Muharrem İnce’nin, CHP’nin hayli üzerinde oy alması ve yarattığı heyecan, dokuz seçim kaybetmiş Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığının sorgulanmasına yol açtı. Birçok kişi Kılıçdaroğlu’nun artık bırakması gerektiğini düşünürken, bunu açıkça dile getiren CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildi.
Gürsel Erol’u biraz araştırdım ve Tunceli Milletvekili iken, elinde Diyap Ağa ve Atatürk’ün fotoğrafı ile Meclis kürsüsünde anlattığı olayı özetlemek istedim:
Yıl 1919. İstanbul Sarayı, Elazığ Valisi Ali Galip Paşa'dan, Atatürk'ün Erzurum Kongresi'nden Sivas'a geçmesi sırasında, Dersimli milisler tarafından yolunun kesilip, suikast düzenlenmesini ister.
Vali Ali Galip, Rus harbinde Ruslara karşı albaylık rütbesiyle savaşan Diyap Ağa'yı Elazığ’a çağırır. Diyap Ağa yaşı itibarıyla gidemez ve küçük kardeşi Haydar Ağa'yı gönderir. Haydar Ağa Vali ile görüştükten sonra Dersim'e döner. Ağabeyine Ali Galip’in, Atatürk’ün yolunun kesilerek suikast sonucu öldürülmesini istediği bilgisini verir ve bunun karşılığında verilen yüklü miktardaki altını sunar.
Diyap Ağa kendi aşiretindeki milisleri yanına alır, Erzurum'dan Sivas'a geçmekte olan Atatürk'ün yolunu keser. Önceden konuyla ilgili istihbarat alan Atatürk'e emir subayı “Paşam, Dersimli milisler yolumuzu kesti. Çatışalım mı?” diye sorduğunda, Atatürk “Dersimliler'den bize zarar gelmez. Çatışmayın” talimatı verir.
Bunun üzerine Diyap Ağa Atatürk'ün arabasının kapısını açar ve aldıkları altını Atatürk'e verir. “İstiklal Savaşı'nda sizin buna ihtiyacınız var. Bu altınları biz size suikast düzenlemek için aldık ama İstiklal Savaşı'nda kullanasınız diye size getirdik” der ve başka milislerin olası suikastını önlemek için Sivas'a kadar eşlik eder. Meclis açılınca Atatürk Diyap Ağa'yı o günkü adıyla Dersim Milletvekili olarak davet eder ve Dersim'i temsil etmesini sağlar.
Erol, aynı konuşmasında Kürt sorununun silahla çözülemeyeceğini dile getirmiş. “Bize düşen görev, bu süreçte Türkiye'de üniter devlet yapısı bozulmadan, cumhuriyetin temel yargılarından hiçbir şekilde taviz vermeden, bu sorunun çözümüyle ilgili fikir üretmektir, düşünce üretmektir” der.
Kılıçdaroğlu'nun Grup Başkan Vekili, Onur Öymen’in ise CHP Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde, televizyonda Dersim Olayları konusunda girdikleri sert tartışmayı anımsadım. Atatürk'ü savunan Öymen'in ayağının nasıl kaydırıldığı, Atatürk'ün politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu'nun ise Baykal’ın seks kasetlerinin ardından CHP Genel Başkanı oluşu canlandı gözümde.
Gürsel Erol, dedesi Diyap Ağa’nın yolunda ilerliyor; onu anladım.
Peki Vali Ali Galip Paşa'nın yolunda yürüyenler kimler?