CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’na açılan üst üste davalar, yine CHP’li belediyelerin açtığı ve halka derman olan kreşlerin kapatılması yazıları, Nasuh Mahruki, gibi dünyaya mal olmuş bir değerin tutuklanması, milletvekillerin MHP’den istifalarının ardından yapılan yorumlara dava açılması ve son günlerde gündeme düşen sayısız haber ve olay kafaları karıştırıyor.

İktidarın 2025 yılına girerken, ekonomideki zor sınavı tam gündemde iken, beklenmedik gelişmeler ile kamuoyunun gözü başka yerlere çevriliyor. AK Parti’nin adalette, eğitimde, sağlıkta ve elbette ekonomideki açmazları arttıkça, gündeme düşen tutuklama haberleri, dava açılması haberlerini ibretle izliyoruz.

Size yeni yıla ilişkin asgari ücret ve emekli maaş zamları ile ilgili bir uzmanın analizinden bir kesit sunmak istiyorum.

“Emekliler, aylıklarına al­tı ayda bir enflasyon farkı kadar artış hak ediyor. Hak ediyor diyorum çünkü bu artış hükümetlerce emeklilere lütuf gi­bi sunulan bir artış değildir. Yasal bir haktır. Bu bir zam değildir. Enflasyon farkıdır. Emekli aylıkları artsın diye değil, enflasyona karşı değerini korusun diye bu artış ya­pılır. Fiyat artışlarına göre emekli aylıkları değerini koruyamıyorsa şu anlama gelir, gerçek enflasyona gö­re emekli aylıkları artma­mıştır.”

Temmuz ayında TÜİK’in açıkla­dığı yüzde 24.73 oranında enflasyona göre ise seyya­nen yapılan artışın değeri 15 bin 36 TL oldu. Ve seyyanen artış aldatmacasına bir son verilmesi gerekirken, bu adım atılmıyor. Özetle emekli aylıkları enflasyon karşısında erimeye devam ederken, toplum olarak pazaryerlerinde akşam saatlerinde niteliği kaybolmuş ürünlere insanlarımızı mahkum etmeye devam edeceğiz.

Siyasi sorumluluk yok

Hükümetin bakanlarının siyasi sorumlulukları olmaması da halkın işini zorlaştırıyor. Önüne gelen bir bakana kimse “Sana bir daha oy vermeyeceğim” diyemiyor. Çünkü birçoğu seçilmiş değil. CHP’nin ise bu atmosferde yerel seçimlerde aldığı oyları koruması kendi başarısından değil, iktidarın açmazlarından kaynaklanıyor. İşte iktidardaki öfkenin sebebi bu. Okulları temizleyemeyen bir Milli Eğitim Bakanı. Kalkmış belediyenin dar gelirlilerin çocuklarını koruyan kreş ve anaokulu uygulamalarını hedef alıyor. Ancak tüm bunlara karşı muhalefeti ise maalesef CHP’nin başındakiler değil, koltuktan düşmüş Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geliyor.