zengin bir otel seçeneği var. Aynı otel için anında rezervasyon veya otele girişte rezervasyon veya iptal seçeneklerini iyi karşılaştırmak ve incelemek gerek. Dezavantajı, rezervasyonları kredi kartından bir defa da alması. Eğer kesin karalıysanız, varmadan aylar önce otelinizi ödemiş de oluyorsunuz başka bir bakış açısı ile düşündüğünüz zaman. Birden fazla yer gezeceğimiz ve tren kullanacağımız için tren istasyonuna yürüme mesafesinde bir otel bulmak bize daha rahat geliyor. Şehir merkezlerine de tramvay-metro veya otobüs ile ulaşım sağlayacaksınız, tren istasyonu yakını iyi bir seçenek. Seçtiğim otelin lokasyonu konusunda veya temizliği, sessizliği, fiyatı ve toplu taşıma kullanmadan ulaşım benim için önemli kriterler. Tüm bu kriterler için yorumları okumanızda fayda oluyor. (ve tatiliniz sonrası diğer gezginlere fikir vermek için siz de yorumlarda bulunmayı unutmayın) Ben harita uygulamaları üzerinde otelin yerini bulmayı ve çevresini gitmeden önce keşfetmeyi seviyorum. Şehre yakın ama toplu taşıma ile merkeze ulaşılacak bir mesafe ise zorunlu olmadıkça pek tercih etmiyorum. Bu tür oteller fiyat olarak daha uygun olabiliyor o zaman tek bir tramvay-otobüs vb. durağına çok yakın olmasına dikkat ediyorum.
Uçak biletimizi aldıktan sonra uçak varış saatine göre kalacağımız yerleri planlamaya başladım. Akşam 19.00 – 20.00 arası uçaktan Brüksel’e inecektik.
Bazı zamanlarda ki bu tatil sezonu olsun olmasın fark etmiyor havaalanlarında pasaport kontrol kuyrukları çok uzun oluyor ve uzun zaman alabiliyor. Sıra size geldiğinde kontrol memuru size “geliş amacınızı, ne zaman dönüş yapacağınızı, nerede konaklayacağınızı vb.” sorar. Orada bunları yanıtlamak için cep telefonundan rezervasyonları bulmaya çalışanlar, başkalarından yardım isteyenleri hep görüyorum. Bunlar da oldukça zaman aldığı için kuyruklar uzuyor. İngilizce bilmeniz değil belgeleri göstermesini bilmek gerekiyor. Çünkü cevabı bile verseniz sizden belge isteyebiliyor. Önceden dönüş uçak biletlerinizin ve konaklayacağınız yerlerdeki rezervasyon onayların yazıcıdan çıktısı alın. Elinizde hazır tutun ve hemen memura verdiğiniz anda işiniz hızlanır ve kolaylaşır.
Pasaport işlemleri eğer kalabalık olursa 1 saat -hatta fazlası- beklediğimiz olmuştu. O yüzden alandan çıkışa 1-1.5 saat desek oradan Brüksel merkez tren ile 25 dakika kadar sürüyor. Yani otele varış sonrası basit bir atıştırma için yakın bir çevre gezisi yeterli olacak ama merkezi göremeyeceğiz. Buna göre İlk akşam Brüksel sonra 2 gece daha olmak üzere 3 gece Brüksel 1 gece Antwerp 1 gece Gent ve 2 gece Brugge bizim için ideal olacaktı.