Bundan iki yıl kadar önce yazdığım bir yazıydı. Tarım alanına Go-kart pisti... Oldu... Başlığını atmıştım. Buradaki “oldu” kinaye olarak yazılmıştı ve “olamaz” anlamına geliyordu. Çünkü yerel halk, sivil toplum örgütleri, belediye başkanları, böyle bir yatırımın çevreye ciddi zarar vereceğini söylüyorlardı ve bu yatırıma karşıydılar. Ben de sağ duyulu bir yönetimin daha fazla ısrarcı olacağını düşünmüyordum.
Şöyle yazmıştım;
“Adamlar tutmuşlar Türkiye’nin en verimli tarım arazisinde motor sporları yaptıracaklar… Bundan iyisi Şam’da kayısı… Zaten tarım bize artık fazla. Son kalan üç beş alanı da verelim, ondan sonra sen sağ ben selamet…
Bodoslama daldım ama, önce konuyu anlatayım…
İzmir’in son yıllarda en hızlı büyüyen, daha doğrusu nüfus olarak gelişen ilçesi Güzelbahçe’de go-kart pisti tartışması yaşanıyor. 52 dönümlük tarım arazisine pist yapılacak ve burada motorsporları yaptırılacak. Arazi özel mülk. Ama pistte yapılacak yarışlar tüm çevreyi yakından ilgilendiriyor. Go-kart dedikleri çarpışan otoların biraz daha büyüğü ve gürültülü olanlarının özel pistte yarışması... 1950’li yıllarda Amerika’da başlamış ve kendine farklı heyecan arayanlar için ideal bir ortam olmuş… “Bunun neresi spor?” diyenlerdenim ama o ayrı bir konu… Bu yarışların Formula 1 gibi dünyanın en prestijli otomobil yarışlarının alt yapısını oluşturduğunu söyleyenler var. Onlara göre oyuncak otomobil fabrikası da otomobil fabrikalarının alt yapısını oluşturuyor demek ki… Go-kart pistinin yapılması düşünülen alanı çok iyi biliyorum. Tarım alanı olduğu için bölgede yapılaşma yok denecek kadar az. Üstelik tesadüfen yere bir erik çekirdeği düşürseniz üç ay sonra fidesini görürsünüz. O kadar verimli yani… Ciddi tepkiler var. Başta Güzelbahçe Belediyesi, Yelki’deki çevreci örgütler, o bölgede oturan vatandaşlar, pistin yapılmasına karşı. İşlerinin açılmasına olanak sağlar umudu taşıyan esnafın dışında pistin yapılmasına sıcak bakan yok. Arazi sahibi malını istediğine satabilir. Bu konuda problem yok. Ama alan kişinin o bölgeye uygun bir şey yapması lazım. Tarım arazisinde tarım yapılır. Daha doğrusu öyle olmasını temenni ediyoruz. İşin başka bir boyutu daha var. Her şey doğru olsa bile yarış hazırlıklarında, yarışlarda çıkacak gürültüyü ne yapacağız? Üstelik çevrede çok sayıda okul var. Öğrenciler nasıl ders yapacaklar? Çevre sakinleri sakin olmaktan çıkar ben size söyleyeyim… Üç-dört arkadaş gidecek otomobile benzeyen küçük araçlara binecek, bağırta bağırta birbiriyle yarışacak… Sonra da; “Ne eğlendik ne eğlendik”
Yani nereden tutsanız elinizde kalıyor… Yapmayın, bir tarım arazisine daha kıymayın…
Aradan geçen iki yıl içinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı projeyi onayladı, firma jandarma eşliğinde önceki gün pistin betonunu döktü.
Anlaşılıyor ki, siz kim oluyorsunuz? demek istiyorlar.
Yani bu noktadayız. Yani eyvah...