İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘İzmir Uluslararası Akdeniz Sinemaları Buluşması’, ardından ‘23. İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali’ geride kalıp, 6. Orta Avrupa Film Festivali başlarken, sinema sanatının ülkeler arası anlayış ve işbirliğini geliştirme yönündeki işlevi üzerinde durmakta yarar var.
Bu yıl, ‘İzmir Akdeniz Sinemaları Buluşması’na Akdeniz’in kuzeyinden İspanya, Fransa, İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Yunanistan, Akdeniz’in güneyinden Malta, Lübnan, Filistin, İsrail, Suriye, Mısır, Tunus ve Fas’tan filmler katıldı. Festival programında, ortak yapımcı ülkelerle birlikte otuz ülkeden otuz dört uzun metrajlı film gösterildi. Aralarında 2023 Oscar’larında En İyi Uluslararası Film kategorisine ülkeleri tarafından aday gösterilmiş altı film yer alıyordu: İtalya’nın adayı “Nostalgia”, Yunanistan’ın adayı “Manyetik Alanlar”, Lübnan’ın adayı “Hafıza Kutusu”, Filistin’in adayı “Akdeniz Ateşi”, Tunus’un adayı “İncir Ağaçlarının Altında” ve Mısırlı yönetmen Tarik Saleh’in imzasını taşıyan İsveç’in Oscar adayı “Cennetten Gelen Çocuk”. Hemen hepsi de ülkelerinin gündemindeki can alıcı sorunları beyazperdeye taşıyan ve büyük kısmı çeşitli ülkelerin katıldığı ortak yapımlar.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, İZELMAN ve Kültürlerarası Sanat Derneği işbirliği, İzmir Mimarlar Odası ve Fransız Kültür Merkezi desteği ile düzenlediği festivalin, güvercinin kanadındaki Akdeniz’i simgeleyen afişi ülkemizin önde gelen grafik sanatçılarından Gürbüz Doğan Ekşioğlu imzasını taşıyordu. Afişin, Akdeniz’i bir barış denizi olarak görmek isteyen tüm sinemacıların beğenisini kazandığını söylemeliyim. Sinemamızın ürünleri de, konuklarımızın övgüleri ile karşılaştı. Ferit Karahan’ın “Okul Tıraşı”, Emre Kayiş’in “Anadolu Leoparı”, Selman Nacar’ın “İki Şafak Arasında” ve Nesimi Yetik’in “Dirlik Düzenlik” filmlerinin yanı sıra, bu yaz ‘2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nde Jüri Başkanlığını üstlendikten sonra yıl içinde yitirdiğimiz Erden Kıral’a Saygı bölümünde gösterilen “Gece” ve “Vicdan” filmleri, ülkemizin sorunları ve insan ilişkilerini konu alan başarılı çalışmalardı. Bu filmlerden ikisi, ‘Anadolu Leoparı” ve “İki Şafak Arasında” çeşitli Avrupa ülkelerinin yapımına katıldığı ortak yapım olması, sinemamızın giderek dünyaya açıldığının bir göstergesiydi.
Festival çerçevesinde, filmleri gösterilen yönetmen ve yapımcılarla, ülkemizin sinema meslek örgütleri temsilcilerini buluşturan iki gün süreli bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleşti. Toplantıda, Akdeniz sinemaları arasında ortak yapım ve dağıtım alanlarında işbirliği olanakları değerlendirildi; ortaklaşa bir Akdeniz filmi yapma fikri etrafında öneriler geliştirildi. Umarım, bu proje Kültür Bakanlığı, TRT gibi resmi kurumların ve İzmir’in iş çevrelerinin ilgisini çeker.
Akdeniz Sinemaları Buluşması’nda Fransız Sinemateki’nin kurucusu İzmirli Henri Langlois adına konulan ‘MEDCINE İZMİR Henri Langlois’ ödülü de sahibini buldu, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen törende ödül, Tunuslu yazar ve yönetmen Férid Boughedir’e verildi. Festivalde “Çatıların Çocuğu” ve “Zizou ve Arap Baharı” filmleri gösterilen Férid Boughedir’e ödülü Erden Kıral’ın “Gece” filmindeki oyuncusu Vildan Atasever sundu. Törende, Türkçe, Yunaca, Ladino, Arapça şarkılardan oluşan bir konser veren ‘Salut de Smyrne’ grubu, Akdeniz’in kültürel zenginliğini yansıtıyordu.
İzmir’in festivalleri içinde özel bir yeri olan ‘Uluslararası Kısa film Festivali’ni izleyemedim, çünkü aynı anda başka bir festivaldeydim; Fas’ın başkenti Rabat’ta düzenlenen ‘Yaratıcı Sinema (yazar sineması) Festivali’nde. Burada, Akdeniz ülkelerinden filmlerin yanı sıra, Kanada’dan Çin’e uzanan geniş bir coğrafyadan filmler var. Önümüzdeki Perşembe akşamı sonuçlanacak festivalin en iddialı filmlerinden birinin “Nostalgia”, diğerinin ise Tayfun Pirselimoğlu’nun “Kerr” olduğunu söylemeliyim. Ayrımcılık ve asimilasyon temasını Kanada’daki Kızılderili nüfus üzerinden işleyen Kanadalı yönetmen Caroline Monnet’nin “Bootlegger” adlı filmini de çok beğendiğimi ekleyeyim.
Son olarak, bu gün İzmir’de başlayan ‘Orta Avrupa Filmleri Festivali’ne değinmek istiyorum. İzmir Mimarlar Odası /İzmir Mimarlık Merkezi’nde 23 Kasım akşamıma dek sürecek olan festivalde, ‘Vişegrad Dörtlüsü’ olarak adlandırılan Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’dan birer film var. Sinemaseverlere hararetle tavsiye ederim.