Sarılu taifesi, 16'ncı yüzyılın ikinci yarısında Erbil ve Şehrizol bölgelerinde Osmanlı taraftarı olan büyük bir Kürt aşiretinin ismidir. Bu taifeye mensup beyler, 1535’ten itibaren Osmanlı hâkimiyetine alınmışken, 1584 yılından itibaren de Osmanlı idaresinin güvenmediği unsurlar arasında yer alır

1584 yılından itibaren Sarılu taifesine mensup beyler Osmanlı devlet hayatından tasfiye edilmeye başlamıştır. Bunun nedeni aşiretin bir dönem İran’a Safevilere sığınması ve Osmanlı ordusuna asker göndermemesidir. Kanuni dönemi Osmanlı arşiv belgelerinde, Şehrizol bölgesiyle ilgili olaylarda Sarılu taifesinin adı öne çıkar. 1550 tarihli bir belgeye göre, Osmanlılar Erbil bölgesinde Sarılu taifesinden sipahilere tımarlar vermiştir. Şehrizol (Bugün Kuzey Irak’ta bir bölgenin adı) ve Erbil bölgelerinin 1535’te İbrahim Paşa'nın Irakeyn seferi esnasında Osmanlı topraklarına katıldığıhesaba katılırsa, bu taifenin Osmanlı-Safevi ilişkilerinde başlangıçta Osmanlı taraftarı olduğu ortaya çıkar.

Sarılu

İSTİMALET SİYASETİ

1555 tarihli bir Osmanlı arşiv belgesinde, Sarılu taifesinin hikâyesi kısaca anlatılmıştır. Buna göre; Kürt taifesinden olan Sarılu aşiretinin yurtları ve ocakları, Şehrizol bölgesindeki Sazankalesi’ydi. Teke Bey, bu yerleri onların elinden zorla aldı. Buradan ayrılmak zorunda kaldılar. Zalimkale (Zalim Ali kalesi) fetholununca geri döndüler ve Şehrizol’u imar etmeye başladılar ve Osmanlılar lehine hizmetler yaptılar. Osmanlılar da onlara karşı istimalet siyaseti uyguladılar. Hatta 1560 yılında Sarılu aşiretinden Şehsüvar Beyi, Osmanlılar Ana Sancakbeyi olarak atadılar. Osmanlıların Zalimkale dedikleri yer, bu taifesinin anavatanıydı. İran’a giden Sarılu beyleri de buraya geri döndüler. Bu aşiretin talihsizliği Osmanlı-Safevi çatışmalarının ortasında kalmasıydı. 1560 tarihli bir belgeye göre, Sarılu beyzadelerinden Emirşah isimli bir bey, Zalimkale (Zalm kale) varoşunda evler inşa etmeye başlamıştı. Hatta Sazankale de (bugünkü Halepçe bölgesi) bunların iskân edildiği bir bölgeydi. 1578’de Mustafa Paşanın Şark seferine, Alpavut, Çepni ve Sarılu taifesinin de katılması emredildi. Ancak öyle anlaşılıyor ki bu taife, Osmanlı idaresine yeterince destek vermedi veya Safevilerin baskısından dolayı veremedi. Nitekim 1584 tarihinden itibaren, Osmanlı idaresi Sarılu beylerine verdiği dirlikleri geri almaya başladı. Bu beylere, Gence, Erzurum ve Diyarbakır bölgelerinden dirlik verilmişti.

Sarılu Faruk Sümer

VERGİ ÖDEMİYORLARDI

1691 tarihli Bozulus Türkmeni voyvodasına İstanbul’dan gönderilen bir emirde, Sarıluların, göçer oldukları, herhangi bir Osmanlı idarecisine vergi ödemedikleri ama ziraatle de uğraştıkları belirtilerek, bir sancakbeyine sahip oldukları ifade ediliyor. Osmanlı idaresi de bu büyük aşiretin ödeyeceği vergileri bir memura tahsis etmek istiyordu. 1710 tarihli başka bir belgeye göre, Diyarbakır’da Sarılu Aşireti Mirliği adında resmi bir örgütlenme mevcuttu. Kısacası bu aşiretin 18'inci yüzyılda Osmanlı devlet hayatındaki etkinliğini devam ettirdiği belgelenebiliyor. 1818 tarihli bir belgeye göre Arapsun bölgesinde Sarılu aşiretinin hala etkin olduğu belirtilmektedir. 1836 tarihinden itibaren bu taifeden bazı kişilerin yerleşik hayata geçerek köyler kurdukları anlaşılıyor. Çorum, Yüreğir (Adana), Sinop ve Kastamonu bölgelerinde Sarılu ismini taşıyan köyler kuruldu.

ŞEHRİZOL'A HAKİMDİLER

Oğuzların tarihi üzerine uzman olan merhum Faruk Sümer, İlhanlılar yıkıldıktan sonra Mehmed Saru isimli bir Türkmen beyinin Şehrizol’a hâkim olduğunu ve bu bölgede Saru isimli bir kalenin mevcut olduğunu yazıyor. Şehrizol’un Selçuklular döneminde Türkmenlerin kalabalık halde yaşadıkları bir bölge olduğunu belirtiyor. Mehmed Saru’nun buyruğundaki Türkmen oymağına kendisinden sonra Sarılu adının verildiğini ve oymağın zamanımıza kadar varlığını devam ettirdiğini belirtiyor (Oğuzlar, s. 146-147). Bu durumda bu taifenin tarihi Karakoyunlular dönemine kadar geriye gidiyor. Ancak burada sorulması gereken soru, ilk kaynaklarda Türkmen olarak belirtilen bu oymağın, Osmanlılarca neden Kürt olarak ifade edildiğidir. Osmanlı idarecindeki Şehrizol üzerine bir araştırma yapan merhum Mehdi İlhan, Kuzey Irak’ta bir bölge ismi olduğu, merkezinin Zalimkale olduğunu belirtir ve nüfusun Müslümanlar ile Yahudilerden ibaret olduğunu yazar ancak Sarılu taifesi üzerine bilgi vermez.