Arran ismi genellikle İslami zamanlarda Transkafkasya'da Kür ile Aras Nehirleri arasındaki bölgeyi tanımlar. Ancak İslam öncesi zamanlarda bu terim, tüm Doğu Transkafkasya (eski Sovyet Azerbaycan'ı) için, yani Klasik Albanya için kullanılırdı. MS 15. yüzyılda Arran ismi yaygın bir şekilde kullanılmıyordu, çünkü bölge Azerbaycan’a dâhil edilmişti.

Arran isminin kökeni, Gürcüce Rani, Yunanca Alβavol ve Ermenice Alvank (halk), bilinmiyor. (Bazı Klasik yazarlarda Arian/Aryan şeklinde geçer ve Arapça kaynaklarda al-Ran şeklindedir). MS 387'den önce iki nehir arasındaki topraklar Ermenistan'ın bir parçası olarak kabul ediliyordu ve Ardzah, Uti ve P’aitakaran eyaletlerini kapsıyordu. Ermenistan'ın MS 387'de Yunanlılar ve Sasaniler arasında bölünmesinden sonra, ilk iki eyalet Albanya/Arran'a ve sonuncusu da İran’a dâhil oldu. Bu, Arran'ın tanımlanmasındaki karışıklığın bir nedenidir, çünkü Ermeniler sadece Kür Nehri'nin kuzeyindeki toprakları Arran olarak addediyorlardı.

MS 7. yüzyılda, "büyük" Arran'ın nüfusu tamamen karışmıştı ve belirgin bir halktan bahsetmek neredeyse imkânsızdı. Ancak İstahri, 192, ve İbn Havkal, 349, al-raniyya'dan, MS 10. yüzyılda Berda şehrinde konuşulmakta olan bir dil olarak bahsediyor.

Araplar, Ermenistan'ın Roma adlandırma sistemini benimseyerek, terminolojiyi genişlettiler ve Ermenistan I'in idaresi altındaki tüm Doğu Transkafkasya'ya kadar genişlettiler (İbn Hurradadbih, 122; el-Belazuri, 194). Araplar bu ülkeye geldiklerinde, ülkenin birçok küçük beyler arasında bölünmüş olduğunu gördüler. Bunlardan bazıları, özellikle Sasanilerin düşüşünden sonra, Hazarlara bağlılık duyuyordu. Arran, Ermenistan yoluyla Hıristiyanlaştırılmıştı ve Emevi Halifeliği sırasında, ismen Ermenistan prenslerinin idaresi altındaydı. Bu prensler de Araplara tabiydi. İslam sınırında olduğu ve Hazar baskınlarına ve yönetimine tabi olduğu için Arran aslında büyük ölçüde bağımsızlığa sahipti.

Salman b. Rabia ve Habib b. Mesleme'nin, Ömer'in halifeliğinin sonu ve Osman'ın ilk yıllarındaki erken Arap akınları, Arran'ın başlıca kasabaları olan Beylakan, Berda, Kabala ve Şemkür'ün sembolik olarak teslim olmasını sağladı. Daha sonra Araplar, Hazarlar ve yerel prenslerle sürekli savaştılar (bkz. Belazuri, 203; Taberi, I, 2889-91).

İlk iç savaştan sonra ve Muaviye’nin halifeliğinde, Arran'da Arap idaresi kuruldu, ancak Hazarlar Kafkas Dağları'nın güneyine akın etmeye devam etti. Abdülmelik'in halifeliğinde, Yunan Ortodoks kilisesine katılan Arran'daki Hristiyan kilisesi, Arapların yardımı ve onayıyla Ermeni din adamları tarafından Ermeni kilisesiyle birleştirildi (bkz. J. Muyldermans, La domination arabe en Armenie, Louvain 1927, 99). Ermenistan'ın Emevi valileri (Arran dâhil) hakkında bkz. Belazuri, 205-9. Halife Hişam tarafından 107/725-6'da atanan Mesleme b. Abdülmelik'in valiliği sırasında, büyük Arap garnizonları Arran'a getirildi ve Berda, Hazarlara karşı operasyonlarda karargâh olarak kullanıldı. Hazarlara karşı yapılan seferler için bkz. D. M. Dunlop, The History of the Jewish Khazars, Princeton 1954, 60-87 ve F. Gabrieli, Il Califfato di Hişam, Alexandria 1935, 74-84. Emevi halifelerinin sonuncusu olan Mervan b. Muhammed'in valiliğinde 113-26/731-44 yılları arasında Hazarlar kesin bir şekilde yenildi ve Arap idaresi sağlam bir şekilde kuruldu.

Emevi ve Abbasi idaresi sırasında Arran'da yerel Ermeni ve Arranlı hanedanlar Araplara tabi yarı bağımsız bir şekilde mevcudiyetlerini sürdürdüler. Vergiler, İslami paralarla ödeniyordu ve 145/762 gibi erken bir tarihte Abbasi dirhemleri üzerinde Arran darphanesi sözünü buluyoruz. Bu darphane ya Berda'da ya da Beylakan'daydı. 207/822'de üzerinde medinet Arran yazan paralar buluyoruz ve 226/840'tan sonra bu darphane terk edilmiş gibi görünüyor.

Mihran hanedanından gelen yerel hükümdar, Araplar tarafından Arran batriği olarak adlandırıldı ve bu ailenin sonuncusu Varaz Trdat, 821 veya 822'de suikasta uğradı. Bundan kısa bir süre sonra, Kür Nehri'nin kuzeyindeki Şekki beyi, Sehl b. Sunbat adında biri, bağımsızlığını ilan ederek tüm Arran üzerindeki hâkimiyetini genişletti. Kendisine sığınan isyancı Babek'i onlara teslim ederek Araplarla barıştı. Daha sonra, kendisi veya oğlu ve halefi, yaklaşık 854'te Samarra'ya götürüldü. Bu tarihte, Ermenistan'ın yeni valisi Buğa'nın birçok yerel prensi sürgün etmişti. Bu dönemde, Şirvan ve Derbend beyleri Arran'a müdahale ettiler, ancak Sacidiler Arran'daki en güçlü hükümdarlardı.

Ermenistan'ın Sacidi valileri, MS 9. yüzyılın sonu ve 10. yüzyılın başlarında, Transkafkasya'nın Hristiyan nüfusuna karşı özellikle serttiler, ancak yerel hanedanlar, özellikle Kür Nehri'nin kuzeyinde, hüküm sürmeye devam ettiler (bkz. İbn Havkal, 348).

Marzuban b. Muhammed b. Musafir, MS 941-57 yılları arasında Arran ve Azerbaycan’ı idare etti. Arran'ın beylerinin çoğu onun vasallarıydı. Onun idaresi altında, 943'te, Berda çevresi Ruslar tarafından tahrip edildi. Bundan sonra Arran, Gence Şeddadilerinin etkisi altına girdi. Şeddadi hanedanının en güçlü üyesi Ebülasvar Şavur b. Fadl b. Muhammed b. Şeddad ki, 441-459/1049-1067 yılları arasında hüküm sürdü. 468/1075'te Alp Arslan generallerinden biri olan Savtekin’i Arran'ı idare etmesi için gönderdi ve Şeddadi hanedanını yerinden attı. Türk kabileleri, özellikle Guzz (Oğuzlar), Arran'da yerleşti ve giderek Türkçe, yaygın olarak kullanılan diğer tüm dillerin yerini aldı.

Türk döneminde Beylakan, Arran'ın en önemli şehri olarak Berda'nın yerini almış gibi görünüyor, ancak ilki olarak 1221'de Moğollar tarafından yıkıldı. Bundan sonra Gence, Arran'ın önde gelen şehri oldu. Moğollar döneminde Arran, Azerbaycan’a katıldı ve her iki eyaleti de tek vali yönetti. Moğol istilasından sonra İslamlaştırma ve Türkleştirme süreci hızlandı. Bu nehirler arasındaki topraklar Karabağ olarak adlandırıldı. Çok sayıda kanal inşa eden ve onaran Timur'un fetihlerinden sonra Arran sadece bir anı olarak kaldı ve Azerbaycan tarihinin bir parçası oldu.

Bibliyografya:

Arranlıların dini tarihi Moses Kalankatuaci tarafından Ermenice olarak anlatılmıştır (Tiflis, 1912); içerik için bkz. A. Manandian, Beiträge zur albanischen Geschichte, Leipzig 1897, 48. İslam öncesi tarih için bkz. J. Marquart, Eranşahr, 117. Coğrafya için bkz. Le Strange, 176-9 ve Hududü’l-Alam, 398-403. Arran'ın erken İslam tarihi için bkz. J. Laurent, L’Arménie entre Byzance et I'Islam, (Paris, 1919). Sehl b. Sunbat için bkz. Minorsky, Caucasica IV, BSOAS 1953, 504-29. Şeddadiler için bkz. Minorsky, Kafkasya Tarihi Üzerine Çalışmaları, Londra 1953. Adlandırma ve dilbilimle ilgili birçok ayrıntı Zeki Velidi Togan'ın İslam Ansiklopedisindeki ‘Arran’ maddesinde bulunabilir (Encyclopedia of Islam, second edition, Leiden, s. 660-661).