Aydın / Efeler Belediyesi’nin, bugüne değin kültür yayınları bünyesinde 18 kitap yayımladığını ve çok sayıda kafe kütüphane açtığını işitiyor, okuyordum.

Hatta belediyeye omuz vermek anlamında bir kütüphane de biz açalım istiyordum ve bunun için de Kemal Anadol’u ziyaret etmiş, arkadaşı olan başkan ile benim tanışmamı sağlamasını rica etmiştim. Başkana telefon açıp konuşmuştu bile

Aradan aylar geçse de bir türlü Efeler’e gidememiş, tanışamamıştım başkan ile. Karikatürist, yazar bir arkadaşımla sonunda düştük yollara… 20 Haziran’da Başkan, bugüne değin kitaplarını bastığı yazarlarla bir araya gelip basın açıklaması yapacaktı. Aydınlı Şair- Yazar Ahmet Zeki Muslu ile iletişim kurup 11.00 treniyle Basmane’den çıktık yola.
Trenle ilk kez gidiyordum Aydın’a… 2 saat 45 dakikalık yol yorucu olsa da zevkliydi. Yemyeşil bir doğada ilerliyorduk her yerin sararması gereken bir yaz gününde… Çünkü 2023 yazı, yağmurun hiç ara vermediği ilk haziranımızdı bu yıl. Aslen Çineli olan Ahmet Zeki Muslu karşıladı bizi. 

İLK ŞİİRİN ÖDÜLÜ 

Zeybek yurdu ve efeler durağı olan Aydın’ın tarihini/ kültürünü ve yaşama biçimini anılara dayanarak anlatan yapıtlarıyla, çıkardığı dergilerle, şiirleriyle ve yaşadığı bu kentte düzenlenen kültür- sanat etkinliklerine yaptığı katkı ve önderlikle sanat çevrelerinin bildiği, sevdiği, saydığı Ahmet Zeki Muslu ile Tahsin Şimşek ile birlikte çıkardıkları 'Afrodisyas Sanat' dergisi günlerinden tanışıyoruz biz. Benim gözümde Varlık’tan sonraki en nitelikli edebiyat dergisiydi o.
Düş gücü sınırsız bir babaannenin anlattığı masallar, öyküler ve destanlarla çocukluğunu yaşayan Muslu’nun şairlik serüvenindeki diğer iki önemli kişi de babası Ali Rıza Muslu ve öğretmeni Ali Rıza Ertan… Bahçearası Köyü İlkokulu üçüncü sınıftadır henüz. Öğretmeni, Aydın’da çıkan elindeki çocuk gazetesini göstererek, “Siz de şiir, hikaye yazın, gazeteye gönderelim” deyince Ahmet Zeki özene bezene bir şiir yazıp öğretmenine verir. İnanamaz öğretmeni o şiiri yazdığına… “Ben yazdım” diye ısrar edince hatta öğretmeninden bir de tokat yer. Bu, ilk yazdığı şiirin ödülü (!) olur. O gün anlar, şiir yazmanın tehlikeli bir iş olduğunu…
Öğretmeni ne bilsin onun 1960- 63 yıllarında evlerinin duvarında aslı duran Ajans Türk-Şiirli ve Saatli Takvimi’ndeki şiirleri her gün döne döne okuduğunu, çoğunu ezberlediğini ve onun düşün dünyasına zenginlikler kattığını… 

Tokat nedeniyle bir süre şiire ara verir. Ortaokula başladığında ezbere okuduğu şiirler nedeniyle adı 'Şiirci'ye çıkar. Orta ikinci sınıfta Aydın Lisesi’nin zengin kütüphanesini keşfeder ve Dünya Klasikleri ile tanışır. Okulun en çok kitap okuyan öğrencisi olması nedeniyle meşhur olur. Orta üçte ise Türk Edebiyatı’nın ünlülerini tanımış olur. En çok da kendisine Sabahattin Ali ile Fakir Baykurt’u yakın bulur. Lise 1’de ikinci yılını okurken edebiyat öğretmeni Ali Rıza Ertan’dır. Sonraki yıllarda dost ve arkadaş olacağı/ unutamayacağı Ali Rıza Ertan… Şairliğinin tescili ise 1976’dır. Dönemeç Aylık Edebiyat Dergisi’nde yayımlanan bir şiiri ile…

WhatsApp Image 2023-07-02 at 17.09.58 (1)

ZEYBEK KÜLTÜRÜ

O gün bugün düşünüyor, üretiyor, yazıyor, konuşuyor Ahmet Zeki Muslu. Efeler’de yaptığımız mini turda görüyorum ve öğreniyorum ki belediye, ona gereken değeri veriyor ve ondan yararlanıyor. Kültür müdürü, kültür danışmanı gibi… Tire, Bergama, Salihli gibi ilçelerde yerel tarihçiler tanıdım; yaşadığı ilçenin tarihçesini ortaya çıkaran ve saygı gören tarihçiler… Zeki Muslu da Aydın’ın yerel tarihçisi ve şairi. İsim isim efelerin kimler olduklarını ve zeybek kültürünü ben onun belediye tarafından basılan 'Kısa Kes Aydın Abası Olsun' kitabından öğrendim. Destansı Kıllıoğlu Hüseyin Efe ile Yörük Ali Efe’nin kahramanlıklarını ondan öğrenmiş oldum. Muslu’nun efelik ve zeybeklik ruhu taşıdığını da…

WhatsApp Image 2023-07-02 at 17.09.58 (3)

KİTAP KAFELER

Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay da bir başka zeybek ruhu taşıyıcısı. Haksızlığa, hukuksuzluğa geçit vermeyen bir başkan olmalı ki, şöyle diyor: “Öyle adil olacaksınız ki, bir kişi bile eşit hizmet almadığını düşünmesin.”
Kemer Mahallesi’nde Prof. Dr. Aziz Sancar’ın adını verdiği Matematik ve Bilim Parkı açmış. Başına da bir matematikçi bayanı yerleştirmiş. Sezar Şifreleri, Hilbert Küpü gibi eğlenceli ve eğitici oyun gruplarıyla özgür düşüncenin kapılarının aralanmasına olanak sağlayan olağanüstü güzellikte kocaman bir park. Üç beş ya da on yıl sonra sayısal zeka sahibi çocukların bugünlere oranla ne kadar artacağını merak ettiren bir park burası.

400 öğrenci kapasiteli Otizm Yaşam Merkezi ile otistik bireylerin sosyalleşmesi arzu edilmiş. 4 katlı bu merkezde günlük aktivitelerin gerçekleşmesi için hekim, klinik psikolog, sosyal hizmet uzmanı, ergoterapist, özel eğitim öğretmeni, çocuk gelişimi uzmanı, resim/ müzik ve beden eğitimi öğretmenleri görevlendirilmiş. Benim gibi zihinsel engelliler öğretmenliği yapmış her öğretmen burayı mutlaka görmeli. Ücretsiz ikramların bulunduğu, internet hizmeti verilen, kitap okunan, ders çalışılan 'öğrenci dostu' kitap kafeler ise Türkiye’de aynı nitelikte bir başka örneği olmayan kültür mekânları. Bugüne değin 6 tane açılmış. Kütüphaneci olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Ülkemin hiçbir köşesinde bu denli şık ve nitelikli kütüphane görmedim henüz. Her şeyden önce ikinci el kitap yok kütüphanelerde. Her biri yepyeni. Satın alınarak kurulmuş kitaplıklar bunlar. 6 mahallede 6 harikulade kütüphane. Kitabı, okumayı sevdirmeye yönelik görsellerin de ihmal edilmediği kütüphanelerde sanat dergileri de bulunuyor. Bu seçimde de Ahmet Zeki Muslu’nun parmağı olsa gerek.

WhatsApp Image 2023-07-02 at 17.09.58 (2)

BÜYÜKŞEHİR GİBİ

Down sendromlu bireylerin sosyal ve ekonomik yaşama katkıda bulunmalarını sağlamak, farkındalık oluşturmak ve gündelik yaşamda daha çok yer alabilmelerine olanak sağlamak için açılan Down Kafe ise Aydın’da bir ilk. Ata Mahallesi, Mimar Sinan ve Adnan Menderes mahallelerinde açılan 'Gündüz Bakımevleri' ana babaların yoğun ilgi gösterdiği, uzman eğitimcilerin görev aldığı güven adresleri. Mimar Sinan’dakinin özelliği, nöbetçi kreş olması. Ebeveynler buraya özel işlerini halletmek için bir iki saatliğine yavrularını bırakabiliyorlar. Çocuğun kreşe kayıtlı olup olmaması önemli değil. EFESAM, Serçeköy Kültür Merkezi, Bisiklet Yolu, yeşil alanları, Gastronomi Festivali, Edebiyat ve Sanat Buluşmaları, Ulusal Satranç Turnuvası, Uluslararası Türk Dama Turnuvası, Uluslararası Çevre Film Günleri, Çağdaş Atatürk Fotoğrafları Müzesi ile büyükşehir izlenimi veren Efelerliler, ekonomik anlamda da koruma altında adeta. Efe Bakkal’da yerli üreticilerin ve kadın kooperatiflerinin ürettiği çok sayıda ürün yurttaşla buluşuyor. Hem üreticinin hem vatandaşın yüzünü güldüren bir bakkal bu! Yüzde 100 Kadın Emeği Tarımsal Ürün Fabrikası’nda üretilen sebzeler uygun fiyatla vatandaşa ulaşıyor. 

Sağlığa, kültüre ve spora bu denli önem veriliyor olmasının altında sanki bir hekim eli var gibi… Öğreniyoruz ki sağlık ve kültür işlerine bakan kişi Dr. Eralp Atay. 6 yıl TTB’nin MYK üyeliğini yapmış. ÇYDD’nin Aydın Şubesi kurucu başkanı olmuş. Aydın Tabip Odası’nın da dört dönem genel sekreterliğini yapmış.
Efeler Belediyesi aile boyu diyor ki: “Kentleri var eden, yarına taşıyan sanatçılardır, yazarlardır. Hedefimiz, geleceğe kalacak yapıtlar bırakabilmek… Kültür yayınları bünyesinde bugüne değin 18 kitap yayımlamamız bundan.” 
Ne diyelim? Darısı tüm diğer ilçelerin, illerin başına!