Günaydın… Sizleri bilemem, ama ben güne hiç de iyi başlamadığımı söyleyebilirim… “Her sabah güneş doğar, her sabah taze bir başlangıçtır.”
Bu slogan uzun yıllar çatısı altında çalıştığım gazetenin okurlarına umut dağıttığı ve adeta itici güç gibiydi. Belki de bunun içindir ki, benim günüm pek aymadığı için olacak yazıma 'taze bir başlangıç' yapamadım!
85 milyon vatandaşın, hükümetin başı, yani sayın Erdoğan’ın yenilediği kabinesi günlerdir 'enflasyon canavarının' her gün yeni zam yağmuruna karşı beklediği maaşlar başta emeklileri hüsrana uğrattı. Dolayısı ile ben de sizlere yeni doğan güneşle maalesef taze bir başlangıç, yani iç açıcı haberlerin ışığında olumlu yorum yapacak gücü kendimde bulamadım. Öyle ya; 10 milyon emekli ile eş ve çocuklarını adeta “torba yasa” denilen bir çuvalın içine sokup her gün Meclis’in duvarlarına sallayıp vuruyorlar.
Dertli bir SSK emeklisi okurum (S.Z) bir zamanlar dillerden düşmeyen şu 'Karaçalı' şarkısını tornistan edip bana göndermiş: “Al zammını koy çuvala/ salla salla vur duvara”
* * *
Bağ- Kur emeklisi bir bayan okurum da elinde tuttuğu gazetenin manşetini yüksek sesle bana okudu: “Emeklilere yeni zam geliyor… Erdoğan kendi maaşına yüzde 39 oranında zam yaptı. 100 bin lira alan Erdoğan’ın maaşı 40 bin lira daha artarak 140 bin liraya çıktı.”
Torba Yasa, pardon boş çuvaldan pek hoş seslerin gelmesi mümkün mü? Yan komşum arabasına binip hareket edecekken nereye diye sordum. “Nereye olacak? Motorine zam geliyormuş, depoma mazot almaya” cevabını verdi.
Gerçi motorine gün geçmiyor ki, zam gelmesin! Komşuma dönüşünde ne kadar mazot aldığını soramadım. Ama çok iyi biliyor ve maalesef araçlara “depremzede” adı altında gelecek MTV kazığını bekliyoruz değil mi?
Eski mahallemden komşum Mürvet Hanım teyze, torununa yaklaşan düğününde vereceği tek altının gram fiyatını sordu. Ona altının gram fiyatının rekora koştuğunu nasıl söyleyebilirdim! Allah korusun emekli maaşının buna yetmeyeceği yorumunu yapsam, fücceten (ansızın, birdenbire) gidebilirdi üç çeyrek asırlık komşum.
* * *
Urla İskele ve merkezdeki parklarda bastıran yaz sıcakları sebebiyle ağaç altlarında serinlerken dertleşen yaşlı vatandaşlarla sıkça göz göze gelip oturup konuyorum. Konu malum; emekli maaşları ve yaz sıcaklarından da yakıcı zam yağmuru.
Vatandaş 'sorma geç zamları'nı sıralıyor: KDV, MTV, telefon, tuvalet kağıdı, otoyollar, akaryakıt, ekmek, gıda ve parklarda içtikleri tek bardak çayın fiyatı… Dahası var...
Onlar yaşlı oldukları için uzayıp giden zam listesini sayarken yoruluyor. Yorgunluk gidermek için de başlıyorlar karaçalı türküsüne:
“Al zammını koy çuvala/ salla salla vur duvara “