Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) İl Temsilcisi… Sıfat çok açık… TFF’yi görev yaptığı ilde temsil eden kişi… TFF’nin resmi talimatında geçen tanım ise “illerdeki futbol faaliyetlerini yürüten, Türkiye birinciliğine varan müsabakaların illerinde düzenlenen faaliyetlerini organize eden, futbol tertip komitelerine başkanlık eden, illerinde futbolla ilgili kişi, kurum ve kuruluşlarla uyumlu çalışmak üzere federasyona karşı sorumlu olarak görev yapan kişi”. Eski ağızlar il ajanı olarak bilirler ve çağırırlardı. Gerçi hala ajan sıfatını kullanan futbol insanları var. Ajan derken casus manasında değil tabii. Eskiler öyle demişler ve öyle kalmış ağızlarında…
İzmir’imizin de elbet ki görev yapan bir il temsilcisi var. Daha doğrusu siz bu satırları okurken görev yapan temsilci, çiçeği burnunda Selçuk Ergeldi. Bir önceki, yine daha doğrusu üç gün önceye kadar görevde olan ise Mehmet İncu.
Evet, bir değişim söz konusu…
TFF, İzmir’deki temsilcisini değiştirme kararı aldı ve bunu resmi yazı ile Mehmet İncu’ya tebliğ etti. Sonra da Mehmet İncu’nun yardımcılığını yapan Selçuk Ergeldi’ye görevlendirme yazısını gönderdi.
Filmi biraz geriye saralım…
Benim bilip, hatırladığım, efsane il temsilcimiz Çetin Zengin hocamız… Hayatının 17 yıl gibi ciddi bir zamanını TFF il temsilcisi olarak, İzmir futboluna, Türk futboluna armağan etmiş, elleri öpülesi hocamız…
2014 yılı gelip çattığında, yorulmuş ve biraz da yaşı ilerlemiş Çetin Hocamız iki yılda bir yenilenen görev süresinin sonuna geldiğini belirtip, kenara çekildi. Yerine ise Aytaç Kaygil seçildi. Aytaç Kaygil de İzmir ASKF yönetiminde uzun yıllardır görev yapan amatör futbola gönül vermiş bir arkadaşımız. Sonra yine İzmir ASKF yöneticilerinden, benim baba Kadir dediğim –ki gerçekten de Çocuk Esirgeme Kurumlarında müdürlük yaptığı dönemlerde babalık etmiştir– Kadir Akbulut görevi devraldı. Tam bir yılın sonunda görevini bıraktı ve TFF, baba Kadir’in yerine yine İzmir ASKF yöneticilerinden Tuncay Taşpınar’ı atadı.
Gelelim son TFF il temsilciliği seçimine yani 2018 yılının Temmuz’una…
2016 yılındaki seçimde Kadir Akbulut’a geçilen Mehmet İncu ve görevine devam eden Tuncay Taşpınar seçilmek için yarıştılar ve bu defa da ipi Mehmet İncu göğüsledi. Aslında bir ilk yaşanıyordu ve il temsilcisi ilk defa İzmir ASKF yönetimine uzak biriydi. Daha önce ortak hiçbir çalışmaları olmamıştı. Ve tüm İzmir spor kamuoyunun da takdirlerini toplamışlardı. İzmir ASKF, demokratik olarak atama yerine seçim yaptırmıştı. Mehmet İncu’nun ya da farklı bir adayın seçilme riskine karşı seçime karşı koyabilirlerdi. Ama yapmamışlardı! Mehmet İncu ise bir ilki gerçekleştirmiş ve uzun yıllardır İzmir ASKF’ye yakın olan kişilerin oturduğu il temsilciği koltuğuna seçilmişti.
Buraya kadar anormal hiçbir şey yok.
Ama amatör spor camiası bu süreçlerden sonra özellikle de içerisinde olduğumuz sezonda deyim yerindeyse karpuz gibi ikiye bölündü. Bir taraf Mehmet İncu’yu özellikle alt yaş gruplarında çok fazla maç oynatan fikstürler hazırladığı için yere göğe sığdıramıyordu. Alt yaş gruplarının maç sayılarının artmış olması iyi bir şeydi çünkü…
Diğer taraf da İzmir Amatör Süper Liginin grup sayısını ve takım sayısını artırması ile –iki gruplu yirmi beş takımlı iken üç gruplu ve otuz yedi takımlı hale geldi– kalitenin düştüğünü savunuyordu. Onlar da haklıydılar; gruplardaki bazı takımlar averaj takımına dönüşmüştü çünkü… Bu tarafın daha vahim iddiası ise takım sayısı artışının gelecekteki seçimlerde oy olarak Mehmet İncu’ya döneceği şeklinde ki… Bu iddiaya yorumu sizlere bırakıyorum.
Tarafların ihtilafa düştükleri konular bunlarla sınırlı değildi elbetteki… Çok uzun zamandır İzmir ASKF kanalıyla, TFF il temsilciliği ile alakalı sorunları çözmeye alışmış olanlar, yeni il temsilcisi ile çözüme gidemediklerinden ya da kısa zamanda gidemediklerinden ya da yeni şekle alışamadıklarından dem vuruyorlardı. Bir kısmı, takımların il temsilcisi tarafından kayrıldığını iddia ederken, bir kısmı da il temsilcisinin tam tersine daha önceden yaşanmamış şekilde ve çözüm odaklı çalıştığını savunuyordu.
Bir kısmı, yeni il temsilcisinin statü ve TFF talimatlarına uygun çalışmadığında ısrar ederken, diğer kısım aksine çok memnunuz ve İzmir futbolunda herhangi bir sorun yok diyordu.
Neticede, 29 Ocak 2020 tarihinde, Mehmet İncu’nun TFF il temsilciği görevinin sona erdiği, TFF tarafından kendisine tebliğ edilmiş. Gerekçe olarak da İzmir ASKF ile uyumsuzluğun ve iletişimsizliğin olduğu ve bu sebeplerin İzmir amatör futboluna zarar vereceği belirtilmiş. Mehmet İncu’nun yerine de 30 Ocak 2020 tarihinde il temsilci yardımcısı olan Selçuk Ergeldi yine TFF tarafından görevlendirilmiş.
Şimdi de ikiye bölünen camianın bir kısmı bu görev değişikliklerini makul ve mantıklı olarak karşılarken bir kısmı da anti demokratik ve haksız buluyor. Tartışmalar bitmeyecek anlaşılan… Ne zamana kadar? Sanıyorum önümüzdeki ilk seçimlere kadar…
Dipnot; “Çözümde görev almayanlar, problemin bir parçası olurlar”. Goethe.