Meclis başkanı seçiminin ardından herkes Bahçeli’ye yükleniyor. MHP’li seçmen bile ilk kez bu kadar tepkili liderlerine… Bu tepkilerde, her sıkıştığında AKP’ye "koltuk değneği" olma yönündeki bozuk sicilinin rolü büyük, kuşkusuz… Meclis Başkanlığı koltuğunda bir AKP’linin oturması hiç hoşuma gitmiyor; ama tek suçlu Bahçeli mi?
Oyuna gelip, Baykal’ın "yangından mal kaçırır gibi" Erdoğan’la görüşmesine izin veren, Erdoğan’la ne görüştüğü konusunu bir türlü açıklayamayan; ardından başka "insan" yokmuş gibi "seks kaseti" nedeni ile istifa etmek zorunda kalıp, sonradan "partner"inin elini sıkmayan birini meclis başkanlığına aday gösteren Kılıçdaroğlu’nun hiç mi suçu yok?
"Uyuşturucu baronu" olduğu iddia edilip, aksi kanıtlanmamış "AKP'den dönme" birini aday gösteren Demirtaş’a ne demeli? Bu arada, kadınların taşlanarak öldürülmesini (recm) "insanlık dışı" bulmayan MHP adayının hakkını da yemeyelim.
Özetle, meclis başkanlığını AKP’ye hediye eden tüm parti yöneticilerini birlikte kutlamak gerek sanırım; "zor" bir iş başardılar…
AKP-CHP mi, AKP-MHP mi?
Açık söyleyeyim; CHP’ye oy vermiş olsam da, bugünkü koşullarda koalisyon olarak, "AKP-CHP" yerine "AKP-MHP"yi tercih ediyorum, nedeni basit:
Kimlerin AKP-CHP koalisyonunu istediğine bakıyorum:
1-Tanrılar (Onlar bilir kendilerini)
2-Recep Tayyip Erdoğan
3-HDP
4-Cemaat
Bu dört grubun istediği hiçbir şey bugüne dek Türkiye’nin çıkarına olmamıştır; nokta.
Ayrıca daha uzun süreli ve uyumlu olabileceğini düşündüğüm AKP-MHP koalisyonunda "Çözüm Süreci" safsatasının rafa kalkması ile "Doğu Sorunu"na kalıcı, gerçekçi, Türkiye’nin ve Kürt kökenlilerin çıkarına olan çözümler tartışmaya açılabilir; örneğin, gündeme "Toprak Reformu" ve "Derebeylik Sisteminin Kalkması" gelebilir. CHP içinde çok sevdiğim birçok insan olsa da, üst yönetimde hoşlanmadığım insan sayısı sevdiklerimden daha fazla. Meclis başkanlığı seçim sürecini yüzüne gözüne bulaştıran bu üst yönetimin koalisyon görüşmelerinde başarılı olabileceğini düşünmüyorum. MHP bu konuda Ümit Özdağ’ı yetkilendirirse, AKP-MHP koalisyon olasılığı artacaktır. Kılıçdaroğlu ile bir yere varılamayacağı artık iyice anlaşıldı. CHP’nin iktidar olabilmesi için "Kılıçdaroğlu’nun ‘Yeni CHP’sini de alıp, tıpış tıpış gitmesi’ şart"; bu çok açık. Sadece Kılıçdaroğlu mu? Demirtaş hariç tüm liderler değişmeli! Hepsi çağ dışı ve partilerine yarardan çok zarar veriyorlar. Buna, bu kadar uygun koşullarda bile yüzde yarım oy alamayan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de dahil… Aksi takdirde, gençlerin yönelmesi ile HDP’nin oyları daha da artabilir.
Umutsuz olmayalım ve geçmişte yaptığımız yanlışları tekrarlamayalım. Yolsuzluklara, haksızlıklara, baskıya karşı sesimizi yükseltelim, hakkımızı arayalım. "Biz" olmadığımızda, onlar bir "hiç"; "Biz" "Millet"iz, onlar sadece "vekil"…