Bırak aydın, maydın söylemini…
İnsanlar öldü cayır cayır yanarak…
Üstelik Menemen’deki Kubilay olayını aratırcasına idi kalabalık…
Ellerinde benzin bidonları Allahu-ekber diyerek üstelik aga…
Hangi dinde varsa böyle canilik, hala hazmedemediğimiz acı bir hunharlık…
Bence ülke tarihinin en acı tarih notlarından biriydi…
Hatırladın mı?
….
“İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” diyorlar siyaseten…
Ve İstanbul, referandumda “hayır” dedi.
İktidar partisi “Hatamız nerede diyeceğine” bildiğini okumaya devam ediyor.
Yeni Başkan Mevlüt Uysal… Başakşehir Eski Belediye Başkanı…
Şu hatırlattığım Sivas davasının avukatı…
Şu elinde benzin bidonları ile insan yakanların…
Meşhur Türgev’in kurucu yönetim kurulu üyesi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük oğlu Burak Erdoğan’ın da avukatı…
Hani sanatçı Sevim Tanürek’in ölümüyle sonuçlanan şu meşhur trafik kazası soruşturması…
Onun da avukatı…
Ak Parti Genel başkan Yardımcısı, Hayati Yazıcı’nın avukatlık bürosu ortağı…
Haşema giysisinin isim babası…
Başakşehir’de devlet arazisini Türgev’e cami arazisi olarak devrettiğinden ortalık ayağa kaldıran kişi…
Seçim oldu İstanbul Büyükşehir Meclisi’nde… Hepimiz biliyoruz ki adı “Seçim…” İşaret verildi, o işarete göre seçim yapıldı… Ağır ve bana göre vahim iddia, “Uysal Başkan”ın İskenderpaşa Cemaati, Esat Coşan gurubunda oluşu…
…
Yav kim kim olursa olsun da…
Aynı şeyi sürekli deneyerek farkı sonuç bekleyene en hafif tabirle ahmak denir arkadaşım…
Gitti FETO, geldi bir başka cemaat demezler mi adama?
Maalesef Atatürk demeye, Atatürk Cumhuriyeti demeye dudağım titriyor utançtan bazen…
Anıtkabir’e gitmeye yüzüm tutmuyor arkadaş…
O cemaatin bilmemnesi, bu tarikatın bi şeyi…
Kim bilir neler oldu ki , Kadir topbaş devir teslime bile gitmedi…
Kimbilir, kimin gücü kime yetti…
Kimbilir, kim kime ne arkası çıktı…
Ama şu kesin, bu ülkenin çivisi kökten çıktı…
***
Yandı İzmir…
Yok yok bi şey yok…
Gazetecilik dümeni yaptım, yazı okunsun diye…
Yanan bir şey yok…
Dünya İtfaiyecileri şampiyonası vardı…
Atatürk stadında yapıldı…
Allah için bir İzmirli vatandaş izleyici gelsin…
Yok kimse uğramadı…
Şöyle bir dolandım…
“Dünya şampiyonası İzmir’de” bir bakmak lazım…
Her şey 10 numara da…
Almanya ile Avusturya yok…
Sebep?
….
Sence ?
….
Yazık vallahi...
Bu sataşma, ağalanma, posta koyma işleri buraya getirdi bizi…
Adam sporcusunu dahi yollamıyor arkadaş…
“Dünya Şampiyonası”nda katılımcılar, dağılan SSCB’nin ülkeleri ile Türkiye…
Spora bulaştı işler ,
Maalesef spora da bulaştı…
***
Ver MTV’yi
MTV %40 zam geldi…Niye bu kadar falan diye verip veriştirmek için
Tam penaltı…
Saydır…
Ben orada değilim sayın seyirciler…
Komik olan bi durum var…
Bu tayfa Küba’yı fena eleştirir…
“Ulen 1956 model araba sürüyorlar bu mu sosyalizm “ falan diye…
Al sana liberalizm…
Hem de tam istediğin ve gurur duyduğun türden…
En azından Kübalı onuruyla bir mücadele içinde…
Dim dik, aslan gibi…
Sen?
Öde kardeşim…
Öde…
Çok güzel olacak caddelerimiz…
Doğan görünümlü Şahin bineriz artık…
Haaa
Arkaya yastık, kafa sallayan köpek, hatta ucu ponçikli perde çektirmeyi unutma…
Farlar florasan, korna havalı, illaki teyp arabadan pahalı olsun…
Ver mehteri…
Ver MTV yi…
***
Vatan haini?
Misal araban yok…
Yani MTV ödemeyeceksin…
Zamdan da sanane…
Melih Gökçek’e göre durum sakat…
Vatan haini olmayasın birader…
Koş araba al…
Zamlı vergiden ver…
“Savaşa gideceğiz para lazım…”
Bence bazı adamlara da okkalı bir akıl lazım…
***
Ziya’nın yeri
Karadeniz’de kilosu 8.5 lira olan fındığın, 90 gramı markette nasıl 9 tl olur?...
Karadeniz’den yola çıkan fındığın mide ye inişi 10 katı zamlı…
Tam “Deli Ziya” lık konu…
Ama sorgula bakayım…
Hangi markette?
Üç harfli, üç harfli…
Anladın sen onu…
Göz kırma emojisi, gülen surat, şaşkın surat…
***
DELİ ZİYA ;
“İzmir’in dağlarını beğenmeyen için, dallı budaklı kavaklarımız var… Buyruuuun”
