Tüketim bağımlısı olmayın

Tüketim bağımlılığı, gezegenimizi tehdit eden bir hastalık.

Tüketim bağımlılığını şöyle tanımlayabiliriz: Gerekmediği, gerçekten ihtiyaç olmadığı ve hatta kişinin alım gücünü zorlayacağı halde bir malı ısrarla satın almak.

Bunun o kadar da tehlikeli veya kötü bir şey olmadığını düşünebilirsiniz ama durum hiç de öyle değil.

Bir mala gereksiz arz ve talep gösterilmesi maalesef çevre kirliliğinden gıda güvenliğinin bozulmasına kadar bir dizi olayı tetikliyor.

*

Aşırı tüketimin nelere yol açabildiğini daha iyi anlamak için tek bir örneğe bakmak bile yeterli aslında.

Ayakkabı, aşırı tükettiğimiz ürünlerin başında geliyor. Popular Science’da yer alan bir makaleye göre;

2021 yılında dünya çapında 20 milyardan fazla çift ayakkabı üretildi.

Her yıl bu ayakkabıların yaklaşık 300 milyonu Amerika Birleşik Devletleri'ndeki çöplüklere gidiyor.

Ayakkabılar, birçok üreticinin Tayland, Endonezya, Çin ve Batı Afrika'daki ağaçlardan tedarik ettiği kauçuktan yapılıyor. Sektör, aşırı ayakkabı talebini karşılamak için sadece 2020'de 13 milyon metrik tondan fazla kauçuk üretti.

Kauçuk üretilen ağaçların sayısı günden güne azalıyor ama bu, sorunlardan sadece bir tanesi. Bir diğeri ise atılan ayakkabıların çok uzun süre doğada yok olmaması. Ortalama olarak, bir çift ayakkabının ayrışması 30 ila 40 yıl sürüyor. Spor ayakkabılarda sıklıkla kullanılan etilen vinil asetat adı verilen sentetik kimyasal bileşim ise 1000 yıla kadar dayanabiliyor.

*

Ayakkabı sadece tek bir örnek. Yiyecek, enerji, cihaz, mobilya, giysi ve daha fazlasına aşırı talep, Dünya’nın mevcut kaynaklarına bakarak makul diyebileceğimizden çok daha fazla malzeme kullanılmasına yol açıyor. Bu da orman varlığını azaltıyor, suyun, elektriğin, yakıtın aşırı kullanımına yol açıyor. Toprak ve su kirleniyor. İklim değişikliği ile mücadele şansımız giderek azalıyor.

Aşırı tüketimin gereksizliğini ve zararlarını fark ederek tasarruf ve geri dönüşüm anlayışını benimsemenin vakti geldi de geçiyor. Bir sonraki alışverişinizde kendinize lütfen şu soruları sorun ve kararınızı öyle verin:

• Almak istediğim şeye gerçekten ihtiyacım var mı?

• Almadığım takdirde günlük yaşamım olumsuz etkilenir mi?

• Yenisini almak yerine ikinci el alabilir miyim?

• Kiralamam veya ödünç almam mümkün mü?

• Uzun süre kullanabilecek miyim?

Bayındır’da sular durulmuyor
İzmir’in Bayındır Belediyesi, bir kez daha bakımevinde hayvanların öldürüldüğü yönündeki iddialarla gündeme geldi. İzmir Barosu yüzlerce köpeğin ilaçla uyutularak öldürüldüğü ihbarı üzerine Başsavcılığa şikayette bulundu. Bayındır Başsavcılığı’nca hayvanların gömüldüğü alanda üzeri kapatılmamış köpek ölüleri bulundu. Daha önce de Bayındır Belediyesi’ne ait bakımevine alınan yasaklı köpeklerin öldürüldüğü iddiaları HAYTAP tarafından gündeme getirilmişti.

İzmir Barosu önceki gün yaptığı yazılı açıklamada yaşanan olayı şu ifadelerle kamuoyuna duyurdu:

DELİLLER KARARTILMAMALI
“Baromuz Hayvan Hakları Komisyonuna, Bayındır Belediyesi Bakımevi’ne alınan yüzlerce köpeğin ve son olarak da 07.07.2022 ve 08.07.2022 tarihlerinde 14 köpeğin sistematik olarak ilaç enjekte edilmek suretiyle öldürüldüğü ve Bayındır İlçesi, Turan Mahallesi’nde gömüldüğüne ilişkin ihbarda bulunulmuştur. İhbar üzerine Hayvan Hakları Komisyonundan sorumlu yönetim Kurulu üyemiz Av. Şefika Yıldırım Sert ile Komisyon üyelerimiz Av. Ayşe Alpsar Arısoy, Av. Ayşe Aydın Av. Ceyda Ekin Gündoğdu Bayındır’a giderek iddiaları yerinde incelemiştir. Ayrıca Baromuz tarafından da şikayet dilekçesi verilmiştir. Talebimiz üzerine harekete geçen Bayındır Başsavcılığı’nca hayvanların gömüldüğü alanda, üzeri kapatılmamış otopsiye elverişsiz köpek ölüleri, numune olarak alınmıştır. Bayındır Cumhuriyet Savcılığı’nca, sorumluların tam olarak tespiti, olayın aydınlatılması, delillerin karartılmaması için 07.07.2022 - 08.07.2022 tarihlerinde öldürülen köpeklerin gömüldüğü yer tespit edilerek kazı ve otopsi yapılması, bakımevinde bulunan kamera kayıtları ile köpeklerin gömüldüğü alanı gören kamera kayıtlarının muhafaza altına alınması ve dilekçemizde belirttiğimiz diğer delillerin ivedilikle toplanması sağlanmalıdır. İzmir Barosu olarak sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.”

DAHA ÖNCE DE OLMUŞTU
Geçen Mart ayında da Bayındır Belediyesi’nde kayıtsız ‘yasaklı’ köpeklerin barınağa alınmalarından kısa süre sonra yok edildiği iddiaları üzerine Hayvan Hakları Federasyonu-HAYTAP hareke geçmiş; HAYTAP İzmir Temsilcisi Esin Önder, İzmir Valiliği, Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir 4. Bölge Müdürlüğü, İzmir Doğa ve Milli Parklar Müdürlüğü ve Bayındır Kaymakamlığı’na gönderdiği şikayet dilekçesinde federasyona gelen ihbarların araştırılmasını, belediyede denetim yapılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını istemişti. Ancak İzmir Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü belediyede yaptığı denetlemenin ardından ihmal olmadığını bildirmişti.