Ege’yi, Akdeniz’i küle çeviren yangınların ardından ilk umut ışığını doğanın kendisi yaktı.
Eğri oturup doğru konuşalım. Biz doğaya gereken saygıyı, sevgiyi göstermiyoruz. Kıymetini bilmiyoruz. Bize sunduğu her şeyi hor kullanıp sonra da ah vah edip karalar bağlıyoruz.
Orman yangınlarında da tam olarak bu yaşandı. Ancak kaybettiğimizde anladık değerini.
Geri gelmeyecek sevgiliye ağlar gibi ağladık yangın görüntülerini izlerken…
Ve doğa gözyaşlarımıza dayanamamış olacak, bize “korkma ben hala buradayım” dedi.
***
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğretim görevlisi ve yaban hayatı uzmanı biyolog Dr. Yasin İlemin’in paylaştığı fotoğraflar bu kez sevinç gözyaşlarına neden oldu.
İlemin, sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarla ormanların korkunç yangının ardından yeniden canlanmaya başladığını duyurdu. Dr. Yasin İlemin, fotoğraflarla birlikte şu bilgileri paylaşmış:
“Hayıt, Sandal başta olmak üzere maki türleri tekrar toprak altından sürgün veriyor ve yeşeriyor. Etrafa doğal olarak yayılmış kızılçam tohumları var. İlk yağmurları bekliyorlar sabırsızlıkla. Orman Genel Müdürlüğü çoğu yeri doğal haliyle bırakacak, gerekirse en az müdahale ile ağaçlandıracak. Bakın yanmış orman ve ağaçlara dokunulmadığında neler oluyor! Kızıl başlı örümcek kuşu yanmış ormanın ortasında bir ahlata konmuş!”
***
Fotoğraflara bakmaya doyamadım ben. Makiler yeşermiş, Kızılçam tohumları toprağı kucaklamış, kuşlar da, dalları kurusa da, yeniden ağaçlara, evlerine dönmüş.
Yani yaşam, bitti sandığımız yerden yeniden doğuyor.
Dr. İlemin ayrıca önemli bilgiler de aktarmış. Diyor ki; “Ağaçlandırmadan önce doğal haline bırakmak ve öncelikle doğanın kendi kendini iyileştirmesine izin vermek gerekli.” İlk yağmurlardan sonra tohumlardan yeniden kızılçam fidelerinin büyümeye başlayacağını kaydeden İlemin, önemle şunun altını çiziyor:
“Kendini yenileme kapasitesine sahip bölgelerde ağaçlandırma yapmak yanlış.”
İlk yağmurları tıpkı kızılçam tohumları gibi biz de dört gözle bekliyoruz. Yanan ormanlarda hayat yeniden kendine bir yol bulurken, yağmurlar da onlara can suyu olacak…
Umalım ki yanan bölgelerin büyük bir kısmı kendi kendini yenileyebilecek kapasitededir. Ve yine umalım ki, buralara dokunulmaz! Çünkü artık şunu herkes iyi biliyor ki böyle bir orman yangının ardından bu alanların eski haline dönebilmesi 25-30 yılı bulacak.
Önemli olan bizim doğaya izin vermemiz ve ranta dur diyebilmemiz.
***
Bence doğanın, Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğuşu, her birimize evrensel bir bilgiyi de fısıldıyor:
Her bitiş yeni bir başlangıçtır. Ve her karanlığın ardında elbet bir aydınlık vardır.
Çöpten bir Prenses çıktı
İzmir İnciraltı İlçe Terminali’nin otoparkındaki çöp konteynerinin içinden 4 Ağustos sabahı acı bir feryat yükseldi. Konteynere bakan vatandaşlar, içinde bir deri bir kemik kalmış köpeği görünce şok oldu. Zavallı köpek kafasını bile oynatmakta zorlanıyordu. Sıcak çarpmış olabileceğini düşünerek hayvanı ferahlatmak için üzerine su döktüler. Güneşe ve aşırı sıcağa rağmen köpek tir tir titriyordu.
Vatandaşların ihbarının ardından köpekle ilgilenen yerel hayvan koruma görevlisi ve HAYTAP gönüllüsü Esra Sena Gültekin, o günü şöyle anlatıyor:
“4 Ağustos sabahı çöp konteyneri içinde köpek bulundu diye aradılar. Ben durumunun bu kadar ağır olduğunu bilmediğim için hemen Balçova Belediyesi Veteriner İşleri’ne aldırdım. Ertesi gün veterinerlikten arayıp durumunun çok ağır olduğunu, ayağa kalkamadığını, yemek yemediğini söylediler. İmkanlar daha geniş diye özel veterinerliğe aldırdım. Veteriner hekimler yürümesi konusunda çok umutsuzdu. Çünkü kafasını dahi kaldıramıyor, sağ tarafı çürümesin diye sürekli yattığı taraf değiştiriliyordu.”
Adını Prenses koydukları köpeğin yaşama bağlanması için özel bakım gerektiğini anlatan Esra Sena Gültekin, “Kasları eriyen Prenses’in yeniden ayağa kalkabilmesi için her gün masaj yapılması gerekiyordu. İlçemizin hayvanseverlerinden Mihriban Turhan kaslarını güçlendirmek için masaj yapmaya gitmişti veterinerliğe ama dayanamayıp eve aldı. Prenses her gün iğne oldu, Mihriban hanım da ona sürekli masaj yaptı, onu güçlendirecek besinlerle beslendi ve sonuç olarak 4 günün sonunda canımız ilk adımlarını attı. Kafasını kaldırmaya takati olmayan Prenses şimdi artık yolları yürüyerek, hatta koşarak gidiyor. Bulduğumuz zaman 5.2 kg civarı idi şimdi 6.7 kilo oldu” diye konuştu.
ÜRETİMİN ÇİRKİN YÜZÜ
Veteriner hekimlerin yaptığı muayene ve tetkikler korkunç bir gerçeği de ortaya çıkardı. Prenses, aslında ülkemizdeki binlerce köpeğin kaderini paylaşıyor. O, küçücük kafeslerin içinde sürekli doğurtulan üretim köpeklerinden sadece biri... Bebeklerinin satışından insanlar para kazansınlar diye gün yüzü görmeyen, gösterilmeyen bir can.
Esra Sena Gültekin, “Veteriner hekimler bu canın maalesef damızlık olarak kullanıldığını, uzun süre küçük kafeslere tıktıkları için de kaslarının erimeye başladığını söyledi. Ayrıca biyokimya testinde karaciğer değerleri de kötü çıktı” dedi.
TORBAYA TIKAN AYRI, ÇÖPE ATAN AYRI
Bunu yapan kişilerin bulunması ve cezalandırılması için harekete geçtiklerini ancak şimdilik sonuç alamadıklarını da kaydeden Gültekin şunları söylüyor:
“Olayın ardından çevredeki kamera kayıtlarını inceledik. Bu kayıtlara göre onu çöp kutusuna atıp kapağı kapayan aile gece boyunca orada kamp yapmış; sabah köpek çöpten çıkarılır çıkarılmaz da ayrılmışlar. Ancak şöyle ki, orman içinden gelip köpeği çöp torbası içinde çalılıkların arasına atan farklı, oradan alıp çöp konteynerine atıp kapağı kapatan farklı kişiler. Bunu yapan kişiler hakkında şikayetçi olmak için karakola gittim ama karakol bakanlığa, bakanlık kaymakamlığa yönlendirdi. Şu an araç bilgisine kadar kendi imkanlarımız ile bulduk ve ilgili yerlere dilekçe yazıp gönderdik.”
HAYDİ, BU MUCİZEYİ TAÇLANDIRALIM!
Pamuk gibi bembeyaz tüylü bir terrier olan Prenses, yaklaşık olarak 8 yaşında. Prenses’in şimdi tek ihtiyacı onu sevecek bir ailesi olması ve ömrünün kalan yıllarını güvenli bir yuvada geçirebilmesi.
HAYTAP İzmir Temsilcisi Esin Önder “Bu mucizeyi taçlandırmamız gerek. Çöp konteyneri içinde bulunan bu can ile ilgilenen Mihriban Turhan’a ve Esra Sena Gültekin’e sonsuz teşekkürler. Başına gelenlerden sonra hala gülebilen bu canın çok iyi bir yuva bulması en büyük arzumuz” dedi.
Prenses’e ikinci bir şans vermek isteyenler 0545 391 86 33 no’lu telefona Whatsapp üzerinden mesaj atarak gönüllülerle irtibata geçebilirler.
Daire 16’dan insanlık dersi!
Bu hafta sosyal medyaya damga vuran bir video vardı. Özay Kaya adlı bir vatandaşın sokakta komşularına hitaben yaptığı muhteşem konuşma binlerce kez paylaşıldı, milyonlarca kez izlendi.
Aslında Özay Kaya, Türkiye’nin istisnasız her bir şehrinde yaşanan önemli bir sorunu da gündeme taşımış oldu.
Neydi Kaya’yı bu kadar kızdırıp sokaklarda nutuk atmaya yönlendiren?
Kaya, Tekirdağ Çorlu'da, Muhittin Mahallesi’nde oturuyor. Kaya’nın yaşadığı mahallede, hayvanseverlerin baktığı, sevdiği, kimselere zararı olmayan bir sokak köpeği yaşıyordu. Videodan anlaşıldığı üzere bu can, apartman kapısı açık unutulduğunda –aşırı sıcak havalardan olacak ki– gölge ve serin diye apartmana giriyordu.
Tek derdi bizler gibi yaşayıp gitmek olan bu hayvancağızı bazı komşular belediyeye şikayet ediyordu. İstiyorlardı ki belediye gelsin; yok yere, köpeği doğduğu, büyüdüğü, beslendiği, sevildiği mahalleden alsın, ya barınağa ya da uzaklarda bir yerlere atsın!
Tabii sonunda hayvansever Özay Kaya adlı vatandaş bu haksızlığa dayanamamış olacak ki mahallenin ortasında isyanını dile getirdi.
"Tek biz yaşamıyoruz bu dünyada, hayvanlar da var. Kime zararı var bu köpeğin? Biraz insan olalım" diyor Kaya…
“Apartmanın içine giriyorsa, kapıyı açık tutmayacaksınız” diyor.
“Şu kadarcık yeri çok görmeyeceksiniz bu hayvanlara, herkese söylüyorum. Daire 16’dayım, adım Özay Kaya” diye de bitiriyor sözlerini.
Kızı Ayça Kaya kameraya almış babasının bu isyanını. İyi ki de yapmış.
Helal olsun Özay Kaya, ağzına sağlık.
Bu sözler sadece senin mahallendeki komşulara değil, her yerde, havadan sudan sebeplerle hayvanları toplattıran, onları yaşadıkları bölgelerden koparan herkese gelsin.
BİRAZ İNSAN OLALIM!
Ah ormanlarımız vah ormanlarımız
BBC Türk’te yer alan haber Türkiye’nin orman varlığının son 40 yılda nasıl ve neden azaldığına dikkat çekiyor. Haber yeni değil ama bilgiler çok ama çok önemli. Belki kaçıranlarınız, okuma fırsatı bulamamış olanlarınız vardır diye haberin özetini sizlerle paylaşmak istedim:
Türkiye Ormancılar Derneği'nin araştırmasına göre ülkemizde 1980'li yıllardan başlayarak 2020 yılı itibarıyla 748 bin hektar orman, amacı dışında kullanılmak üzere özel şahıslara, şirketlere ya da kurum ve kuruluşlara tahsis edilmiş. Ayrıca orman vasfını yitirdiği gerekçesiyle 2B arazi kapsamında 620 bin hektar orman alanı da satışa açılmış.
Son 11 yılda ormanlardaki parçalanma oranı tam olarak yüzde 56 artmış. Ormancılık Politikası Uzmanı Profesör Erdoğan Atmış, ormanlardaki bu parçalanmanın ve yaban hayatına ait olması gereken yerlerin insanların aşırı etkileşimli olduğu yerlere dönüşmesinin yangın riski de arttığını vurgulamış.
Haftanın Karesi
“Ya tamam daha fazla fıkra anlatma karnım ağrıdı gülmekten!”
Sosyal Medyadan İnciler: Adım adım İstanbul turu!
Sosyal medyada bu hafta adeta viral olan paylaşımların kahramanı maceraperest bir sokak köpeğiydi… İstanbul’da toplu taşımaya binip yeni yerler keşfetmeye meraklı köpeği görenler fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaştı. Kimi zaman metroda, kimi zaman otobüste, kah Üsküdar’da kah Kabataş’ta görülen köpeğe hem görevlilerin hem de vatandaşların ses çıkartmaması da hayvanseverleri mutlu etti.
Evliya Çelebi gibi İstanbul’u turlayan köpek, görenlerin yüzüne bir tebessüm kondurmaya devam ediyor.
Kimi Takip Etsek?
Sosyal medya kedilerle dolup taşsa da kediseverler için her zaman takip edilecek yeni bir hesap vardır. Instagram’da 536 bin kişinin takip ettiği cats_presidency günlük mutluluk veren paylaşımlar yapıyor. Ağırlıklı olarak sevimli kedi videolarını bulacağınız hesap güne pozitif başlamanıza yardım olacak.
Tombik kızımız en iyi dostunuz olsun mu?
Tombik, 4 yaş civarında, kısırlaştırılmış bir dişi köpek. Sakin, sevecen hem insanlarla hem tüm kedi ve köpeklerle uyumlu bir can. Bir kurumun bahçesinde yaşıyordu ama hayvan sevmeyenler onu orada istemiyor. En iyi dostunuz olacak Tombik için bahçenizde yer açar mısınız? Tel: 0530 692 58 12
Güzel Naomi evinizin neşesi olmaya hazır
Adı Naomi. Karşıyaka Atakent tarafında, bir akşam ana yola fırladı ve son anda ezilmekten kurtarıldı. Geçici yuvada koruma altında olan 1.5 aylık Naomi, güzeller güzeli, yeşil gözlü, uzun tüylü bir kız. Gideceği evin neşesi olacağı, ailesine büyük mutluluk getireceği ise kesin! Tel: 0546 609 15 53
Tosuncuklar yeni ailelerini bekliyor
Seferihisar Bakımevi’nde dünyaya gelen birbirinden tatlı ve tosun yavru köpeklere yuva aranıyor. Anneleri küçük ırk olduğu için fazla büyük olmayacaklar. Onların kaderi sağlıksız barınaklar veya güvensiz sokaklar olmasın. Bu canlar şans meleklerini arıyor. Tel: 0232 743 38 81 / 0532 431 97 80