Her fırsatta konuşuyor. Gündemi değiştirmek için mi yapıyor, yoksa cumhuriyet düşmanlığını mı ortaya koymak istiyor anlamak mümkün değil. İsmail Kahraman, Meclis Başkanı. Kıytırık Ankaray açılış töreninde konuşuyor; Abdulhamit'i göklere çıkarıyor, Cumhuriyet dönemini duraklama devri olarak niteliyor. AKP ile birlikte yine muhteşem bir döneme geçildiğini söylüyor;
"Bir duraklama devri geçirdik. Ve derken şimdi muhteşem bir dönem yaşıyoruz... Şu güzelim töreni görünce 1930'lu yıllarda bir tören resmi aklıma geldi. 3-5 tane tahtayı ufak bir derenin üzerine koymuşlar. Ne günden ne günlere geldik."
Güler misiniz? Ağlar mısınız? Neresinden başlayalım. Bak İsmail Kahraman anlaşılıyor ki bu konuda yeterli bilgi sahibi degilsiniz. Hatırlatalım;
Yere göğe sığdıramadığın Abdülhamit ve devamı nasıl bir ülke bırakmışlar Cumhuriyet kuşaklarına? 13 yıl hiç durmaksızın bir cepheden bir cepheye koşan millet yorgun ve yoksul. Toprağı işleyecek tarımı ilkellikten kurtaracak insan gücü cephelerde yok olmuş. Köyler ortaçağı yaşıyor sıtmadan kırılıyor. Sanayi diye bir şey yok. Şekerden kumaşa tüm ihtiyaçlar dış ülkelerden sağlanıyor, sanayi ürünlerinin tamamı ithal. Dış ticaret yabancıların ve azınlıkların elinde. Kapitülasyonlar, dış borçlar ve Duyunu Umumiye yabancı ülkelere tam bir bağımlılık yaratmış. Yeraltı zenginlikleriyle ilgili en ufak bir bilgi bile yok. Ulaşım zorlukları nedeniyle yetiştirilen ürünler de ihtiyaç bölgelerine zamanında gönderilemiyor. İlkokul çagındaki çocukların yüzde 90'ı okul ve öğretmen yüzü göremiyor. Daha neler neler...
Ha demiryollari mi? 1923'de 4 bin 112 kilometre demiryolu var. 1927'de Kayseri, 1930'da Sivas, 1931'de Malatya,1933'te Niğde, 1934'te Elazığ, 1935'te Diyarbakır, 1939'da Erzurum... Tam 2bin 815 kilometre demiryolu bu ağa katılıyor. Demiryolları tamamen yabancı şirketlerin elinde. 1928-30 yılları arasında bu yoksul milletin parasından 42 bin 400 lira harcanarak hepsi satın alınıyor, millileşiyor.
Ne haber Kahraman? Öyle dediğin gibi 3-5 tahta, ufak bir derenin üzerine konmamış. Ne yapacağız şimdi o ufak dere üzerindeki 3-5 tahtayı?
Bırakın bu gündem değiştirmeyi, ya da cumhuriyete saldırmayı. Muhteşem bir dönem yaşadığınızı söylüyorsunuz da bakın muhalefet milletvekilleri soruyor; Bir milyon 700 bin euro'luk Mercedes Maybach 600 makam aracınız rahat mı? Yeniden donattığınız makam odanızdaki 52 metrekarelik halının bir benzeri var mı? Oğlunuza tahsis edilen bir makam aracı bulunuyor mu? Bunları cevaplayın.
Cevaplayın deyince akıma geldi. Önceki gün bu yaptığınız akıllara zarar açıklamaya en güzel cevabı sıcağı-sıcağına Akhisar-Beşiktaş maçında taraftarlar verdi. Binlerce Akhisarlı ve Beşiktaşlı taraftar dakikalarca susmaksızın haykırdı:
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz."