Adamdaki cürete bak, Cumhurbaşkanı'nın ve Meclis Başkanı'nın gözlerinin içine baka baka Atatürk'e hakaret ediyor bu hadsiz imam...
Adını Türkiye duysun bu imamın. Adı Mustafa Demirkan...
Böyle bir din adamına bu millet saygı duyar mı? Bir din adamı, söyleyeceği sözlerini biraz ölçer, biçer ve tartar. Bu imamda utanacak yüz yok, bu imam insanlıktan nasibini hiç almamış.
Toplumun saygı duyacağı din adamı, vicdanlı, ahlaklı, gerçekçi ve merhametli olur. Toplumu kutuplaştıran değil, toplumu birleştiren olur.
Gerçek din adamı, dinini siyasete alet etmez. Dinimizin gerekleri neyse onu yerine getirir. Onun yegane işi o olmalı.
Genç İmam Hatipliler Derneği Başkanı Muhammet Samet Akkaya, İmam Mustafa Demirkan'a ilk tepkisini koyan gerçek bir din adamı. Diyor ki: "Atatürk bu ülkenin kurucusu olduğu gibi herkesin saygı duyması gereken bir şahsiyettir."
Şimdi bu din adamına kim saygı duymaz ki?
Yine, Din İşleri Yüksek Kurulu uzmanı Bünyamin Okumuş'tan da sağduyulu bir ses geldi. Okumuş şöyle seslendi: "Atatürk'ü anlamaktan aciz hainleri kınıyorum. Atatürk bizim börkümüzdür, birliğimizdir, simgemizdir. Atatürkümüz'den ne istiyorsunuz? O tarih sahnesine çıkmasaydı, Türklüğün kıvancı, İslamın bekçisi olmasaydı kulağınıza ezan sesi mi gelirdi yoksa bir kilisede vaftiz mi olurdunuz? Kendisini bilmez akılsız zavallılar."
Soru şu: Acaba Atatürk olmasaydı o hadsiz imam ve onu dinleyenler bulundukları konumlarda olabilirler miydi?
Bir de şunu öğrendik ki YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç bu imamın meğer damadıymış. Ben Yekta Saraç'ın yerinde asla olmak istemezdim.
Densiz ve hadsiz imam, Atatürk'e "zalim ve kâfir" diyor. Bu alçakça sözlere insanın deliresi geliyor. Bu nasıl dinmeyen bir kin ve nefrettir? İçlerinden sürekli kin ve nefret akıyor. Alayına yazıklar olsun!
Bu cins meczuplara bir çift sözüm var: Bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret eden kim olursa olsun onların yedikleri, içtikleri zehir zıkkım olsun. Bu millet, günü gelir adalet önünde sizden bu yaptığınız alçaklıkların hesabını mutlaka sorar. Atatürk'e aleni hakaretler edilirken, devletin önde gelenleri bir söz bile söylemediler, "sen ne konuşuyorsun be imam" bile diyemediler. Bunu anlamak mümkün değil.
İmam Mustafa Demirkan, Cumhurbaşkanı'nın önünde alçakça sözler söylüyor. Peki bu ülkenin vicdanlı Cumhuriyet Savcıları nerede? Savcılar, Atatürk'ü Koruma ve Kollama Kanunu olduğunu bilmiyorlar mı? Bal gibi de biliyorlar!
Peki niye suskun kalıyorlar?
Önüne gelen densiz, Ayasofya'da Atatürk'e bayrak açıp hakaret edip zırvalayacak; savcılar, hakimler suskun kalacaklar!
Eğer biz bir hukuk devletiysek hukuk devletinde böyle bir şey olmaz. Gereği yapılır.
Siz Ayasofya'yı Atatürk'e hakaret yeri olsun diye mi açtınız? Bu yobaz ve gericiler bir Cumhuriyet düşmanı, Atatürk düşmanı olduğu gibi aynı zamanda dinimize de düşmanlık ediyorlar. Üstelik bu düşmanlığı Cumhurbaşkanı'nın gözünün önünde yapıyorlar.
Bu ne vicdansızlık?
Son sözüm: Yolunu kaybetmiş bu hain yobazları önce Yüce Allah'a, sonra da adalete havale ediyorum.
Kin ve nefret kusuyorlar...
Selahattin Güzel
Yorumlar (3)