2003 yılının başına kadar yüzde 100’ü Türk sermayesine ait olan şirketler, istihdam yaratan,üretim yapan, çok kıymetli, yerli ve milli şirketlerdi. Bu şirketler, Cumhuriyetin yaşamsal atılımları ve önemli kazanımlarıydı.
Özellikle son on beş yıl içerisinde ne oldu? AKP, iktidara gelince “Satarım” dedi. “Ne banka bırakacağız ne fabrika ne liman ne de işletme. Hepsini babalar gibi satarız.”
Onlar satmaya sattı ama binlerce çalışan işçimiz, köylümüz işini ve aşını kaybetti. Özelleştirme mantığı altında tüm milli değerlerimiz haraç mezat satılınca, Türk ekonomisi yabancıların eline geçti. Hele hele bir ülke, kendi haberleşmesini yabancıya teslim ediyorsa, enerji kaynaklarını ve ihracat limanlarını yabancıya satıyorsa sözün bittiği yerdeyiz.
Şimdi sıkı durun ve derin bir nefes alın… Hani hep diyorlar ya ”CHP, bu ülkeye ne yaptı?”
1923- 1950 yılları arasında, CHP’nin ülkemize neler kazandırdığını, hangi yatırımları yaptığını, ne yazık ki bu ülkenin yüzde 90 vatandaşı da bilmiyor. Ne yazık ki CHP’liler, CHP bu ülkeye ne yaptı, sorusuna tatmin edici cevabı verememiş, bu dönemde Cumhuriyet’in kazanımları halkımıza iyi anlatılamamış. CHP döneminde hiçbir şey satılmamıştır. Aksine onca yokluğa rağmen devlet, yabancıların elinde olan başta demiryolları ve limanlar olmak üzere o dönemde çok şeyi satın almıştır. Osmanlı döneminden kalan yüklü borç miktarı, yokluklara rağmen CHP’nin döneminde ödenmiştir. Örneğin yıl 1928, Anadolu Demiryolu Şirketi yabancılardan satın alındı.
Haydarpaşa-Eskişehir-Konya-Mersin demiryolları yabancılardan satın alındı.
Haydarpaşa Limanı yabancılardan satın alındı. İzmir Rıhtım İşletmesi yabancılardan satın alındı.
İzmir Havagazı Şirketi yabancılardan satın alındı. İzmir Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
Satın alınan bütün şirketlerin sayısı o kadar çok ki hepsini yazsak bu sayfaya sığdıramayız. Bir de 1923-1950 yılları arasında geçen yirmi yedi yılda, Cumhuriyet’in kazanımlarını sıralarsak bu sayfalar yetmez. Kurulan devlet kurumları, kurulan fabrikalar, kurulan işletmeler, insanın dudaklarını uçuklatacak kadar muhteşemdir. Kurulan bu kurumlar ve işletmeler çok değerlidir. Bunların hepsi halka mal olmuştur, halk için bu dönemde çok önemli işler başarılmıştır.
Cumhuriyet döneminin ilk yirmi yedi yılı içerisinde Türkiye’de toplam 300’ün üzerinde devlet
kurumu, değişik işletmeler ve değişik fabrikalar kurulmuş ve hepsi yerli olan bu varlıklar faaliyete geçirilmiştir. Hani çıkıp diyorlar ya “ CHP bu ülkeye ne yaptı?” diye…

CHP’nin neler yaptığını, Bursa CHP Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil “Bir Dönemin Anatomisi Fetret” adlı kitabında gayet güzel anlatmış. Bu kitaptaki bilgiler birer belge niteliğindedir. Şimdi soruyorum hepimize; milli değerlerimiz satılınca bu ülkede şimdi bizim neyimiz kaldı?
Örneğin Türk Telekom zarar mı ediyordu, satılan bu fabrikalar, işletmeler zarar mı ediyordu?
Türk Telekom, Araplara satıldı. Telsim, İngilizlere… Avea Lübnanlılara… Tekel’in sigara bölümü, ABD ve İngilizlere… Petkim, Azerilere… Tekel’in içki bölümü Amerikalılara… Finansbank, Yunanlılara… Oyak Bank, Hollandalılara… TEB, Fransızlara… Şekerbank, Kazaklara… Yapı Kredi’nin yarısı İtalyanlara satıldı. Satılan işletmeleri saya saya bitiremezsiniz. Alışveriş yaptığımız gros marketlerin neredeyse tamamı yabancıların elinde. Bütün halkımız ne yazık ki yabancı şirketlere hem bağımlı hem de borçlu.
Sata sata geldik yolun sonuna…
Şimdi satılacakların başında elde avuçta kalan son on dört şeker fabrikamız kaldı. Bunlar da satılırsa işçilerimiz işsiz kalacak. DNA’sı bozulmuş mısırdan şeker üretimine geçilecek.

Ozan Mahzuni Şerif’in dediği gibi,

“Parsel parsel eylemişler dünyayı/ Bir dikili taştan gayri nem kaldı?”