Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, her sene sosyal medyada görüyorum,“Neden kadınlar günü var da erkekler günü yok?” diye paylaşımlar yapılıyor ya da sokak röportajlarında erkeklere “Bugün kadınlar günü eşinize ne aldınız?” diye soruluyor. Bu yazımda kısaca neden kadınların bir günü olduğu ve aslında konunun hediye ile hiç alakası olmadığını anlatacağım.
Bundan tam 165 yıl önce, yani 1857'de New York’ta çalışmak için önce 'din adamlarından' sonra eşlerinden izin alarak gittikleri dokuma fabrikasında, günde 15-16 saat çalışmaya zorlanan, bu nedenle fabrikada doğum yapmak zorunda kalan kadınlar, 10 saatlik mesai ve insanca çalışma koşulları için greve gitti. Grev ABD yönetimi tarafından silah zoruyla bastırıldı, onlarca kadın öldürüldü, bir o kadarı da tutuklandı.
Bu grevden 52 yıl sonra, yine New York’ta 15 bin tekstil işçisi kadın, daha kısa çalışma saati, daha yüksek ücret, doğum izni ve oy hakkı için yürüdü. Kullandıkları slogan “Ekmek ve Gül” idi.
Ekmek yaşama güvencesini, gül ise daha insanca bir yaşamı simgeliyordu. Kadınların diğer işçilerle ilişkilerini keserek, grevin yayılmasını engelemek için, işçi kadınlar fabrikaya kilitlendi ve “bilinmeyen bir sebeple” çıkan yangın sonucu 129 kadın işçi yanarak can verdi.
1917'de Çarlık Rusya'da, işçi kadınlar Rumi takvime göre 23 Şubat, Miladi takvime göre 8 Mart günü, savaşı ve yoksulluğu protesto ederek greve gittiler. Bu grevle birlikte patlak veren Şubat Devrimi sonucunda Rusya’da Çar devrildi. Görevi devralan geçici hükümet, kadın işçilerin taleplerini kabul etmek zorunda kaldı.
Bu büyük greve atıfla, 1921 yılında toplanan İkinci Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün tam tarihini 8 Mart olarak belirledi ve o tarihten itibaren Dünya Emekçi Kadınlar Günü tüm dünyada 8 Mart’ta kutlanmaya başladı.
***
Yani 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü birilerinin kadınlara lütuf olarak verdiği bir gün değil, kadınların canları pahasına verdikleri “Ekmek ve Gül” yani, insanca bir yaşam mücadelesinin günüdür. Bugün 8 Mart'ı PR çalışmasına, reklamlar, indirim ve hediyelerle bir tüketim gününe çevirmeye çalışsalarda kadınlar bugünün bir mücadele günü olduğunu biliyor ve dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de talepleriyle sokaklara dökülüyorlar. Ne yazıkki hala insan onuruna yakışır şekilde yaşamak asıl talep.
Kadınların başlıca talepleri:
- Her kadına güvenceli iş sağlansın!
- Eşit işe eşit ücret sağlansın!
- 7/24 açık, ana dilde hizmet veren kreşler açılsın, kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakım evi ve kreşler açılsın!
- İşyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılsın!
- Kod 29 ile damgalanmaya hayır, işten çıkarmalar yasaklansın, kod 29 kaldırılsın!
- Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilsin!
- İşyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılsın!
- Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları son bulsun.
- İstanbul Sözleşmesi uygulansın!
- İyi hal indirimi kaldırılsın!
- Kadına yönelik her türlü şiddeti önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemeler acilen yapılsın!
- Göçmen kadınlar ve çocuklar için nefret dilinden uzak insanca bir yaşam ortamı sağlansın
- Yeterli sayıda ve kadınların yönetiminde olan, kamu tarafından finanse edilen kadın sığınma evi açılsın!
- Kadınların korunmasının önündeki tüm bürokratik ve fiili engeller kaldırılsın!
Bütçede, eğitimde, her türlü yasa ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınsın!