Yerel seçimlerde Türkiye genelinde iktidarı CHP’ye kaptıran AK Parti’de “Nerede yanlış yapıldığı” araştırılacaktı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan buna göre bir yol haritası çizecekti. Basına yansıyan temel görüş böyleydi. Bir de bazı bakanlar ve parti yöneticilerine seçim başarısızlığın faturası kesilecekti.
Seçim biteli bir ay bir hafta oldu. Yaklaşık 40 günlük sürede hiçbir adım atılmadı. Bu durum AK Parti çevrelerinde de rahatsızlığa yol açsa da kimsenin sesi çıkmadı. AK Parti’de herkes Erdoğan’ın söyleyeceği bir söze bakıyor. Kimse bu başarısızlığın kaynağına daha inmiyor. Bu olayın bir yönü. Bir de ülkedeki özellikle seçim kaybına neden olduğu belirtilen “Ekonomi”deki gelişmeler özellikle enflasyon artışları ve altında ezilen milyonlar konusunda kimse konuşmuyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise 2 yıl sonrasını iyileşme hedefi olarak koyuyor. Anlayacağınız işsizler, dar gelirliler, okumak için para bulamayanlar ve yatağa aç giren emekliler için çözüm bulunamayacak.
Eğitimde büyük tartışma
AK Parti özellikle hukuk alanındaki uygulamaların da değiştirilmesi konusunda adım atmaması ise ayrı bir sorun. Avrupa Birliği başta Türkiye’deki hukuk uygulamalarını eleştiren yabancılar önümüzdeki süreçte bazı yaptırımları ağırlaştırabilir. Türkiye’den başvuruların artması halinde AHİM’in Türkiye’ye para cezası yaptırması da olası. Cezaevleri tıklım tıklım dolu ve bazılarında yatacak yer yok.
Bu arada Türkiye’de geçmiş dönemlerdeki bazı tartışmalar geri döndü. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, tüm eleştiri ve olumsuzluklara rağmen eğitim müfredatının değiştirileceğini belirtiyor. Oysa ilgili meslek kurumları "Tek adam rejiminin yaratmaya çalıştığı toplum modelini temel alan, laiklik ve bilim karşıtı yeni müfredatı reddediyoruz" görüşünde. Çalışmanın "yangından mal kaçırır gibi" yapıldığını belirten Eğitim Sen, "Müfredat değişikliklerinde laik ve bilimsel eğitim geri plana itilirken, bütün ders kitaplarında ‘milli ve manevi değerler’in merkeze alındığı görülmektedir. Milli ve Manevi değerler vurgusu yaratılan tüm eşitsizliklerin üzerini örtmek için kullanılmaktadır” görüşünde ısrarlı.
Bir dönem sonradan terör örgütü ele başı olarak ilan edilen Fetullah Gülen kadrolarına emanet edilen Milli Eğitim’deki dayatmalar, şimdi başka şekillerde toplumun önüne geliyor.
Anlaşılan sadece büyük kentlerde değil, Anadolu kentlerinde de seçim kaybeden AK Parti, kimseyle uzlaşmadan ülkeyi yönetme anlayışından geri adım atmıyor. Bu durumda ise iktidar partisinin ileri adımları bulması konusunda tereddütler de büyüyor.