Kadınların sorunlarını anlatabildiği 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü'ne denk gelmeseydi konuya böylesine balıklama atlamazdım.
Polisin orantısız güç kullanmasını protesto eden kadınların ıslıkları sanki okunan ezanaymış gibi gösterilmek istendi.
7-8 gazetenin 'ezan düşmanları' sipariş ortak manşeti gündemin değişmesini sağladı.
Böylece kadınların ince eleyip sık dokuyarak anlattığı sorunlar güme gitti.
Bereket artık yalanın ömrü çok uzun olmuyor. Görüntülerden anlaşıldığı gibi böyle bir durum yok.
Olay Kabataş yalanına dönmeden sonlandırıldı.
Gerçekten inançlı insanların ezana saygı beklemesi kadar doğal bir şey olamaz. Ama saygı beklemek inançla doğru orantılı da olamaz.
Mesela bazı din görevlileri, imamlar, cami personeli ezan sesi ne kadar yüksek olursa o derece dindar olacağını düşünüyor herhalde. Küçücük alanda bile hoparlörlerin sonuna kadar açık olmasının başka bir açıklaması olamaz. Yaşlıları, hastaları, küçük çocukları hiç hesaba kattıkları yok.
Onların tek derdi var, ne kadar yüksek ses, o kadar gösterişli dindarlık..
Dindar olmayı kendi tekelinde zanneden bu kesimin mağdur ettiği çok insan var.
Eninde sonunda sağduyu hakim gelecek.
Ve yalansız dolansız, birbimize saygılı şekilde yaşamayı öğreneceğiz.
Ne zaman derseniz?
Gazetelerin yalan haberi manşete taşımaktan utandıkları zaman...