Karanlıklar içinde el yordamıyla yolumuzu bulmaya çalışıyoruz .Sağlıktan milli eğitime,hukuktan adalete, demokrasiden insan haklarına ,çevre katliamından muhalif belediyelere yapılan baskılara ,ezici vergilerden gelir adaletsizliğine kadar karanlıklar içindeyiz.Ekonomide ise zifiri karanlıkta çabalıyoruz.

Son birkaç güne bakın neler yaşadık; Milyonlarca katılımcısı bulunan Instagram'ı yasakladılar. Filistin ile ilgili içeriklerin engellendiği öne sürüldü. İyi de Filistin'de Instagram açık. Kimlerde kapalı; Çin, Kuzey Kore, İran, Rusya, Türkmenistan'da kapalı...
                   

Anayasa Mahkemesi 'Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetiyle basın hürriyetine müdahale bu şekilde yapılamaz' diyerek görüş bildirmiş. Sonra işe rufailer karışmış. Yüksek mahkeme paylaşımını silmiş. Yetmemiş Anayasa Mahkemesi Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesinin 'Yok Hükmünde' olduğuna karar vermiş. Cumhurbaşkanı Danışmanı ise kararın 'Yok hükmünde' olduğunu söylemekte. Anayasa Mahkemesi kararlarının 'Yok hükmünde' olduğu başka bir ülke var mı acaba? Varsa o ülkede hukuk, adalet, demokrasi de 'Yok hükmünde' değil midir? Bir süre Anayasa Mahkemesinin internet sitesine erişim de engellendi. Çeşitli bahaneler uydurdular.
                    

Ekonomide neye el atsak tel- tel dökülüyoruz. TUIK yukarıdan onaylı enflasyon rakamlarını açıkladı; Temmuz ayı enflasyon oranı yüzde 3.23, yılık oran ise 61.78 çıkmış. Sevsinler rakamlarınızı. Vatandaşın rakamları çok farklı. Doğalgaza yüzde 38, Elektriğe yine yüzde 38, Akaryakıta ÖTV zammını yap, ulaşımda yüzde 40'lara varan, eğitimde yüzde yüz 300'leri bulan zamları yapıştır, kirada yüzde 25'lik sınırı kaldır, yurtdışı çıkış harcını 500 liraya yükselt, temel ihtiyaç ürünlerindeki aşırı artışları engelleme, ultra karları izlemekle yetin, sonra 'enflasyon artış hızı düştü' de.
                    

Hiç sıkılmadan 'Piyasa canlı ' diyorlar. Piyasadaki canlılığın yüksek zam yapanlarla zenginler arasında bir alışveriş olduğunu görmezden geliyorlar. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptılar.Unuttukları bir şey var; Bu enflasyonun ardından stagflasyon geliyor. Yani ekonomide durgunluk söz konusu önümüzdeki dönemlerde. Mahalle yanarken saçlarını tarayan özel sektör temsilcileri şimdilerde ufak-ufak sızlanmaya başladılar bile... Halkın alım gücünün tükenmesinin kendilerine nelere mal olacağını hissediyorlar.
                   

Yalanlarla,yolsuzluklarla, yokluklarla karartılmış bir tünelin içinde çabalıyor, bir ışık kırıntısı arıyoruz. Uzaklarda erken seçimin göz kırpan ışığını görüyoruz. Halkın gördüğü göz kırpan ışığı muhalefet partileri görebiliyor mu? O biraz şüpheli...
                   

Yazını başlığını Abdülhak Hamid'in 'Makber' şiirinden aldık. Dizenin devamında 'Pür nur o mevki ' der şair. Yani karanlıklar içinde bir yerin ışıklar içinde olduğunu söyler. Günümüzde ışıklarla dolu o yer neresi olabilir acaba?...