Bugün 1 Nisan… Yılını yazmasam da olur… Gerçi günün özelliği dolayısıyla “guguklu saat” misali durmadan saat başı , başını uzatıp: “Bugün 1 Nisan… Bugün 1 Nisan” diye bağıran insanlarla karşılaşacağız! Malum, 1 Nisan “Şaka Günü”, her yılın 1 Nisan günü kutlanır. Genelde şaka gününde insanların birbirine çeşitli şakalar yapması 1564 yılından beri gelenek haline gelmiştir… Nisan 1 şakası hakkında farklı kültür, inanç ve dillerde efsaneler bulunmaktadır. Tarihçesini bırakıp, siz yine de bugün “laçkalaşmış şakalara” muhatap olursanız sakın şaşmayın!

Evet, bugün 1 Nisan… Ben de böyle vakalarla karşılaşıcınca, “Gülsem mi? Ağlasam mı?” diye kara kara düşünmeye başlarım!

Aslına bakarsanız bugün biraz “aldatma” yapmak, sonrada karşınızdakinin haline bakıp işi uzatmadan, “Nisan 1” demek adettendir; ama gün, o gün değil! Evine et, süt, sebze, meyve götüremeyen insanların ucuz yiyecek kuyruklarında beklemelerini görüp, alay eden siyasi zihniyette işte bu ucuz “Nisan 1 şakalarından” olsa gerek! İşte bunun için ‘Gülmek mi, ağlamak mı lazım?’ diye düşünüyorum!

Evet bugün Nisan 1 şakalarına, Ali Rıza Binboğa’nın “Yarınlar” şarkı sözlerine eşlik edip, “Ağlamak yok, gülmek var” demek istiyor insan; ama olmuyor işte! Peki bu 1 Nisan’ da neler yapabiliriz? Anlaşılan o ki, günümüzün usta mizah yazarlarından sevgili dostum Ahmet Zeki Yeşil’in “Mizah ölmez, yatalak kalır!” sözü ile kâh güleceğiz, kâh ağlayacağız!

***

Bugün 1 Nisan … Yarın 2 Nisan … Mevlana’nın dizelerindeki gibi yarın da “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” diyeceğiz. Çünkü yarın Mübarek Ramazan Ayı'nın ilk günü… Bu gece sahura kalkılacak, 1 Mayıs’a kadar oruç tutulacak. Tabii ki, ramazan sofraları da kurulacak. Ama ne var ki, gıdadaki zamların “Ramazan kolilerine” de yansıması insanları düşündürüyor! Nitekim CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer’in Meclis’ te zamları anlatırken 2018’de 49 lira olan 1 koli gıdanın bugün 169 lira olduğunu göstererek anlatması ilginçti. Gürer, kürsüde

bu koliyi gösterirken “Buna zeytin, peynir ve et dahil değil” diyerek durum tespiti yaptı. Ramazan manilerinde böyle durumlar için, “Ramazan geldi hoş geldi; Ramazan tepsisi boş geldi” denilecektir herhalde! İnşallah 2 Mayıs Pazartesi günü Ramazan Bayramı'nın ilk günü sofralarımız bereketli olur da bayramı ağız tadı ile geçiririz.

***

Evet bugün Nisan 1… İlk şakayı kitap fuarlarının efendisi sevgili Ercan Günaydın yapmış. Kutlamasında takvim yaprağını ters çevirerek altına da mizah postası damgasını vurup göndermiş.

Eh tabii ki Nasreddin Hoca kitaplarının kıymetli yazarı dostlarım Ahmet Zeki Yeşil ve Savaş Ünlü de boş durur mu? Onlar da günün anlamına uygun mizahlarını göndermişler. Yarın Ramazan’ın ilk günü ya; bende dostlarıma uyup, 1 ve 2’nci gününü kapsayan başlığımda mesajımı verdim; 'Şakayı unut, orucunu tut!' diye…

Dolayısı ile geçmişi çok renkli bir kültüre sahip ülkeyiz. İnsanımız da A. Zeki Yeşil’ in dediği gibi “Mizah ölmez, yatalak kalır” gerçeğindeki hoşgörüye bağlı kalarak Ramazan’da da mizah şemsiyesini açacaktır. Ramazan tepsisindeki bir büyüğümüzün tavsiye ettiği şifalı, “Dana yoğurdu, Medine hurması, kestane balı ve yulaf ezmesi” den birer kilo almak için markete gidip 665 liralık şifayı görüp evlerine döndüğünde Ramazan topu patlamadan Ramazan davulcuları ile birlikte “Ramazan geldi, hoş geldi, tepsisi boş geldi” diye maniler okuyacaklardır!

Sevgili okurlarım, hep o komik türkü sözlerindeki, “Manda yuva yapmış söğüt dalına” diyerek büyüğümüzün manda yoğurdunu hayal edin! Sonra da hep beraber türkünün son sözlerindeki “Yavrusunu sinek kapmış, gördün mü?” diyerek etrafa dağılıp şifa reçetesini(!) arayın. Bulamazsanız da bugün Nisan birrrr” deyin!

***

Öyleyse hadi biz de A. Zeki Yeşil’ den bir Ramazan mizahı yaparak yazımızı noktalayalım:

Şeytan Taşları bir süredir ortalıkta görünmeyen Nasrettin Hoca’yla yolda karşılaşan arkadaşları sormadan edememiş: “Hoca Efendi nerelerdeydin?” Nasrettin Hoca: “Hacca gittim.” “Kabe’yi tavaf ettin mi?” Nasrettin Hoca: “Ettim tabii.” “Şeytanı taşladın mı?” Nasrettin Hoca: “Taşladım tabii.”

“Peki bize ne getirdin?” Nasrettin Hoca, sakalını sıvazlayıp yanıt vermiş: “Biliyorsunuz, memleket şeytan dolu. Onları taşlamanız için çok miktarda taş getirdim.”