Karabağlar'da bir kahvedeyiz.
İnce belli bardakla çay içmeyeli uzun zaman olmuş gibi peşpeşe çay içiyoruz.
Masada siyasetçiler de olunca konumuz doğal olarak siyaset.
İlçe kongresi falan filan derken konu geldi doğal olarak belediyeye.
***
Belediyelerle ilgili konu açıldığında çoğu zaman herkesin söyleyeceği vardır.
Genel şikayet yoldur, çöp toplanmamasıdır.
Hadi bilemedin kim ne yapmıştır.
Bildiğiniz kahve dedikodusu yani...
***
Masada oturanlardan biri; “Geçenlerde belediye başkan yardımcısının kapısını tekmeyle kırmışlar” deyince derin bir sessizlik oldu.
Hepimiz merak ettik.
Benim merakımı ise sormayın.
Kağıt çıkarıp not alma olasılığım yok, çünkü sohbet hemen kesilir, konu değişir.
Allahtan imdadıma akıllı telefon yetişti.
***
Efendim olay şu:
Sıtkı Kürüm'ün belediye başkanlığı döneminde Karabağlar Belediyesi'nde sözleşmeli memur olarak göreve başlayan M.A.'nın Kürüm ve ekibi ile arası çok iyiymiş.
Yerel seçim öncesi çıkan kanunla memur da olmayı başaran arkadaşımızın işleri, Kürüm aday yapılmayıp yerine Muhittin Selvitopu seçilince bozulmuş.
Yeni başkan ve ekibi ile bir türlü yıldızı barışmayan M.A. yeni dönemde işe gelmemeye ve belediyede iş takibi yaptığı söylentileri üzerine amirleri tarafından önce uyarılmış ardından da görev yeri değiştirilmiş.
Hakkında işe gelmediği yönünde tutanak tutulan memuru yeni müdürü de aynı gerekçelerle uyarınca belediyenin içinde bildiğiniz yaygara koparmış.
İddialara göre müdürüne galiz küfürler etmiş.
Bunun üzerine müdürü tarafından tutanak tutulan M.A. aynı gün gece yarısı, yanında belediye meclis üyesi A.B. ile belediye binasına gelmiş.
Hakkında tutanak tutulmasına öfkelenen M.A. belediyenin giriş katında hemen sağda bulunan başkan yardımcılarının odasına doğru yönelmiş ve öfkeyle kapıya basmış tekmeyi.
Kapı kapılıktan çıkmış...
(Şimdilerde kapıdaki göçük macunlanıp boyanmış olsa da izi aynen duruyor)
Ertesi gün olay belediyenin içinde yayılmış elbette.
Ve memur M.A. aynı gün belediye dışındaki birimde görevlendirilmiş.
***
Buraya kadar her şey yolunda gibi.
Ama işin devamı öyle değil.
Hakkındaki tutanak Teftiş Kurulu'na, oradan da cezalandırılması istemiyle disipline gönderilen M.A.'nın “en az cezayı alması için” kulisler başlamış.
Hem de bizzat başkan yardımcılarının kapısını tekmelediğine şahit olan meclis üyesi A.B.'nin başını çektiği ekip tarafından.
Şimdilerde Karabağlar Belediyesi'nde bir grup meclis üyesinin bürokratlara yaptığı baskı konuşuluyor.
Mesele çöp toplama, yol yapma meselesi değil yani.
CHP'li bir belediyede asla olmaması gereken adam kayırmaca.
Herkes her şeyi biliyor, ama kimseden ses çıkmıyor.
Adalet isteyen CHP'ye yakışıyor mu ona da siz karar verin.
***
Yerel seçimlere bir yıl kalmışken, yaşanan bu rezaletle ilgili Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu'nun tutumunu bilmiyorum.
Tanıyanlar ise, başkanın bu konuda taviz vermeyeceğini söylüyor.
Kahve sohbetlerine kadar düşen böyle bir olayın sonucunu bekleyip göreceğiz.
Adalet mi var, adam kayırma mı?