CHP’nin geleceği son seçim kayıpları ile daha ciddi biçimde sorgulanmaya başladı. Çünkü ittifaklarla birlikte ülke genelinde yüzde 48 oranında oy alan Kemal Kılıçdaroğlu gitsin diyenlerle kalmalı diyenler arasında uçurumlar oluştu.

Bundan sonra partinin önemli koltuklarını sağ siyasetten gelenler dolduramazsa ne olur? Aslında üreteceğimiz sorular o kadar çok ve karmaşık ki; devam etmeye kalksam nefesiniz kesilir.

Örneğin; neredeyse 700 bin nüfusu barındıran İzmir'in bir ilçesinde komik bir üye sayısına sahip CHP'de etnik yapılar önseçime abanırsa kim seçilebilecek yerlere gelebilir? Yukarıdaki soruyu yadırgamayın sakın. Birebir yaşanmış bir hikayeden alınmıştır. 700 bin nüfusa 21 bin üyesi olan ilçe karar verecek. Bu üyelerin bir bölümü önseçimde kullanılmak üzere veya yakınını belediyelerde işe yerleştirmek üzere partiye kaydedilen ve CHP ile ilgisi olmayan kişiler. Bunun yarısından çoğu da bir inanca mensup kişiler. Buradan sağlıklı sonuç çıkarmak tekeden süt sağmaya benzer.

Anlayacağınız, CHP'de Ankara'da alınan bazı kararların zinhar karşılığı yok.

Doğu ve Güneydoğu'da güçlenmeyen bir CHP önseçimle aday çıkarabilir mi mesela? CHP'de son dönemde iki cesur örnek dışında neredeyse bütün adaylar övündükleri memleketlerine gidip aday olmuyor. Son seçimde Mustafa Sargül'ün Erzincan'a gitmesi gibi.

İstanbul, Ankara ve İzmir dışarıdan gelen adaylarla kevgire döndü adeta. Yüksel Taşkın'ı ve Gökçe Gökçen büyük tepkilere rağmen İzmir'e gönderildi. Peki bu isimlerin niteliklerini karşılayacak İzmir'de siyaset yapan kimse bulunamadı mı? Yanıtı ben vereyim isterseniz. Oğuz Kağan Salıcı böyle uygun gördü! Bu atamaların bana göre İzmir'de iki milletvekili kaybı anlamına geldiğini düşünüyorum.

İlginç atışma

CHP içerisinde seçim sonrası iki gazeteci arkadaşımın sosyal medyadaki atışması yaşadığımız süreci anlatıyor sanki. Bunlardan Çağlayan Bilgen uzun yıllar Milliyet'te çalıştı, ayrıldıktan sonra aktif siyasete karıştı. Şimdi CHP Güzelbahçe ilçe Başkanı Çağlayan Bilgen.

CHP içerisinde olduğu için Bilgen, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nu eleştirenlere kızıyor ve şu sözlerle destekliyor: Sosyal medyada bazı klavye şövalyeleri "Kemal Kılıçdaroğlu kendini nasıl savunacak? İstifa etsin" gibi paylaşımlar yapıyor. Suç mu işledi, savunma yapsın. %48 oy aldığı için mi istifa etsin? Adam partinin önünden geçmemiş. Seçimde hiçbir emek harcamamış, sadece oy vermiş (o da şüpheli, belki sandığa bile gitmemiştir). Kılıçdaroğlu'nun istifasını istiyor. Yahu siz nasıl insanlarsınız? Ne şartlar altında mücadele ettiğini görmediniz mi? Sizin gibi düşünenler olduğu sürece bu iş zaten yürümez. Dün oy verdiniz, bugün linç ediyorsunuz. Nasıl bir anlayış bu karşıda hilenin her türlüsünü yapan, aymazlığın doruğuna çıkan, saldırgan bir güruh var.

Adamı dövmeye, linç etmeye kalktılar, yılmadı. Türkiye'de solun oyu belli. CHP'nin sanki %60 oyu vardı da bu seçimde oyu düştü! Kılıçdaroğlu'nun aldığı oy ortada. Ayrıca Kılıçdaroğlu "mültecileri göndereceğiz" dediği için 2.5 milyon yabancı seçmenin RTE'ye oy vermesi nedeniyle kaybetti. Onu suçlayacağınıza; seçim sürecinde hainlik yapanlara, yani Atatürkçü geçinen, kendi çıkarları için karşıyı destekleyen Oğan'a, kişisel hırsı için CHP'yi bölmeye çalışan İnce'ye kızın. Demode olmuş tencere-tava edebiyatı ile propaganda yapana kızın. Seçim bitti. Türkiye tercihini yaptı, bedeline de katlanacak. Bu defa; bizim anlımız açık, başımız dik. Sonuç olarak, Kemal Kılıçdaroğlu iyi çalıştı, mücadele etti ama kaybetti. Galiptir bu yolda mağlup.

Evet, Çağlayan Bilgen'e adaşı gazeteci Çağlayan Sueli ise şu karşılığı verdi: "74 yaşındaki bir lider için yeteri kadar yenildi! Cehapeyi küçültüp sittin sene meclise giremeyecek partilere güç verdi! Yeteri kadar stratejik hatalar yaptı! Şimdi bütün bunları unutup soruyorum sana? Bir adam bir koltukta, başarılı olabilme olasılığı en yüksek seçimi de kaybediyorsa, kaç sene daha oturmalı? Bu partinin geleceği 74 yaşındaki adam mı kardeşim! Tabii sen de siyasi istikbalin için bir savunma yapacaksın? Ama Kılıçdaroğlu'nun artık bırakması gerektiğine inananlara saldırarak yapma bunu!"

Sizce kim haklı?