Hem Osmanlı idaresi hem de Türkiye Cumhuriyeti idarecileri, Orta Asya’daki Müslüman Kırgızların sorunlarıyla doğrudan ilgilendiler. Buna kanıt olarak, Osmanlı arşivinde Kırgızlarla ilgili belgelerin mevcut olduğunu belirtmek gerekir
Osmanlı arşivindeki belgeler incelendiği zaman, Osmanlı idaresinin Kırgızlarla ilgili hangi konularda hassasiyet gösterdiği tespit edilebiliyor. Bu konuların başında Kırgızların Rus misyonerler tarafından Hristiyanlaştırılması geliyor. Osmanlı idaresi buna önlem olarak Rusya-Tatar Müslümanlarını kullanmayı hedeflemiştir. Buhara Hanlığı'na muhalif Özbek ve Kırgızların durumu ise ayrı bir sorundu. Osmanlı idaresi, bir taraftan İran’a karşı, sünni İslam çerçevesinde ittifak kurduğu Buhara Hanlığı'nı himaye çabası içindeyken bir taraftan da hanlıkta sorun çıkaran Kırgız ve Özbekleri koruma siyaseti izlemeye çalışıyordu. İran şahlarının, Sünni Kırgızlar aleyhine olan mücadelesi büyük ölçüde pasivize edilmeye çalışıldı. Kırgız kabilelerinin hareketliliği İstanbul’da izlenmeye çalışıldı.
YEDEK ASKER OLARAK
Osmanlı arşivinde korunmuş 1789 tarihli bir belgede, Buhara Hanı Muhammed Masum Han’ın, Kırgız ve Kazak hanlarıyla savaşa girişeceği yer aldı. Belgeye göre, bunun önlenmesi için tedbirlerin alınması önerildi. Orta Asya’daki Rus yayılmacılığına direnecek bazı Kırgız erkekleri, Osmanlı ordusuna alındı. Bunlar eğitildiler ve subay yapılarak Orta Asya’ya gönderildiler. Aslında Osmanlı idaresinin asli gayesi, Hanefi mezhepten olan Kırgızları, Ruslarla olan mücadelesinde yedek asker olarak kullanmaktı. Bundan dolayı Orta Asya’daki Kırgız hanına, hanlar hanı gibi yüksek bir unvanla iltifat etti. Kırgız gençlerini Harbiye’ye alınarak subay yapılması geleneği Türkiye Cumhuriyeti döneminde de devam etti. Rusya’nın Tatar ve Kırgız müslümanları üzerindeki etkisi mümkün olduğunca azaltılmaya çalışıldı. Hatta 1915’te tüm Müslümanları Rus boyunduruğundan kurtarma gibi geniş çaplı bir plana geçildi ama bu plan başarılıolmadı. 1917’de Rusların Kırgızistan’da Kırgızlara saldırması İstanbul’da endişeye neden oldu. 1933’te Türkiye, Çin müslümanlarıyla Kırgızlar arasındaki sorunlar üzerine raporları hala kabul ediyordu. 1921-1922’de ortaya çıkan genel açlıkta Tatar, Kırgız ve Başkurt müslümanlarına İstanbul’dan nasıl yardım gönderilebileceği üzerinde epeyce kafa yoruldu. Mekke ve Medine’ye hacca gitmek için İstanbul’a uğrayan Özbek ve Kırgız hacılara, Osmanlı idaresinin maddi destek sağlama siyasetine devam edildi. Görüldüğü gibi, Osmanlı idaresi, Kırgızlarla daha çok sünni İslam çerçevesinde ilgilendi. Osmanlı sultanı, bütün dünya müslümanlarının halifesi olma iddiasından dolayı, Orta Asya’nın tüm müslüman halklarının yanı sıra Kırgızlarla da ilgilendi.
VAN'DA İSKAN EDİLDİLER
'Soğuk Savaş' döneminde, Kırgızlarla ilgili bilgiler Moskova’dan alındığı için sınırlıydı ve kontrollü bilgilerdi. Sovyetlerin yıkılmasından sonra, Kırgızistan ve Kırgızlarla ilişkiler daha da arttı. Kenan Evren’in talimatıyla, Afgan Kırgızlarının bir kısmının Van’da iskân edilmelerine izin verildi. Böylece Van Ulupamir Kırgız köyü kuruldu. Kırgız öğrenciler, Harbiye’ye alındılar. At kültürü yüksek olan Kırgızlardan oluşan süvari birliği, PKK’ya karşı mücadelede görevlendirildi. Bunların bir kısmı geçici köy koruculuğu yaptılar. Kırgız kültürüyle ilgili olarak ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un (1928-2008) eserleri Türkiye Türkçesinde daha çok basılmaya başlandı. Osmanlı Arşivi Dairesi, Orta Asya müslümanlarına ait arşiv belgelerini bir kitap halinde yayınladı. Üniversitelerde öğrenci değişimi başladı. Manas Destanı bir kez yayımlandı. Türkiye Türkçesi öğretildi. Latin alfabesinin Kırgızlar tarafından kabulü yönünde siyaset izlendi.
Han anısına toplantı düzenlendi
Cumhuriyet Arşivi’nde korunan belgelere göre, 14 Ekim 1994 tarihinde Ankara'da imzalanan ve 14.05.1997 tarihli ve 4252 sayılı kanunla onaylanması uygun bulunan Türkiye Cumhuriyeti ve Kırgız Cumhuriyeti arasında konsolosluk sözleşmesinin onaylanması kabul edildi. Son Kırgız Hanı Rahmankul Han’ın anısına İstanbul’da toplantı düzenlendi.16 Ağustos 1995 tarihinde Bişkek'te imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kırgızistan Cumhuriyeti Hükümeti arasında ticari ve ekonomik işbirliği konularında Türk-Kırgız Karma Ekonomik Komisyonu kurulmasına ilişkin anlaşma onaylandı.
Kırgız Cumhuriyeti Hükümeti ile Bişkek'te Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi kurulmasına dair anlaşma çerçevesinde 17 Aralık 1995 tarihinde imzalanan Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Tüzüğü metni konusunda mutabakat zaptı onaylandı. 24 Ekim 1997 tarihinde Ankara'da imzalanan ve 26.02.1998 tarihli ve 4346 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan Türkiye Cumhuriyeti ve Kırgız Cumhuriyeti arasında Ebedi Dostluk ve İşbirliği Antlaşması onaylandı.