Dünya genç ve çocuklarının başına musallat edilen Mavi Balina oyununun Türkiye’deki kurbanları da giderek artıyor.
Bilmeyenler için kısa bir hatırlatma olsun; Yasal satışı olmayan oyunda, kullanıcılara şiddet içeren çeşitli emirler veriliyor.
Yöneticiler tarafından atılan linklerle kişisel bilgileri ele geçirilen küçük yaştakiler, tehditlerle oyunu sürdürmeye zorlanıyor. Emirlerin en korkuncu da “kendini öldür!” oluyor.
Sözde oyunun kurucusu Rus bir genç...
Ölenlerin sorumlusu olarak görülüp yargılandığında Philipp Budeiki’in açıklaması da kan dondurmuştu. Budeiki hayatını kaybedenleri “biyolojik atık” olarak tanımlamıştı.
Ölümcül oyunları oynayanlar kamera ile de izleniyor.
Beynin savunma mekanizmasını bozarak hedefine oluşan katil oyunun “anneni darp et, fotoğrafını yolla” gibi akla sığmayan komutları var.
Öte yandan kimilerine göre bu, yabancı istihbarat birimlerinin deneysel bir çalışması...
Bunu iddia edenlere göre, yarın öbür gün bu genç beyinlere, hedef gösterilenler öldürtülecek. Onlara göre bu çok da mümkün; Kendini öldürmeyi göze alan bir çocuk, bir başkasının canını almaya asla çekinmeyecek.
Uzman Psikolog Emre Sipahioğlu “bu bağımlılık çok sinsi... Madde ve alkolden çok daha etkili” derken sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Oyun ödülleri sayesinde mutluluk hormonu tetikleniyor ve bu sayede haz arttığı için bağımlılık oluşuyor.. Kullanıcı internet ortamından uzaklaştırılacak olursa da yoksunluk krizine giriyor. Sadece bu durumdaki genç ve çocukların değil, aynı zamanda ailelerinin de terapiye ihtiyacı oluyor. Çünkü onların da psikolojisi bozuluyor. İlgi ve sevgi ihtiyacı eksikliği olanlar sanal ortamda kolaylıkla istismar ediliyor. Çocuklar anlaşılmak, duyulmak isterler... Onlarla çok zaman geçirin. ”
Rusya ve Fransa gibi ülkelerde söz konusu ölümcül oyunun engellenmesine ilişkin devlet eliyle önlemler alınıyor.
Darısı bizim başımıza...
İlgili bakanlıklar en kısa zamanda gereğini yapar umarım.