Ahalimiz için peçeteye yazılmış tahsilat makbuzu kanıt ama koskoca devlet bankasının dekontu kanıt sayılmaz.
Gülmeyin lütfen...
Okuma yazma oranı ile doğru orantılı değil bu.
Söylediklerim, evdeki dantelli masa örtüsünü üzerine kefen diye geçirip, kendini bilmem nerenin kılı olarak görenlere.
***
Düşmanın bile akıllısını sevmek gerekir.
Hırsızın da...
Zekice hırsızlık yapanlara imrenmeyelim elbette.
Ama en azından gülümsememizi sağladıklarını unutmayalım...
***
Hırsızlıkla suçlanan müvekkilini yaratıcı bir savunma ile hapisten kurtarmak isteyen Avukat savunmasında der ki:
“Müvekkilim, arabanın camından içeri sadece kolunu sokarak çantayı çalmıştır. Müvekkilimin kolu, müvekkilimin bizzat kendisi değildir. Sadece bir tek kol tarafından işlenen suç için, ne diye bütün bir kişinin vücudunu cezalandırıyorsunuz sayın Yargıç?”
***
Yargıç gülümser.
Kol kesilmeden hırsızın o kolundan asla ayrılamayacağını düşünerek;
“Peki, o zaman aynı mantıkla giderek söylüyorum ve müvekkilinizin kolunu bir yıl hapse mahkum ediyorum. Müvekkiliniz isterse gider, hapiste o hırsız koluna eşlik eder. Hadi sıkıysa ayrılsın bakayım” der
Avukat ve hırsız hınzırca gülümserler.
Hırsız, avukatın da yardımıyla takma kolunu çıkartarak oturağa bırakır ve mahkeme salonundan çıkar gider.
***
Hırsızın biri, yakın mahalleden bir evin çatısına çıkmış ve TV anteninin kablosunu kesmiş.
Evin erkeği de tam televizyonda haberlere dalmışken, yayın kesilince televizyonu epeyce kurcalar.
Sonunda “bozuldu herhalde?” diyerek pes eder.
Ertesi gün adam işe gittikten sonra, hırsızlardan biri kapıyı çalıp, adamın karısına;
“Yenge, beni abi gönderdi, sizin TV bozukmuş, onu alın da bir bakın dedi” der.
Saf kadın televizyonu verir.
Akşam adam eve gelip de televizyonu göremeyince, karısından olayı öğrenir ve bayağı bozulur.
O hafta sonu balkonda keyif yaparlarken, aynı hırsız aşağıdan ıslık çala çala, onlara bakarak geçer.
Kadın hırsızı hemen tanımış ve;
“Bak bey, televizyonu çalan adam işte buydu” der.
Adam bunu duyunca bir sopa kapıp, pijamalarıyla hırsızı kovalamaya başlar.
5 dakika sonra hırsızın arkadaşı adamın evine gelip, evin hanımına;
“Yenge, ben sivil polisim. Eşiniz hırsızı yakaladı şimdi karakolda ifade veriyorlar. Sizin bey pantolonuyla, cüzdanını istiyor” der.
Saf kadın eşinin pantolonu ile cüzdanını hırsıza verir.
Hırsız ıslık çala çala gider.
Eve gelen adama karısı “Karakoldayken istediğin pantolonu ve cüzdanını yolladım. Aldın mı?” diye sorar...
Adam kıpkırmızı kesilir ve karısına:
“.......................” der.
***
Adamın sözünü merak ediyorsunuz değil mi?
Doğrusu ben de merak ediyordum, sonra buldum.
Günlerdir televizyonda seyrettiğiniz hırsızlık haberleri için ne söylediyseniz, adam da karısına öyle demiş aslında...
Ne mi demiş?
Evdeki dantelli masa örtüsünü kaptığı gibi yine pijamalarıyla sokağa fırlamış.
“Kıl döndü, kıl döndü” demiş...