Çocuklarımız hiçbir dönemde bu kadar savunmasız, çaresiz bırakılmadı, hiçbir dönemde böylesine mağdur edilmedi. Çocuk cinayetleri, çocuk istismarları, çocuklara şiddet, eğitimde eşitsizlik böylesine zirve yapmadı.


FİSA Çocuk Hakları Merkezi'nin raporuna göre ülkemizde yeterli önlem alınmadığı için, korunamadıkları için, doğru politikalar yürütülmediği için önlenebilir sebeplerle 2024'ün ilk altı ayında yaşamını yitiren çocukların sayısı 343...
 

***

Hükümetin aile odaklı politikalarının özellikle aile içi şiddeti önlemede yetersiz kalmasının yanında artan muhafazakarlık eğiliminin, özellikle eğitimde tarikat ve cemaat baskılarının da çocukları savunmasız bıraktığı açıkça görülmekte.

Milli Eğitim Bakanı, bütçe görüşmelerinde hiç çekinmeden açıklamıştı: ''2 bin 709 protokolümüz var. Bunların içinde sizin tarikat cemaat dediğiniz bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız toplam on tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz. ''
Şimdi sayın bakana sormamız gerekiyor; bu protokol imzaladığınız tarikat-cemaatlerin içinde 6 yaşındaki kız çocuğuna evlenme izni veren cemaat-tarikatlar var mıdır? Vakıflarının yurdunda 45 erkek öğrenciye tecavüz edilen cemaat-tarikat var mıdır? Ne tür protokoller yaptınız bu sizin STK (!) larla?
 

***

20 bin 243 köy okulunu kapattılar. İlkokul, ortaokul çağında 6-14 yaş arası 32 bin 404 köy ve kasabadaki 745 bin çocuk köylerinde kaderine terk edilmiş durumda. Türkiye Maarif Vakfı diye bir kuruluş, 9 yılda Milli Eğitim bütçesinden 14 milyar 212 milyon lirayı yurt dışına taşımış. Vakfın bütün hesapları da Sayıştay denetimine kapalı.


Okullarda ÇEDES Projesi başlatıldı, 'Çevreme Duyarlıyım. Değerlerime Sahip Çıkıyorum' açılımıyla. Hangi değerlere sahip çıkılıyor? Laikliğe mi? Cumhuriyete mi? Atatürk devrim ve ilkelerine mi? Hangisine?

''Sabır'ı öğretiyorlarmış. Nasıl mı? Kars'ta annesi ölen bir ilkokul öğrencisine sınıfta yaptırılan maket mezar başında ağıt yaktırarak. Başka bir okulda maket Kabe etrafında tavaf ettirerek… Camilere, il-ilçe müdürlüklerine ziyaretler düzenleyerek… Ankara Mamak'ta lise sınavlarına girecek çocukları sabahın beşinde namaza götürerek...

***

Okullarda Din kültürü-Ahlak Bilgisi öğretmeni kıtlığı var. Çünkü bu kadro atlama taşı olmuş. Bu öğretmenler ya okula müdür oluyor ya da siyasi bağlantılarla bakanlıklara atanıyor. 800 binden fazla öğretmen açığı var. İmam, vaiz, din hizmetleri uzmanları, Kuran kursu hocaları okullarda 'Değerler Eğitimi' vermekte. Peki bunların pedagojik formasyonları var mı? Ne gezer.

Okulların büyük bölümünde İmam-Hatip müfredatı uygulanmakta. Amaç; sormayan, araştırmayan, sorgulamayan, biat eden bir nesil yetiştirmek. Şiddet gören, taciz edilen, uyuşturucuya itilen, öldürülen çocukları korumada yetersiz kaldıklarının farkındalar, onları tarikatların-cemaatlerin kucağına atma çabasındalar.
Yalnızca çocuklardan ellerini çekmeleri yetmiyor, kadınlardan, doğadan, hayvanlardan da ellerini, çekmeleri gerekiyor.