Sistemsizliğin 'Sistem' olarak yutturulmaya çalışıldığı bir ortamda “ayakların baş” olması kaçınılmazdır! Vay be! Vay ki, ne vay! Evet, sanırım böyle bir durumda siyasetin “Cılkını” çıkaranlar, bozdukları düzeni “düzelttiklerini” sanarak! yanlış üstüne yanlış yaptıklarının farkında bile değiller!
Farkında değiller ki, ne siyasi üslupları, ne ekonomi formülleri ne de verdikleri ahlak dersleri (!) bir türlü dikiş tutmuyor. Değerli okurlarım, geçen haftaki yazımda da ifade ettiğim gibi, bu olumsuzluklar üzerine bendeniz de, meslek orijinim olan spor penceremi açıp sizleri rahatlatmak istedim.
* * *
Günümüzde spor oyunlarının en popüleri olan Futbolda, siyasetin tam aksine kurallar hakim. Oynayanı, oynatanı , para musluklarını açıp, kapatanlar belli. Futbolun siyasetin aksine bir okulu ve öğreteni, yetiştirenleri yani “teknik adamları, direktörleri” var. Bu da kısa adı TÜFAD olan Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği’dir. Futbolu sergilemek için kurulmuş, kısa adı TÜRFAD olan Türkiye Futbol Adamları Derneği de maddi- manevi gücü ile yoğun çaba sarf ediyor. Ben, bu iki güçlü yapı için “Futbolun İkiz Kuleleri” diyorum. İzmir’de bu kulelerin başkanı olarak iki güçlü ve sevilen iki isim var: Dr. Şaban Acarbay ve Bahri Vreskala…
Geçen hafta TÜRFAD Başkanı Vreskala ile süper ligin inen perdesinin ardında kalan gerçekleri enine boyuna tartışıp sizlere sunmuştum. Bugün de TÜFAD’ ın başkanı, değerli dostum Dr. Şaban Acarbay köşemin, dolayısı ile sizlerin misafiri oldu.
* * *
Konuğum tıp doktoru ve de eski bir futbolcu olduğu için geride kalan lig ile önümüzdeki ligin “nabzı tutup” size sağlıklı bir rapor sunmak istiyorum. Tabii ki alınan sonuçlar, futbolumuzdaki “yerli-yabancı” futbolcu ve teknik adamlar ile sakatlanmaların kimlerde daha çok olduğunu sormadan edemedim. Dr. Şaban Acarbay isteğim üzerine önce durumun genel görüntüsünü şöyle çizdi: “Geride kalan lig dönemi ilginç yaşanmışlıkları ile unutulmaz bir futbol sezonu olarak; sporseverlerin aklından kolay kolay silinmeyecek şekilde hafızalarda yerini almıştır! Nedenlerinin net bir şekilde açıklanamadığı, 13 üst düzey hakeme görev bıraktırılması, MHK Başkanı'nın istifası, TFF Başkanı'nın istifa etmesi ve de yeni MHK Başkanı'nın; tahkimden dönen 13 hakeme yeniden görev ve rilmesi hafızalarda unutulmaz yeri ve izahı mümkün olmayan durumları ile geride kalmıştır. Haliyle bu husus, futbol dünyasının geneli içinde, nedeni netlik kazanmayan ve bir çok olumsuzluğu akla getiren ve kaotik yapıyı arkada bırakan (dileriz öyle olur) gelişmeler olmuştur. Sonuç itibariyle, ligleri kendileri için yetersiz basamaklarda tamamlayan kulüplerimiz, acaba bir geri dönüş olur mu, düşüncesi ile adeta yeni arayışlara yönelmişlerdir. Daha önemli bir hususta; belki de iş buralarda kalmayıp, hukuki boyutlara taşınabilecektir... Sona eren Süper Lig ve diğer liglerimizdeki süregelen kaos; ancak ve ancak önümüz de yapılacak olan TFF seçimlerinde göreve yeni gelecek olan TFF Başkanı ve yetkili kurullarının sorunlara olumlu- çözümleyici yaklaşımları ile yeni umutlar ve gerçekçi yaptırımlar başlayacaktır diye düşünmekteyim! Elbette temennilerimiz de bu manadadır.”
***
Teknik Adamlar konusuna, değinir misiniz?
“Tamamlanan lig döneminde yerli antrenörlerin, yabancılara oranla çok daha başarılı oldukları net ve kesin bir gerçektir. Bu durum tüm sporseverler ve spor kamuoyu tarafından çok açık bir şekil
de görülmektedir. En somut örnekler de; Sayın Abdullah Avcı ve Sayın Rıza Çalımbay'ın ekiplerinin almış oldukları, tartışmasız başarılı sonuçlardır. Ayrıca bizim değerli teknik adamlarımızın alt ligler de ve de özellikle amatör futbol liglerinde, kendi çaplarında harikalar yaratmaktadırlar. Türk futbolun da; geleceğe yönelik genç kuşakları mükemmel düzeyde eğitip (futbolumuza) kazandırma çaba ve gayretleri, özveri dolu uğraşları, her manada takdire şayandır...”