TarkanGeççek’ şarkısı ile Kovid-19 nedeniyle yorgun düşmüş halkımıza moral verirken, aynı taşla vurduğu ikinci kuş da çok önemli. Bana Azeri kardeşlerimizin sevgiliye hasret nedeniyle yazıldığı sanılan ‘Ayrılık’ şarkısının “Her bir dertten olar yaman ayrılık” sözlerini anımsattı; yönetimin baskısı altında Kuzey ve Güney Azerbaycan’ın ayrılığı dile getirilmektedir, oysa…

Kovid-19 çok farklı meslek gruplarının bir arada çalışmasının da etkisi ile giderek yaşamımızı daha az etkilemeye başladı. Enfeksiyon ilk başladığında gelişmiş fotoğraf ve video teknolojisi sayesinde virüsün havada asılı kalabildiğini, hapşırma ile metrelerce uzağa gidebildiğini gözlemiştik. Son zamanlarda ise matematikçilerin yaptığı modellemeler sayesinde, yeni varyantların hangi hızla ve nasıl yayılacağını öngörebiliyoruz. Yani çok farklı meslek grupları girdi, işin içine. Kimileri farklı aşılar üretti, kimileri tanı kitlerini, korunma ve tedavi yöntemlerini geliştirdi. Öneriler üzerine, yemek yerken ve spor yaparken açık alanları tercih etmeye başladık; toplantı yapma, hatta giyinme biçimimiz bile değişti. Sağlığımızın değerini daha iyi anladık; tek anlayamadığımız ise başlangıçta alkışladığımız, sonra unuttuğumuz fedakar hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın değeri. Umarım bir an önce hatırlanır, onlar da yurt dışına kaçmaktan veya emekli olmaktan vazgeçerler.

TEK SAĞLIK (ONE HEALTH)

Kovid-19 döneminde, insan sağlığını korumak için hayvan ve çevre sağlıklarının da korunması gerektiği iyice anlaşıldı. ‘Tek sağlık’ anlayışının temelini oluşturan bu yaklaşıma göre, bu üç sağlıktan birini koruduğumuzda, tümünü korumuş oluyoruz. Çağımızda, daha kalabalık ortamlarda yaşıyor, daha çok yolculuk ve ticaret yapıyoruz; hayvanlarla iç içe yaşadığımız doğayı katlederek, küresel ısınmayı hızlandırıyoruz. Daha sağlıklı bir dünya için, tıp doktoru, veteriner hekim, biyolog, eczacı, gıda mühendisi, epidemiyolog, ekolog, çevre mühendisi, hukukçu, bilgisayar uzmanı, iktisatçı, sosyolog, yerel yönetim yetkilileri, politikacı ve daha birçok farklı meslek gruplarının bir arada ve uyumlu çalışmaları gerekiyor. Tek sağlık anlayışının temel alanları arasında hayvan ve vektör kaynaklı enfeksiyonlar, besin güvenliği, çevre sağlığı, antibiyotik direnci, ruh ve iş sağlığı gibi birçok alan yer alıyor.

İnsanlarda görülen enfeksiyon hastalıklarının yaklaşık yüzde 60’ı tıpkı Kovid-19 gibi hayvan kaynaklı. Son yıllarda yeni oluşan veya yeniden önem kazanan enfeksiyonları göz önüne aldığımızda (Kırım Kongo kanamalı ateşi, kuş gribi, domuz gribi, SARS gibi), bu oran yüzde 75’e yükseliyor.

ÇIKARILACAK DERSLER

Omicron varyantı dünyada ve Türkiye’de hızla yayılıp pik yaptıktan sonra birçok ülkede düşmeye başladı. Düşüş Kuzey Yarımküre’de Güney Afrika’daki gibi hızlı olmayabilir, çünkü orada mevsim yazdı ve insanlar zamanının çoğunu dış ortamda geçiriyordu. Umalım ki hızlı düşsün ve yeni bir varyant ortaya çıkmasın.

Kovid-19’dan çok şey öğrendik. Öncelikle sağlığımızın ve özgürlüğümüzün değerini. Birçoğumuz hastalığı ağır geçirdi, yakınlarını kaybetti. Bilimin ve bilim insanlarının önemi daha iyi anlaşılırken, sahtelerinin foyaları döküldü. Enfeksiyonla mücadelede en büyük başarının demokratik olmayan ülkelerde sağlanması ilginçti. Belki de en önemlisi farklı uzmanlık alanındaki insanlar bir arada çalışarak, yeni bir enfeksiyona karşı mücadele etmeyi öğrendiler.

Yakın zamanda yeni varyantlar ve hayvan kökenli yeni enfeksiyonlarla karşılaşmamız sürpriz olmaz. Kovid-19’dan edindiğimiz bilgileri ve yaşadığımız deneyimleri kullanıp, işbirliği yaparsak, bunlarla daha kolay başa çıkarız. Hepsi geççek…