Çöp kutusu, çöp tenekesi, çöp konteyneri… İnsanlığın önemli icatlarından!
Peki, neden varlar?
Atmak istediğimiz, “çöp” sınıfına giren şeyleri içine atalım diye.
Sokaklara, parklara, kırlara, bahçelere, ormanlara, denizlere, derelere, evimizin içine, kapımızın önüne atmayalım diye akıl etmişiz bu harika nesneleri!
Çöpleri çöpe attığımız müddetçe ve çöpler de düzgün olarak toplanıp, doğru yöntemlerle dönüştürülebildiğinde sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamamız mümkün. Yoksa maalesef pislik içinde yaşamaya mahkumuz!
***
Çöpleri geri dönüşüme uygun şekilde ayrıştırmak da çok önemli ama bugünün konusu işin “en basit” adımı olan çöpü çöp tenekesine atabilmek!
“Atabilmek” diyorum çünkü bu kadar basit bir işlemin her nedense hala kafalarda oturmamış olmasına her gün sokağa çıktığımda hayret etmekten kendimi alamıyorum.
Çöp tenekesinin hemen yanında sokağa saçılmış çöpleri görüyorum.
Çocuk parkındaki çimlerin üzerine atılmış, şişeleri, poşetleri görüyorum.
Yerlerde, kullanılmış maske ve eldivenlere rastlıyorum. Üstelik maskelerinbu şekilde atılması, diğer çöplerden de büyük bir sağlık tehlikesi yaratıyor!
Denizin içinde ve kenarında envaiçeşit plastik atık görüyorum.
Ve kara kara düşünüyorum: NEDEN?
***
Neden 21. yüzyılda hala daha çöplerimizi çöp tenekesine atmaktan aciziz?
Bizi illaki sokağa çöp atmaya teşvik eden nedir?
Bizi çöpü çöp tenekesine atmaktan alıkoyan ne olabilir?
Üşengeçlik desen, neyin üşengeçliği?! Çöp tenekesinin içine atmak yerine gidip hemen yanına çöp atan var sonuçta!
Zamanı yok desen, kaç saniyelik bir iş ki çöp tenekesine çöp atmak?
Yok, işin içinden çıkamıyorum. Bir türlü aklım ermiyor.
***
İnsanların sokağa çöp atma alışkanlığından vazgeçmesi, çöpü doğru yere atma alışkanlığını kazanması için ne yapmak lazım?
Mesela, Türkiye çapında kamu spotu reklamları, koca koca billboardlar mı yapılsa mesela?
“Sevgili vatandaşlar, çöp tenekeleri çöpler atılsın diye var, lütfen kullanmaktan çekinmeyin!” gibi bir reklam metni etkili olur mu?
Çöp duyarsızlığını kırmanın bir yolu olmalı!
***
Uzaklardaki dostların da farkındayız
Penguenler, bizim için çok uzaklarda yaşayan, belgesellerden tanıdığımız hayvanlar. Şirin görüntüleri, smokini andıran desenleri, komik yürüyüşleri ile biliyoruz onları. Bu sevimli hayvanlar maalesef küresel ısınmadan olumsuz etkilenen türler arasında yer alıyor.
Hem penguenlerin dünyadaki varlığını hatırlamak hem de karşı karşıya oldukları tehdidi tüm dünyaya duyurmak için yılda iki defa; 20 Ocak ve 25 NisanDünya Penguen Farkındalık Günü olarak kutlanıyor.
Son 30 yılda pek çok penguen kolonisi iklim değişikliği nedeniyle yaşamını kaybetti. İmparator penguen nüfusunun ise yarısının bu yüzyılın sonuna kadar yok olabileceği tahmin ediliyor. Çünkü yapılan son araştırma; bu türün yüzde 70’inin habitat kaybı nedeniyle 2100 yılına kadar üremek için yeni yerler bulması gerektiğini ortaya koyuyor. Yeni yer bulmak ise, küresel ısınma nedeniyle her geçen gün zorlaşıyor.
Dünya üzerinde nesli tehdit altındaki türlerle ilgili otorite konumundaki Uluslararası Doğa Koruma Birliği'nin verilerine göre:
• 18 penguen türünden 11'inin nesli tükenme riski altında.
• Sadece iki türün nesli şimdilik güvende olarak kabul ediliyor.
• Beş türün nüfusu hakkında ise kesin bilgiye erişilemiyor.
Dolayısıyla tüm çalışmalar iklim değişikliğinin penguenleri etkilediğini ortaya koyuyor. Tabii penguenlerin yaşadıkları bölgelere göre etkilenme oranları da değişiyor.
Antarktika kıtası bir bütün olarak ısınıyor. Ama Güney Yarımküre’deki bölge çok daha hızlı bir ısınma içinde. Bu hızlı ısınma nedeniyle Batı Antarktika Yarımadası'ndaki buzullar küçülüyor ve buzul mevsimi eskisinden daha kısa sürüyor.
Buzul kaybı özellikle bu bölgede kolonileşen İmparator penguenlerine zarar veriyor. Çünkü normalde İmparator penguenler yavrularını karaya bitişik buzulların üzerinde yetiştirir. Ancak Buzullar, daha yavrular olgunlaşıp tüyleri su geçirmez hale gelemeden parçalanıyor; okyanusa sürüklenen penguen yavrularının çoğu bu nedenle yaşamlarını kaybediyor.
Yetişkinler için ise buzul kaybı, yiyecek kaybı anlamına geliyor. Bu da ölüm oranının artmasına neden olan bir başka unsur.
Peki, penguenleri ve iklim değişikliğinden olumsuz etkilenen türleri biz nasıl kurtarabiliriz? Bireysel çabalarla çözümün bir parçası olmamız mümkün mü?
Elbette. Çevre sorunlarına daha duyarlı olarak nesli tükenmekte olan canlılara yardım etmeye başlayabiliriz. Su, yakıt, elektrik gibi enerji kaynaklarının kullanımını azaltarak, doğa dostu ürünler kullanmaya çalışarak biz de bir penguenin yaşama tutunmasına katkı koyabiliriz.
***
Balık kılçıkları hayati tehlikeye neden olabilir!
Karikatürlerde hep kediler balık kılçığı ile tasvir edilir. Halbuki kediler sadece çok ince kılçıkları güvenle tüketebilir, iri, sivri balık kemikleri ise kedilerin ağzını, boğazını parçalayabilir ve hatta ölüme sebebiyet verebilir.
Nitekim geçtiğimiz günlerde HAYTAP üyesi KEÇİ Derneği gönüllüleri de benzer bir vaka nedeniyle seferber oldular. Karaburun’da çöpten balık kılçıklarını yemeye çalışırken çenesine batan kocaman bir kılçık nedeniyle bir kedi ölümden döndü. İhbar üzerine bölgeye giden gönüllüler uzun uğraşlar sonucu yakalayabildikleri kediyi hemen Karaburun Belediyesi Veteriner İşleri’ne götürerek veteriner hekim LügenTektepe’nin uzman ellerine teslim ettiler.
Kılçık başarılı bir operasyonla çıkarıldı. Kedicik ayrıca hazır gelmişken kısırlaştırıldı. Şimdi iyileşiyor. Sağlığına kavuşunca bölgesine geri gidecek. HAYTAP Basın Sözcüsü Şule Baylan tüm vatandaşları da balık kılçıkları konusunda uyarıyor: “Bu kediye ulaştık… Ya diğerleri? Lütfen çöplerinizi hayvanlara yedirmeye çalışmayın. Hayvanları beslemek istiyorsanız, hekimlerin önerdikleri ile besleyin ve mutlaka kısırlaştırma yapın.”
***
Engelli çocuklara güvenli bir sığınak bulalım
Geçen hafta köşemde iş sahiplendirmeye gelince şansız olan hayvanları yazmıştım. O yazıyı okuyanlar mutlaka hatırlayacaktır, engelli hayvanlar maalesef şanssızlar listesinin en üst sıralarında yer alıyor. Aslında çoğu insanın bilmediği bir gerçek var ki; hayvanlar engelleriyle başa çıkmanın, hatta engelleri aşmanın yolunu çok iyi biliyor. Yeter ki güvende olacakları, sevilecekleri bir yuvaları olsun. Çoğu, engelli olduklarını sahiplerine hissettirmiyor bile!
İzmir Menemen’de gönüllülerin besleme yaptıkları bölgeye yakın zamanda üç engelli can bırakılmış. Üç can da bir ayakları eksik olmasına rağmen son derece dinamik ve üstelik genç köpekler.
Sokakta yaşamasına yaşıyorlar ama diğer güçlü köpekler onlara zarar verebilir. Bölgedeki gönüller sahiplendirme ilanı açarak yardım ricasında bulunmuş.
SEVGİYE İHTİYAÇLARI VAR
Onların sesini biz de Can Dostlar köşesinden duyuralım; bu engelli çocuklara güvenli bir sığınak bulunmasına belki ufak da olsa bir katkımız olur.
Ulukent 30 Ağustos Mahallesi1221 SokakTop sahası yanına bırakılan üç köpeğin durumu ile ilgili gönüllüler şöyle diyor: “Bir tanesi çok iyi huylu ama bazı insanlara havlıyor, bir tanesi çok pasif bizim buradaki köpekler dövüyor, kovuyor. Biz mama ve su koyuyoruz ama insanların sesleri çıkmaya başladı. Ya çocuklara bir şey yaparlarsa diye (!). Şikayet edip hayvanların canına bir şey gelmesinden de korkuyorum. Bu köpeklerin bakıma, sevgiye ihtiyaçları var. İki tanesinin arka bacaklarından bir tanesi, bir tanesinin ön bacağı yok.Çok uysal, insana alışık hayvanlar.Çok fazla sokak hayvanı olduğu için ve insanlar istemediği için burada barınmaları çok zor.Sahiplenmek isteyen olursa iletişim telefonu 05309786703 lütfen yuva bulalım.”
***
Sosyal Medyadan İnciler
Geçtiğimiz hafta sosyal medyada son derece faydalı bir paylaşıma denk geldim. Eğer siz de sokak hayvanlarına yardım etmenin kolay, pratik, fazla zahmet gerektirmeyen ama fark yaratabilecek yollarını merak ediyorsanız işte size kıymetli bir liste:
Sokak hayvanlarına yardım etmenin 9 yolu
-
Sahiplendirme ağına yardım edin
-
Barınaktaki hayvanların koruyuculuğunu üstlenin.
-
Yanınızda mutlaka mama bulundurun.
-
Bulunduğunuz bölgedeki veterinerleri bilin.
-
Yemek artıklarını ayırın.
-
ALO 153 hattını arayın, yaralı/hasta bir hayvan gördüğünüzde belediyeden destek isteyin.
-
Güvendiğiniz bir kuruma hayvanlar için bağış yapın.
-
Hayvan hakları için çalışın.
-
Sokakları hayvanlara daha uygun hale getirin.
***
Kimi Takip Etsek?
Bugüne kadar sizlere daha çok kedi ve köpeklerle ilgili birçok sosyal medya hesaplarını tanıttım. Bu hafta ise gökyüzündeki özgür can dostlarımızın eşsiz fotoğraflarını bulabileceğiniz bir Instagram hesabını önermek istiyorum.
Wings_in_light, 32.5 bin takipçisi olan bir hesap. Fotoğrafçı Thomas Jarrold’unvizörüne yansıyan kareleri takibe alın derim.
Direkt link: https://www.instagram.com/wings_in_light/
***
Gofret tam yuvalandı, güzel bir aileye kavuştu derken sahiplenen kişilerin ev sahibi evinde köpek istemediği için baskı yapmaya başladı. Maalesef Gofret için yuva arayışı yeniden başladı. 6 aylık güzel prensesin tüm aşıları tam. Barınaklar, sokaklar değil ömürlük bir yuvası olsun. Tel: 0 530 5442126
Bu güzeli kız, sokakta bulundu. Veteriner kontrolünde hamile olduğu görüldü. Yaklaşık 1 aya doğum yapacak. Bu süreyi geçireceği geçici yuvaya ihtiyaç var. Bulan kişinin evinde iki köpeği olduğu ve çalıştığı için alamıyor ancak bebekler ve anne doğumdan sonra sahiplendirilecek. Tel: 0544 668 93 90
Kara Üzüm, simsiyah tüyleri, şirin mi şirin suratı ile tam bir maskot. Tüm kardeşleri yuvalandı bir tek o kaldı geride. Artık şu kara kedi uğursuzdur batıl inancını geride bıraksak mı? Kara kediler dünya tatlısıdır, candır. 2 aylık bu minnoş da gideceği evin neşesi ve şansı olacak. Tel: O5331709377
***
Haftanın Karesi
Hafta sonunu,gülümseyen bir kare ile selamlayalım. İşte karşınızda mutlu mu mutlu bir kısakuyruklukangru!
Fotoğraf: @cruzysuzy /IG