Yıllarca kanalizasyonlar oraya aktı. Kirlilik o hale gelmişti ki artık yarım metre derinliği göremez olmuştuk. Şehre yakınlaştığımızı kokudan anlıyoduk. Koku ne kadar keskinse İzmir'e o kadar yakındık artık. Döneminin efsane deniz araştırmacısı olan Kaptan Kusto, İzmir Körfezi'ndeki manzara karşısında şaşkına uğramış ve “ben bu denize parmağımı bile sokmam” açıklaması yapmıştı. Bu felaketi elbirliği ile yaratmıştık.
Sonunda aklı başında bir yönetim geldi ve büyük kanal projesi ile en azından kanalizasyonların direkt olarak denize aktarılmasını engelledi. Ardından yapılan arıtma tesisleri en azından yeni kirlilik yaratılmasına engel oldu.
Çok iddialı açıklamalar yapılıyor ve yüzülebilir bir körfezden söz ediliyordu. Ama bir türlü temiz denize kavuşamıyorduk. Çünkü denizin dibi yılların birikimiyle berbat bir haldeydi ve en küçük bir çalkantıda ortaya çıkıyordu.
Geçen hafta dalgıçlar hayalet ağ toplamak için denize daldı. Dalışları çok bereketli oldu. Meğerse suyun altı bir hazineymiş. Bisiklet, kaykay, demir ve plastik sandalyeler, plastik kova ve kasalar, kol saati, olta, misina, cam şişeler ve demir çubuklar...
Meğerse yıllarca, güzelim körfeze çöplük muamelesi yapmışız. Hala azimle tavrımızı sürdürüyoruz. Geçenlerde bir piknik alanının fotoğrafını gördüm. Böyle bir pis manzara olamaz. Resmen ormanlık alanı çöp dağına çevirmişler. Bu fotoğrafı internetten paylaşan arkadaş da altına, “Çöpünü nereye atacağını bilemeyen halktan oyunu doğru yere atmasını beklemeyin” diye yazmış.
Bu işin felsefik kısmı. Ama bir gerçek var ki; çevreye ihanet etme konusunda üzerimize yok. Ya kirletiyoruz ya talan ediyoruz. Hiçbir şey yapamazsak yakıyoruz.
Buyrun işte Marmaris yine yanıyor. Üç gündür söndürülemedi. O güzelim ormanlar göz göre yok oluyor.
Olmadık zamanda ormanda ateş yakanı görüp ses çıkarmazsak, elindeki çöp poşetini denize atanı görmezden gelirsek, piknik alanını savaş meydanına çevirenlere göz yumarsak sonuç budur...
Boşuna suçlu aramayalım. “Bunlar” diyerek işin içinden sıyrılamayız. Hepimiz suç ortağıyız.
Acilen çözüm bulma mecburiyetimiz var. Yoksa gelecek çok da iyi görünmüyor...