Asrın lideri buyurdu;

“Biz bu mültecileri yıllarca kamplarda barınmaya, boş buldukları apartmanların bodrum katlarına mı mahkum edeceğiz? Gerekirse TOKİ'nin elinde boş konutlar var. Nasıl Ahıska Türklerine Erzincan'da krediyle konutlar verdiysek, ki onlar bunu taksitlendirdiler ve ödeyecekler, aynı şeyi yapabiliriz.”

Vay vay vay... Bir evleri eksikti. Onu da tamamlayacaklar. Emir tak diye gelir de görev şak diye yapılmaz mı? TOKİ Başkanı Ergün Tufan anında ses verdi; “Bu konutlar belli bölgelerde herhalde seçilecek. Suriyeli ailelere de verilebilir. Bedeli neyse o fiyattan uzun vadeli ödeme koşullarıyla verilebilir. Suriyelilere maliyet fiyatına olabilir. Suriyeliler için özel projeler yapılabilir.”

Siz kimin evini kime veriyorsunuz? O evler bu yoksul halkın vergileriyle yapılmadı mı? Hiç mi gazete okumuyor, televizyon seyretmiyorsunuz?

Bu vatan uğruna gencecik yaşta toprağa düşen şehitlerimizin evlerini hiç mi görmediniz? Duvarları sıvasız, damları naylonla kaplı, kırık kapılı, camsız pencereli al bayrakların dalgalandığı evler hiç mi vicdanınızı sızlatmıyor? Siz nasıl insanlarsınız?

Aklınıza gelmiyor mu bu şehit ve gazilere TOKİ'den bedelsiz birer ev vermek?

Hangi Suriyelilere vereceksiniz o evleri?

Kontrolsüz olarak sınırdan geçen 3 milyona yakın kişilerin arasında bulunan teröristlere mi? Evlerinde bomba imal eden hainlere mi? Katillere, hırsızlara, kadın satıcılarına mı? Kime?

Yoksa tuzu kuru, bayramda Suriye'ye geçerek bayram yapan binlerce Suriyeliye mi?

Üniversiteye sınavsız sokacaksın, kendi öğrencine 400 lira onlara bin 200 lira burs vereceksin, gariban emeklinin maaşından kestiğin ilaç katkı payını onlardan almayacaksın, sağlık hizmetlerini ücretsiz vereceksin, kira yardımı yapacaksın, taşıt vergisi almayacaksın.Yetmedi bir de TOKİ'den konut ver, ithal seçmen olarak vatandaşlığa geçir.

Dünyada böyle başka bir ülke bulabilir misiniz? Bilemiyorum. Çok değil daha birkaç ay önce ne diyordu asrın lideri; “Bizim alnımızda enayi yazmıyor kusura bakmayın. Bu işin hakkı neyse yaparız. Bir yere kadar sabır, sabır. Ondan sonra da gereği neyse bunu yaparız. Herhalde otobüsler, uçaklar boşuna durmuyor.”

Her şey 3 milyon euroyla mı değişti? Tabii ki hayır. Yeni planlar yapıldı, yeni projeler geliştirildi. İthal seçmenlerin, toplam seçmenler içinde yaklaşık yüzde 4'lük bir orana ulaştığı anlaşıldı. Nasılsa eğitimli ve zengin olanları batı ülkelerine gittiler. Eğitimsizler, işsizler, teröristler, yobazlar burada kaldı. Vatandaş yaptığın bu kişileri askere alıp Güneydoğu'ya gönderebilecek misin? Kendi ülkesinden savaştan kaçan insanlara ne kadar güvenebilirsin? Bu insanların tamamı hep dikta rejiminde yaşadı, demokrasiyi tanımıyorlar. Vatandaş olmaları halinde seçimlerde adresleri belli.

Hesap o hesap. Hiç kimsenin aklına "Suriye'de barışa katkıda bulunalım. Silahlar sussun. Bu insanlar kendi ülkelerine, evlerine dönsünler, akrabalarına kavuşsunlar” demek gelmiyor.

İğrenç hesaplar uğruna hem onlara, hem bize büyük kötülük yapıyorlar.