İYİ Parti, İzmir için Prof. Dr. Ümit Özlale’yi aday gösterdi. Bütün il ve ilçelerde aday göstermeye karar veren sayın Akşener, ilk açıklamasını İzmir için yaparak CHP’ye farklı bir mesaj vermiş olmalı.
Doğrusunu isterseniz hiç şaşırmadım! Çünkü Meral Hanım’ın sağ kolu olan Müsavat Dervişoğlu, geçen yerel seçimlerin ilk gününden itibaren Tunç Soyer’e karşıydı. O dönemde CHP ve İYİ Parti işbirliği yapmış olmasına rağmen -çoğunluğu eski MHP’lilerden oluşan- İYİ Parti İzmir teşkilatı Tunç Soyer’in aleyhine çalışmış ve onu babası olan, eski askeri savcı rahmetli Nurettin Soyer üzerinden vurmak istemişti.
(Güya Baba Soyer, sıkıyönetim askeri savcısı olduğu 1980 darbesi sonrası mahkemelerde MHP karşıtı olarak davranmıştı. Oysa aynı mahkemelerde savcı olarak görev yapan abim Temel Çağlayan, Nurettin Soyer’in tarafsızlığına hayrandı! Onun için söylediği; “Asker olmasına rağmen hukuku baş tacı eden bir savcı!” sözünü asla unutamam!)
O dönemde, İYİ Parti İzmir teşkilatından, Soyer’e karşı yapılan açıklamalar, bu teşkilatı kuran Müsavat Dervişoğlu’nun bilgisi dışında olamazdı. Bunu bildiğim için sayın Dervişoğlu’nu telefonla arayarak kaygılarımı dile getirmiş, kendi kurduğu İzmir örgütünün haksız ve asılsız iddialar yayarak CHP’ye zarar vermesine engel olmasını rica etmiştim. (Daha sonra telefonla sayın Akşener’e de durumu bildirmiştim!)
Dervişoğlu telefonda, açıklama yapanların kendisi tarafından yönlendirilmediğini söylemiş ama duygularını da ağzından kaçırarak;
“Ama ülkücü arkadaşlarımın, geçmişi unutmamış olmasını da normal karşılıyorum!” demişti.
Şimdi gelelim Özlale’nin İYİ Parti İzmir adayı olarak açıklanmasına!
Elbette Meral Hanım, CHP’yi en güvendiği kaleden vurmak ya da pazarlık düzeyini yükseltmek için bunu yapmış olabilir. Ama belleklerimize başvurduğumuzda, sayın Dervişoğlu’nun buradaki olası rolünden söz etmek de mümkün elbette!
Açıklanan adayın kişiliği elbette önemli. Siyasi olarak deneyimsiz bir akademisyen olsa da Ümit Özlale, İzmirliye itici gelmeyen bir isim! Onun milletvekili olmasına sevinmeme karşın belediye için aday gösterildiğini öğrenince üzüldüm. Çünkü Özlale’nin naif akademisyen kimliği, partisi ile vicdanı arasına sıkışmasına neden olabilecek, ne yazık ki -eğer durumu tam olarak değerlendirememişse- bunu anladığında ise geç kalmış olabilecektir. Şu sorunun yanıtını belki şimdi değil ama daha sonra öğrenmemiz mümkün olacaktır; Ümit Hoca’yı bu işe yüreklendirenler, başarı şansı çok düşük olan bu operasyonu(!) acaba hangi amaçla yapmışlardır?
Dileriz sayın Özlale, İzmir üzerinden oynanacak başka oyunlara alet edilmez ve fazla yara almadan TBMM’deki görevine döner!
Özellikle de onu aday çıkararak CHP’nin seçim kazanmasını önlemeye çalışanlar, eğer kararlarında ısrar eder ve üstelik başkalarının çıkarına yapılacak işbirliklerine de göz kırpmaya kalkarlarsa, Ümit Hoca’nın buna katlanıp katlanamayacağı merak konusu olacaktır?
Bekleyip göreceğiz!