“Tarikat “ dediğin yoldur…

Birinci aşama şeriatİkinci aşama; tarikat kapısı.

Üçüncüsü; hakikat kapısı.

Dördüncüsü Marifet kapısından geçilerek, hakikate ulaşmak…

Deki bu işlerin içindeki garip sakallı cüppeli bazılarına, bunları bir sayar mısın?

Tınnnn…

Deki dördüncü aşama; “Görünemeyen ama sadece tasavvur edilmesi mümkün olan” diye tanımlanır,

Buna da gnostisizm diyorlar…

Bu gnostisizm de, “Antik Mısır, Antik Yunan’a uzanan“, “İbrani gelenekleri”, “Zerdüşçülüge” dayanan de…

Zurna sesi alırsın anca…

***

Sakarya Akyazı’da kendini Uşşaki tarikatı lideri diye tanımlayan, sözde din insanı, Fatih Nurullah, 12 yaşındaki talebe kızı taciz ediyor.

Şimdi 42 yılla yargılanacak…

Bakıp bakıp kafamı çevirdiğim haberlerdi bunlar…

Bu “Bademleme”ler, tacizler, acayip acayip ilişkiler…

Mide bulantısı, iğrenme duygusu bıraktığından, ayrıntısını bile okumuyordum.

Niye sinirlerimi bozayım kardeşim değil mi?

Bu kez teslim oldum…

Bir tipine bin bir lanet okuduğumun adamı, kendisini Uşşaki tarikatı lideri olarak tanımlamış.

12 yaşındaki bebeye alenen taciz yapmış.

Üstelik birden fazla kere…

Nereden anlıyoruz, kızın babasıyla yaptığı konuşmalardan.

İnanılır gibi değil…

“Allah-kitap-din” olguları bu kadar dejenere edilir, bir iman duygusu bu kadar ucuzlatılıp kullanılır hale getirilebilir.

Bu arlanmaz adam, tacizi ortaya çıkınca tutuşuyor tabi.

Oturuyor kızın babasıyla pazarlık etmeye başlıyor.

Koltuğunu öneriyor.

Sen “Mehdi olursun benim yerime” diyor…

Bre utanmaz sen ne zaman kendini mehdi ilan ettin?

Bu sözde tarikat lideri, Eyüp Fatih Şağban adlı şaklaban ve utanmaz konuya şöyle devam ediyor; “Bir iban ver de bir şeyler atayım sana.”

Babaya rüşvet teklif ediyor, sus payı öneriyor…

***

Değerli okurlar; konunun ayrıntıları her yerde var…

Hiç vaktimi harcamak istemiyorum, çünkü midem bulanıyor.

Dinin bu kadar yıpratıldığı, insanların bu kadar dinden soğutulduğu bir dönemi hatırlamıyorum.

Bu karaktersiz, ahlak yoksunu, din adamı kılıklı şeytanlar, yüz binlerce garibanın kanına giriyor, ya paralarına, ya namuslarına musallat oluyorlar.

Bir tanesi çıkar, “Azraile tokattım” der...

Bir diğeri çıkar, “Manisa depremini engelleyip Van’a kaydırdım”der...

Bir diğeri, ”Azrail geldi, sen git şimdi gelemem dedim gitti” der...

Bir başka manyak, “Uzay mekiğinin vidasını çıkarıp ben düşürdüm” der…

Bir diğeri “Bademlemenin çeşitleri”ni açıklar.

Tek ortak noktaları, Allah'ı ve güzel kitabını cahilce , hunharca kullanmak…

Hiç lafı geveleyemeyim; tekke ve zaviye ve türbelerin kapatılması kanunu 30 Kasım 1925’te kabul edilip, 13 Aralık 1925’te Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, 677 sayılı kanun ile uygulayama konmuş bir ATATÜRK DEVRİMİ’dir.

Bu kanunu uygulamayan ve uygulatmayanlar tecavüzcünün ta kendisidir…

***

Hah şöyle

Geçtiğimiz haftalarda gündem olmuştu.

Aile hekimleri, çalışmadığı günlerde para alamıyor maaşları kesiliyordu.

Bir çeşit amele usulü idi.

Çalış koca adam ol, doktor ol, aile hekimi olup, mahalleye atan...

Covid ol, 14 gün evde kal, maaşından kesinti yapılsın.

Ucubelik, covid vasıtasıyla ortaya çıkmıştı.

Şükür arada iyi işlere de yaradı bu covid.

Sağlık Bakanlığı, aile hekimlerinden kesinti yapılmayacağını,

Ayda 3000 TL de destek yapılacağını açıkladı…

Hah şöyle, sağlıkçılar bir tanemiz, göz bebeğimiz…

***

Gelecek yıla kadar ara

Durum gayet üzücü ve vahim.

Mart ayından bu yana, Covid ile uğraşıyoruz.

Zaten eğri büğrü giden ekonomi, iyice patladı, raydan çıkmak üzere.

Hayat ekonomiye kurulu.

Yoksa, para sağlığımızdan önemli değil.

Gamlı baykuş gibi, kötü kötü konuşuyor olacağım ama, bu salgın önümüzdeki yılın ortasına kadar aramızda olacak.

Düğün sektöründen kafelere, hamamlara, yiyecek sektörüne kadar, tüm ekonomiyi kötü günler bekliyor.

Gelecek yıla kadar oluşacak kaosa karşı önlem alın.

Normal bir aşılama sürecinin 2021 Haziran’dan önce başlayamayacağını,.

Dünya Sağlık Örgütü de açıkladı…

Küçümsüyoruz gibi bazen ama bu tam bir felaket…

Aman önleminizi alın…

***

Başkan unutursa

Cumhurbaşkanı, Göztepe Kent Hastanesi’nin açılışında her zamanki gibi konuşmasını yaptı.

Şaşırtmaya devam etti.

Salon salgın tedbirlerine uygun biçimlenmişti.

Burada sıkıntı yoktu.

Konuşurken şöyle dedi; “Düğünlerde dikkat diyoruz uyulmuyor, mesafe diyoruz uyulmuyor, maske diyoruz uyulmuyor” dedi.

Haaa, keyif çaylarını kapmak için insanların birbirinin üzerine çıktığı, sosyal mesafenin umursanmadığı, Giresun mitingini Ce Ha Pe yaptı galiba…

Breee pehlivaaaan

Cumhurbaşkanlığı kabinesinin pehlivanı ekonomist kimliği ile Vakıfbank Yönetim Kurulu üyesi, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hamza Yerlikaya, Cumartesi günü açılan İstanbul Göztepe Şehir Hastanesi’nin açılışı ile ilgili, bir müjde tweeti attı. Yerlikaya; “İzmirlilere dev hizmet, Göztepe Şehir Hastanesi” yazdı…

Pehlivan pehlivan !

O Göztepe, bu Göztepe değil canım

O Göztepe bu Göztepe değil yiğidim…

GEREKSİZ BİLGİ

Hayvanlar dünyasının sevimli üyelerinden su aygırları çok çeşitli özellikler taşır. Su aygırlarının özelliklerinden biri de çok üzüldüklerinde derilerinin kırmızı renge bürünmesidir.

GEREKLİ BİLGİ

Hayat doğum ve ölüm arasında hızla yürüyen bir döngüden ibaret. Her gün yüzlerce çocuk dünyaya geliyor. Ve her gün 12 yeni doğan bebek yanlış aileye veriliyor…

DELİ ZİYA

“Görmeyince göresin, görünce öldüresin geliyorsa, kocandır O.”