Sevgili okurlarım, insanın kendini bilmesi kadar değerli bir şey yok.
Kendimizi tanıdıkça karşıt gördüğümüz “ötekileri” bağışlamayı da öğreneceğiz.
Bugünün ve geleceğin insanlarının hoşgörülü, demokrat, özgür kişilikli ve insanlık
değerlerine bağlı olmaları benim hayalim.
Aydınlar, gazeteci ve yazarlar düşüncelerini yazdıkları için, tek bir hücrede tutulurken
tecavüzcüler çarşı iznine çıkarılıyor.
Caniler sokaklarda cirit atıyor.
Adalet bunun neresinde?
Bu yılın son 11 ayında Türkiye’de sadece bilinen 490 kadın cinayeti işlendi.
Bu ne acı!
20 yaşındaki Ceren’i evinin önünde öldüren cani Özgür Arduç, “Bıçağı av malzemesi satan
bir dükkândan aldım. Ceren’i gözüme kestirmiştim.” diyor.
Talihsiz genç Ceren’in katledilmesi insan olan herkesin yüreğini yaktı.
Ceren’in acılı annesinin söylediği gibi “Böyle caniler sokaklarda oldukça daha çok canlar yanar.”
Yine hep söylediğim gibi, çağdaş ve laik eğitimi yok ederseniz, liyakat zincirini kırarsanız
daha çok caniler yaratırsınız.
Bütün dertlerin devası, çağdaş ve bilimsel eğitimin ülkemizin her yöresine yaygınlaştırılması…
Yapılan araştırmalara göre; bütün cinayetleri işleyenler, Özgür Arduç gibi caniler; hoşgörü kültüründen uzak, sevgisiz,
eğitimsiz ve merhametsiz, zalim kişiler.
Sevgi ve hoşgörüyü içine sindirmiş bir kuşak ile sevgisiz ve hoşgörüsüz diğer bir sürü,
iç içe yaşıyoruz ne yazık ki.
Bu tehlikeyi sezinlememek, görmemek mümkün mü?
Birbirimize karşı sevgisiz, birbirimize karşı ilgisiz ve birbirimize karşı kin ve nefret doluyuz.
Doğaya karşı, hayvana karşı sevgisiz ve acımasız bir kuşak olduk.
Bu, toplumumuz için çok tehlikeli.
Bir zalim diktatörün, insafsızca yok edilmesini bile benim vicdanım kabul etmez.
Her şeyde insana yakışanı yapmak, onurlu bir duruşa sahip olmak ne güzel bir duygudur!..
Akan sudan, uçan kuştan da sorumlu olmak…
Yiyecek arayan hayvana karşı sorumlu olmak…
Tüm yaşama karşı, yaşananlara karşı sorumlu olmak…
Acıma duygusunu hep yüreğinde taşımak…
“Bu ne?” dememek…
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın, dememek…
‘İnsansanız’ sizi ilgilendirir.
Yaşamı tüketenlere, yaşamı yağmalayanlara, yaşamı kirletenlere, yuvaları söndürenlere,
kin ve nefretle beslenenlere, şiddeti toplumun içine çökertenlere, emeği sömürenlere,
kavgayla, iftirayla, şantajla, ihanetle, günahları tepe yapanlara saygım yok.
Uçan kuşların uçma ve konma özgürlüğüne tahammül edemeyenlere saygım yok…
Ey vatandaş!
Doğruyu hep söyle; iyileri, güzelleri örnek olmaya devam et, yılmadan gerçekleri hep haykır!
Biz istersek, biz söylersek…
Siz isterseniz, siz söylerseniz…
Hepimiz istersek, hepimiz söyler, hepimiz haykırırsak yok olur o yaşamı tüketenler.
Yok olur, yaşamı yağmalayanlar, yok olur o karanlığın temsilcileri.
İnsanlık, ancak böyle çıkar aydınlığa…