''Eski Türkiye artık geride kalmıştır...Yasakların, baskıların,yokluk ve yoksullukların olduğu eski günler artık bir daha geri gelmemek üzere tamamen geride kalmıştır. '' Böyle diyor partili Cumhurbaşkanı geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmada. Partili Cumhurbaşkanı'nın AKP Genel Başkanı olarak yaptığı bu tür konuşmaları artık yadırgamıyoruz.

Daha önce de 'AKP'den önce ambulans mı vardı ? ' diye sormadı mı AKP Lideri ? 'Elektriği biz getirdik, Tomografi cihazını biz getirdik. Bizden önce buzdolabı, çamaşır makinası, telefon mu vardı ? demedi mi ?. ' İzmir''e Havaalanını biz getirdik' diyerek ta Turgut Özal zamanında açılan Adnan Menderes havaalanına sahip çıkmadı mı ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partili olması dolayısıyla bu tür açıklamalarına alıştık da bazı vatandaşların bunu kabul etmelerini ve adeta bir papağan gibi tekrar etmelerini yadırgıyoruz doğrusu. Bakın eski günlerde neler vardı;


İşçi, memur, emekli, esnaf ve sabit gelirliler kimseye muhtaç olmadan mutlu bir yaşam sürüyorlardı. Emekli olanlar bir ev sahibi olabiliyordu. Tek maaşla dört kişilik bir aile geçinebiliyordu.Orta direk denen vatandaşların sofralarında et, balık, tavuk, yumurta ,peynir her zaman bulunuyordu. Çocukların okul ihtiyaçları kolaylıkla karşılanıyor , bayramlarda yeni kıyafetler alınabiliyordu. Misafir ağırlamak külfet değil bir zevkti. Herkes tatile ya da memleketine rahatlıkla gidebilir, mütevazı pansiyon ya da kamplarda tatil yapabilirdi. Sinemaya, tiyatroya, konsere gidebiliyor, kitap alıp okuyabiliyorlardı. O eski günlerde borç yapanlar borçlarını rahatlıkla öder, muhtaç olanlara yardım edilirdi. Emekli ve memurların maaşlarına göz diken, vatandaşla dalga geçen bir TUIK yoktu.


Toplum, cumhuriyete inanan, Atatürk'ün ekonomik politikalarına , laik anlayışa uygun yaşayan bir toplumdu.
 Tek adam düzeni yoktu o eski günlerde.Yargı olabildiğince bağımsızdı.Tam bir kuvvetler ayrılığı vardı.Eğitim sistemi tarikat baskısından uzak, çağdaş bir sistemdi.Yoksulluk akşam pazarlarında çürük sebze-meyve toplayan kadınlara indirgenmemişti. Yalnızca karınlarını doyurarak yaşamaya çalışan milyonlar yoktu. Rüşvet, torpil, inşaat-ihale rantları böylesine aleni değildi.Zenginle fakir arasında bir uçurum da yoktu. Müteahhit çeteleri böylesine at koşturamıyorlardı ortalıkta. Kemalizme sapıklık diyen alçaklar ortalıkta dolaşmıyordu.İşte geride kaldı dedikleri bunlardı.


Peki neler geldi son yirmi yılda; İcra dairelerinde dosya sayısında patlamalar geldi.Geçmediğimiz köprüden ,kullanmadığımız yoldan sırtımıza yüklenen milyarlarca dolarlık borç geldi. Yağ, et, ekmek, soğan kuyrukları geldi. Askıda ekmek geldi. Enflasyon sepetini bir komediye çeviren TUIK'in bu ay yıllık enflasyonu yüzde 51.97, Ağustos enflasyonunu yüzde 2.47 olarak belirlemesi, vatandaşla dalga geçmeye devam etmesi geldi.Sosyal yardıma muhtaç 16 milyon kişi geldi.Yandaş iş adamlarının , müteahhitlerin silinen, ertelenen milyarlarca liralık vergi borcu geldi.Meclis'in işlevlerinin ortadan kalktığı bir sistem geldi. Hükümet politikalarını eleştirenlerin beş dakikada hapse tıkıldığı bir düzen geldi . Muhalif festivallerin, konserlerin yasaklandığı bir düzen geldi. Katliam Yasası ile sokak hayvanlarının aleni öldürülmesine göz yumulurken, İstanbul sözleşmesinden çıkılarak kadına şiddete kapı aralanması geldi...


Şimdi sorgulamak gerekmez mi ? Eski günler mi , yeni günler mi?
Şu bir gerçek ki halkımız umutla,sabırla, kararlılıkla 20 yıl öncesinin eski günlerinin geri gelmesi için önüne sandık koyulmasını beklemekte...