Dünya Sağlık Örgütü’nün yaş gruplarını yeniden düzenleyip 18-65 yaş arasını “genç”, 66-79 yaş aralığını “orta yaş” ilan ettiğini okuduğumuzda ne kadar keyiflendiysek, haberin feyk olduğunu öğrendiğimizde de bir o kadar bozulduk. Toplumun duygularıyla bu kadar oynanmaz ki!
Allah’tan her travma gibi bunu da çabuk atlattık. Artık kendimizi hangi yaşta hissediyorsak o yaştayız. Şahsen ben, şahsımı 60’ına yaklaşmış olarak görmüyorum. Taş çatlasın 57 falanım.
*****
Bizim kuşak arasında “en gıcık olduğunuz atasözü hangisidir” diye anket yapsak, kesin “60’ından sonra zurna öğrenen mezarında çalar” sözü açık ara birinci gelir.
Zaten onu söyleyenin “ata”lığından şüphe duymuşumdur hep!
Neymiş efendim, hayatta öğrenilecek her şeyin bir zamanı ve yaşı varmış. Zamanı geçince hiç bir işe yaramayacağından, öğrenmek ya da öğrenmemek arasında bir fark yokmuş. Hatta öğrenmeye çalışmak bile zaman kaybı ve boşa çabaymış.
Boşboğaza bak!
Karşımızda, 67 yaşında bisiklet sürmeyi öğrenen koskoca Tolstoy örneği varken insan utanır biraz!
Hadi Tolstoy’u bilmiyorsunuz, duymadınız; bizim Münir var yahu!
*****
Bizim Münir, yani Münir Koçaslan, 1977 yılında mesleğe başlamış; matbaasından yazı işlerine, karanlık odasından TV stüdyosuna kadar her yerde ter akıtmış iyi bir gazetecidir. Rivayet odur ki, tekeden süt çıkardığı bile olmuş. Haberi resmen koklar. Detaycıdır. Her şeye şüpheyle yaklaşır. Allah var, ağzı da iyi laf yapar.
Cumhuriyet’ti, Hürriyet’ti, Milliyet’ti, TV 8’di, SKYTürk’tü derken, emekli olup 50 yaşından sonra gittiği İstanbul’dan İzmir’e geri döndü bizim Münir.
Kurşunlu harflerle, rotatif baskılarla başlayıp yürüttüğü onca yıllık geleneksel gazeteciliğin ardından, bir de baktık ki, 65’inden sonra TikTok’çu oluvermiş.
“TikTok’çu” ifadesini küçükseme olarak algılamayın lütfen! Aksine çağın hızına ayak uydurmak ve Z kuşağını yakalamaktır demek istediğim.
Her şey, film sektörünün İzmir’deki son yeteneklerinden Yusuf Saygı’nın, “Abi senin muhabbetine doyum olmuyor. Eğer sallayıp beni yemiyorsan, bilgi dağarcığın da geniş. Gel seninle beraber bir berber dük… pardon bir Youtube videosu hazırlayalım” demesiyle başlamış.
Münir’de bizim bunca yıldır göremediğimiz “star ışığını” yakalamış adam. Yönetmenlik böyle bir şey demek ki…
Kare Stüdyo’nun hazırladığı “Mevzubahis” adlı kısa videoların çekimi ve Youtube’a yüklenmesinin başlangıcı işte böyle olmuş. Kameralar karşısına coştukça coşup gündeme dair renkli yorumlar yapan Münir, tanıtım bile olmadan bir anda 1,5 milyonluk izlenme rakamlarına yaklaşmış. “Star”ındaki cevherin tahmininden de büyük olduğunu gören Yusuf, hemen X ve TikTok’a da el atmış.
100 milyar doların üzerinde piyasa değeriyle bugün dünyada en çok indirilen uygulamaların başında gelen TikTok’ta 250 binin üzerinde izlenen videoları var artık bizim Münir’in. Şimdilik…
Fırsat bulursanız siz de izleyin! “65’inde yeniden doğmak” konulu bu azim hikayesine Tolstoy’un bile şapka çıkartacağına emin olabilirsiniz.
