Girdiğim köy bakkalında tartışma alevliydi. Müşteri dedi ki; "Kuru sabit tutacaklar, eğer onun altında bir gelişme olursa aradaki farkı ödeyecekler..."
Bakkal karşı çıktı; "Sen yanlış biliyorsun. Kur o günkü değerinden hesaplanacak..."
Baktım bitecek gibi değil. Aldığım gazetelerin parasını ödeyip çıktım. Bir gün önce de inşaat malzemeleri satan bir dükkanda farklı bir tartışma olmuştu. Müşteri kasiyere çıkıştı; "Geçen gün fiyat artışının artan dolar yüzünden olduğunu söylemiştin. Dolar düştü senin fiyatın aynı. İndirim yok mu?"
Kasiyer sakin bir şekilde noktayı koydu; "Orasını patron bilir..."
Bu iktidara teşekkür etmeliyiz. Hepimizi ekonomist yaptı. Artık iktisat fakültelerinde yıllarca dirsek çürütmüş uzmanlar kadar bilgiliyiz. Hatta bazılarımız daha da bilgili...
Bir tek istisna "Dolar sizi niye ilgilendiriyor. Maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz?" diyen eski maliye bakanı.
Yoksa bizler sular seller gibi öğrendik...
Dolar dizginlenemezse sosyal hayat da dizginlenemez. Yaşayarak gördük. Bir daha da asla unutmayız...
Neyse, bu sorunlu çemberden çıkalım istiyorum. Biraz iyi haberlerden bahsedelim.
Mesela Ege Bölgesi'ndeki oteller yüzde 80 oranında dolmuş. Yılbaşına kadar yüzde yüze ulaşır diyorlar. Daha önce tatillerini yurtdışında geçiren ekonomisi düzgün kitlenin büyük bölümü bu yıl yurtiçinde tatil kararı almış.
Ne iyi insanlar...
Siz yine de etinize budunuza bakın, uygun tatil seçeneğini tercih edin. Ne de olsa artık hepimiz birer ekonomi uzmanıyız.
Ha birde bizim gazetede güzel bir haber vardı. Gecen yıl 220 milyon dolar olan turşu ihracatı bu yıl 300 milyon dolara çıkmış. Hem de 11 aylık bilanço ile. Son bir ayı daha eklerseniz. Durum çok iyi... Allah bereket versin.
Turşuyu küçümsemeyin. Sağlık için faydalarının dışında ekonomiye katkısı var. Turşu sektörü sayesinde ürünlerin tarlada kalma ihtimali azalıyor. Ayrıca taze olarak tüketilemeyecek ürünlerin ekonomiye kazandırılmasını sağlıyor.
Bazen küçümseyici şekilde "Turşusunu mu kuracağız? "dediğimiz çok oluyor.
Aman kuralım. Artık zaman ekonomi zamanı.
Turşu da kuralım, domates biber de dikelim. Kendi başımızın çaresine bakalım. Yoksa kimseden hayır yok bize... Biliyoruz, öğrendik...