Yıllar önceydi. Sanki tarih anlatıyorum...İzmir Körfezinin pis kokusu katlanılmaz bir hal almıştı. Belediye Başkanlığı için Yüksel Çakmur ile Burhan Özfatura yarışıyordu. Televizyonda açık oturumda karşı karşıya geldiler. Şimdiki kuşak bilmez, eskiden politikacılar televizyonlara çıkar projelerini anlatır, tartışırlardı, Öyle medeniydik yani... Dedim ya sanki tarih anlatıyorum. Ah z kuşağı vah z kuşağı; göremediler o günleri...

Neyse Burhan Özfatura, sözün bir yerinde, “arıtma tesisleri kuracağız. Bir aya kalmaz körfezde denize girebileceğiz” dedi. Çakmur atıldı, “Girin de sizi hastanede ziyaret edelim.”

O zamanlar da politikacılar desteksiz atardı ama birbirlerini yalanladıkları için biz doğruyu görmekte zorlanmazdık.

Özfatura uçmuştu, Çakmur uçan kuşu yakalamıştı...

Aslında hepimiz öyle sanıyorduk. 60 yıl lağım çukuru yapılan körfezin birkaç yıl içinde tertemiz olacağını sanıyorduk.

Ahmet Piriştina ile başlayan arıtma zincirleri, Aziz Kocaoğlu döneminde ciddi bir ivme kazandı...

Artık körfeze pis su girmiyordu. Bildiğim kadarıyla bu konuda üniversitelerden de yardım alınıyordu.

Zaman geçti ve biz bir türlü körfezde yüzemedik. Yaz günleri korsan şekilde Güzelyalı Sahilinden denize atlayan yeni yetmeler hariç, körfez bir türlü yüzmeye elverişli olamadı. Hatta geçenlerde balık ölümleri ile hala canlıların yaşayabildiği bir ortam bile olmadığı ortaya çıktı.

Bu arada iktidarın, Karşıyaka ile Güzelyalı'yı birbirine bağlayacak dipten yol yapmak gibi, Körfezi tamamen bitirecek vaadini de unutmayalım. Duyduğumda tamam dedim son çiviyi de bunlar çakacak...

İzmir Büyükşehir Belediyesi Çiğli'deki arıtma tesisinin dördüncü fazını devreye almak için çalışma yapıyormuş. Umarım bu fazla birlikte diğer tedbirler de devreye girer ve biz artık temiz bir körfeze kavuşuruz.

Yani demem o ki; Dedelerimizin berbat bir şekilde kullandığı çevrenin bedelini hala biz ödüyoruz.

Eh bundan ders alma zamanı geldi. Havaya suya sahip çıkalım, çevremizi temiz tutalım ki gelecek kuşakların bedduasını almayalam.

Biraz kamu spotu gibi oldu ama, pis körfez de canımıza yetti...