Yaşam bir ılık rüzgar eşliğinde sürüp gidiyor!..
Kimine göre hoş!..
Kimilerine göre parça parça!..
Nasıl hissediyorsan öylesin aslında!..
Bir yerde dayanılması zor acılar, hüzünler!..
Başka başka yörelerde soğuk savaşlar; bombaların yaktığı topraklar!..
Ve insanın içini acıtan ölümler!..
Parçalanmış hayatlar!..
Değer mi?
* * *
Görsen bir türlü; görmesen olmaz!..
Öyle mi?
* * *
Gündemin saat başı değiştiği bir ülkede yaşıyorsanız eğer...
Her alandan parça parça kesitler düşer önünüze...
İster hisset...
Olmadı sil!..
Silebilirsen!..
Yaşanılanı silmek kolay mı sanıyorsun?
* * *
Filmi geriye sarmalı!..
* * *
Başlamasına günler kaldı; saatler sayılıyor; ve başlama vuruşu, derken...
Grup maçlarında her türden kavganın, görgüsüzlüğün yaşanarak elendiğimiz Euro-2016 Portekiz'in şampiyonluğu ile sona erdi...
Dramatik bir sondu!..
Futbolun ilahi güçlerinin koruduğu Portekiz'in Fransa'yı yenmesiyle gelen kupanın tek adı olabilirdi...
"Beleş şampiyonluk..."
Turnuva boyunca gösterdikleri performansa, teknik analize, teknik direktör yaratıcılığına, emeğe ve yıldız oyuncu kazanımlarına baktığınızda gerçeği görürsünüz!..
* * *
Ya Ronaldo'nun gözyaşları?..
Salt bir büyük finalde takımını yalnız bırakıyor olmak adına mıydı?
İçinde büyüttüğü renk ve bayrak aşkına mıydı yoksa?
Ya da...
Bir büyük kibirin bir anda yerle bir olmasından mı?
Hangisi?
Sakın...
Futbol geleceği; elinin altından yitip gidecek değerler...
Ve bugün yaşadığı o şaşaalı yaşamın son bulacağı ürküsünden olmasın?
Evet, evet...
Bir daha bakın o fotoğrafa!..
Ama ülkemiz gerçeği ve futbolcuları ile aynı kefeye koyarak değil!..
Bir futbol emekçisini düşünerek bakın!..
* * *
Tam da, ülkenizde yetişen sporcuların gerçek kimlikleri ile olimpiyatlara, dünya ve avrupa şampiyonalarına katılmalarını geçirirsiniz usunuzdan...
Televizyon ekranlarına yansıyan atletizm yarışlarında Türkiye'nin 16 devşirme atletle koşturduğu gerçeği tokat gibi iner yüzünüze!..
Onlar sözüm ona madalya peşindedirler ama gerçek gelecek milyonlarca liralık para ve altın peşinde olduklarını gösterir!..
Nasıl bir yaşama bakıyor gibi hissedersiniz kendinizi?
* * *
Oysa bir yerlerde...
Güney Kore'de yapılan Dünya Aerobik Cimnastik Şampiyonası'nda...
Akhisar'dan bir pazarcı kızı olan Ayşe Begüm Onbaşı altın madalyayı boynuna asıyor...
Asla ve asla "ödül avcısı" olmadığını da tavır ve söylemleriyle ortaya koyuyordu...
Güzel ülkemin her köşesinden olanak tanındığında başarılı olabilecek sporcular bulunabildiğinin de fotoğrafıydı Onbaşı'nın yaşamından yansıyanlar...
Uyanın ve çocukların spor yapmalarını engelleyenleri uyandırın!..
* * *
Yaşamın içinden önünüze düşen fotoğrafları çoğaltabilirsiniz...
Düşün dağarcığınız elverdiğince uyarı niteliğinde...
Elverdiğince de, eleştirel aklın süzgecinden geçirerek baktığınızda...
Parçaları bütünleştirip bir yerlere asın...
Asın ki görünür olsun!..