Kılıçlar çekildi… Kılıçdaroğlu parti üst yönetiminin, İnce ise halkın desteğine sahip. Kılıçdaroğlu çatışmayı ötelemeye çalışırken, İnce güç kaybetmemek için acele ediyor. Hangisi desteklenmeli?
İnce Şubat’ta Kılıçdaroğlu’na rakip olduğunda bazı hata ve eksiklerini belirlemiş ve ağır bir yazı yazmıştım, hakkında. Aday olduktan sonra ise tam destek verdim. Özellikle FETÖ bağlantısı konusunda yanıldığımı anladım. Geniş bir halk kitlesini umutlandırması, yeniden gülümsemeyi anımsatması, sözleriyle Erdoğan’ı alt etmesi güzeldi ve İnce’yi sevdim. Konuşmalarında ‘eleştiriyi sevdiğini’ söylüyordu; eleştirelim o zaman. Seçim gecesi konuşmaması büyük hata olsa da sonrasında hatayı kabul edip, özür dilemesi yerindeydi. Hep “nanoteknoloji, kuantum” dedi ama koskoca CHP, 40 yıllık bilgisayar teknolojisini kullanamayınca, Adil Seçim Platformu çöktü.
Aldığı oy oranı, İnce’nin geleceğin lideri olabileceğini kanıtlamıştır. ‘Laf’ konusunda son derece başarılı olsa da ‘iş’, yani ‘sözünü tutma’ konusunu geliştirmeli; bunun için ‘işi bilen’ iyi bir ekibe gereksinimi var. “Kılıçdaroğlu mu? İnce mi?” sorusu İnce’ye haksızlık olur. Kılıçdaroğlu’nun ne olduğunu Ekmeleddin’i cumhurbaşkanlığına aday gösterdiğinde anlamış, defalarca yazmıştım. Bu seçimde Abdullah Gül’ün adaylığını önerdiğinde iyice emin oldum. “Koltuk sevdalılarının bu partide işi yoktur” diyen dokuz seçim kaybetmiş Kılıçdaroğlu’na “Sevdalısı olmadığın koltuğu bırakman için daha kaç seçim kaybetmen gerekiyor?” diye soruyor, CHP seçmenleri; “Kılıçdaroğlu varsa, CHP’ye oy yok” diyor. Bu seçmenlerin hislerine tercüman olan İnce, “Şu ana kadar 30 ilden bana destek açıklaması geldi” açıklamasını yaparken, CHP Sözcüsü Bülent Tezcan “Genel merkezimizin gündeminde olağanüstü kurultay yoktur” dedi ve İnce’nin hamlelerini ‘yakışık olmayan, nezaketsiz, şık olmayan bir tutum’ olarak niteledi.
BÜLENT TEZCAN KİMDİR?
Seçim gecesi “Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalmıştır” sözleri ile dikkatleri çeken Bülent Tezcan, önce parti sözcülüğüne, ardından parti örgütünden sorumlu genel başkan yardımcılığına getirilmişti. Yandaş basında ‘CHP’ye yerleştirilmiş FETÖ’cü’ olarak anılan ve iki FETÖ firarisi Saim Topaloğlu ve Necmi Erkan ile ayrı ayrı fotoğrafları yayınlanan Tezcan, HDP Kongresi’nde Gerilla Marşı çalınırken ayağa kalkmasına kızan biri tarafından Aydın’da ayağından vurulmuştu. Eski CHP Milletvekili Eren Erdem, yeniden aday gösterilmeyişinden Tezcan’ı sorumlu tuttu ve tutuklanmasına yol açan FETÖ’nün ‘MİT Tırları Tutanakları’nı kendisine Bülent Tezcan'ın verdiğini söyledi. Berberoğlu tutuklandığında Adalet Yürüyüşü başlatan Kılıçdaroğlu, Erdem’in tutuklanmasına neden cılız tepki verdi? Yorum sizin.
CHP BÖLÜNÜR MÜ?
Umarım çekişme bölünmeyle sonuçlanmaz ve tüm CHP’liler bunu önlemek için çaba sarf eder. Olaylar bu yönde gelişirse ve/veya erken yerel seçim gündeme gelirse, şöyle bir formül uygulanabilir: Genel başkanlığa geçici olarak iki tarafın da saygı duyacağı Prof. Dr. Haluk Koç getirilir; İnce seçimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olur. Çok zor biliyorum ama demokrasilerde çare tükenmez… Ve hiçbir şey ‘Kılıçdaroğlu ile devam’dan daha kötü değil!