Çeşme’nin cennet bir köşesi Altınkum. İlçe merkezine 10 km uzaklıkta bulunuyor.

Çeşme Yarımadası’nın güneybatısında yer alıyor ve Ege Denizi’nin açık sularını selamlıyor. 

Adını aldığı ve güneşte pırıl pırıl parlayan, açık sarı incecik kumu meşhur. Yazın buz gibi soğuk olan denizi Maldivler’le yarışacak kadar göz alıcı. Kum zambaklarının ve endemik diğer bitkilerin barındığı çok ama çok özel bir kıyı burası.

Yapılaşmaya açılmak istense de şimdilik insan istilasına direniyor.

Kıyı boyunca birkaç tane özel “beachclub” var. Bana sorsanız onlar da olmamalıydı!

Bir de çadır kurup kalan tek tük kampçılar oluyor.

Altınkum, Çeşme’de aşırı kalabalık insan gruplarını ağırlamadığı için hala bakir kalabilen nadir bölgelerden bir tanesi. Ama gelin görün ki, az sayıda ziyaretçi bile burayı kirletmeye, bozmaya, zedelemeye yetiyor!
*

WhatsApp Image 2023-09-07 at 17.28.20

Hazır aylardan Eylül olmuşken ve turist akını yavaş yavaş dinmeye başlamışken, arkadaşlarla Altınkum’a gidelim dedik. Altınkum her zamanki gibi nefes kesiyordu. Ama çevreye biraz dikkatli bakınca yüreğim sızladı. Canım kum zambaklarının arasında, kırılmış içki şişeleri, plastik su şişesi kapakları, ambalaj atıkları, kumulların arasında sanki burası çöplükmüş gibi atılmış kırık dökük eşyalar… 

Yazık, çok ama çok yazık.

Başka bir ülkede olsa, insanların gözü gibi bakacağı bu cennet parçasına bizim yaklaşımımız bu işte! 

Böyle bir güzelliğe nasıl kıyabiliyoruz? Yediğimizin ve içtiğimizin pisliklerini arkamızda bırakırken hiç mi vicdanımız sızlamıyor? 

En ufak bir utanç ve üzüntü bile duymadan Altınkum’u ve bu ülkenin daha nice güzelliklerini bozanlar bana göre sadece doğaya değil vatanlarına da ihanet ediyorlar. 
*
Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim… Hani o plajlarda bazı insanların istemediği köpekler; tiksindiği, pis dediği sokak hayvanları var ya? Onlar doğayı asla bizim gibi kirletmiyorlar!

Köpekler içki şişelerini plajda bırakmıyor, doğada ancak 1000 yılda yok olabilen plastik atıkların kaynağı kediler değil, içinde yüzlerce zararlı kimyasal olan izmaritleri martılar gömmüyor kuma…  

Maalesef bizim insanımız doğanın sunduğu güzelliklere saygı duymuyor. Doğaya saygı duymadığı gibi oraya kendinden sonra gelecek insanlara da; orada barınan hayvanlara, ağaçlara ve bitkilere de saygı duymuyor. 

Bu bilinçsizlikle, umursamazlıkla, vicdansızlıkla biz bu ülkenin daha çok güzelliğini yitiririz. Belki de hak ettiğimiz tam da budur. 

***  *** **** **

Yangından etkilenen bölgelere av yasağı geldi

STK’lerin orman yangınından etkilenen illere yönelik avcılığın yasaklanması gerektiği yönündeki çağrıları karşılık buldu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çanakkale ve Bilecik’te yangın nedeniyle etkilenen yaban hayatının korunması amacıyla bölgesel av yasağı uygulanacağını duyurdu. Bakan Yumaklı, Twitter’daki resmi hesabından şu açıklamayı paylaştı:

“Çanakkale ve Bilecik’te meydana gelen orman yangınlarından etkilenen yaban hayvanlarının yaşam alanlarında tedbir alma ihtiyacı hasıl olmuştur. 2023-2024 Av Dönemi’nde bu illerimizdeki orman yangınlarından etkilenen avlaklarda kara avcılığı, bugün itibarıyla durdurulmuştur.”

*****************************************************************

WhatsApp Image 2023-09-07 at 17.28.18

DÜNYADAN BİHABER

Sera gazları kutup ayılarının sonunu getiriyor

Sera gazı emisyonları küresel ısınmanın bir numaralı tetikleyicisi olarak biliniyor. İnsan kaynaklı faaliyetlerin hızlandırdığı küresel ısınma ise kutup ayıları başta olmak üzere buzullarda yaşayan birçok canlının hayatını tehdit ediyor.

Nesli tükenme tehdidi altındaki kutup ayıları Kuzey Kutbu'nda 19 popülasyonda yaşıyor ve Kanada, ABD, Rusya, Grönland ve Norveç'te bulunuyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak deniz buzlarının erimesi, kutup ayılarının da yiyecekten mahrum kalmaları ve popülasyonlarının azalması anlamına geliyor çünkü bu hayvanlarbuz tabakalarının üzerinde yaşayan diğer canlılarla besleniyor. 

Kutup ayılarının yaşadığı ülkelerde, her ne kadar bu hayvanlarla ilgili koruma çalışmaları yapılsa da, projelerin onayında normalde sera gazı emisyonları dikkate alınmıyordu. Şimdi bunun yapılması içingereken bilimsel kanıt ortaya koyuldu. 

Bilim insanları, gezegenin ısınmasına neden olan kirlilik ile kutup ayılarının hayatta kalması arasında doğrudan bir bağlantı buldu. Polar Bears International, Washington Üniversitesi ve Wyoming Üniversitesi'nden araştırmacılar, ilk kez insan kaynaklı sera gazı emisyonları ile kutup ayılarının üremesi ve hayatta kalma oranları arasında direkt olarakbir bağlantı bulduklarını açıkladı. 

Araştırmacılar, deniz buzunun uydu görüntülerinin ilk kez kullanıma sunulduğu 1979'dan 2020'ye kadar en az 10 yıl boyunca buzsuz mevsimler yaşayan kutup ayısı alt popülasyonlarını inceledi. Sera gazı emisyonları biriktikçe kutup ayılarının yiyeceksiz kalmaya zorlandığı gün sayısının arttığı görüldü.

Örneğin Arktik Okyanusu'ndaki Çukçi Denizi'nde kutup ayıları, 1979'da yaklaşık 12 gün boyunca yemeksiz kalırken, bu süre 2020'de yaklaşık 137 güne çıktı. Ve her 14 gigaton sera gazı emisyonu salımı kutup ayılarının bir gün daha aç kalmaları anlamına geliyor. Giderek artan aç gün sayısı ise kutup ayılarının ölümüne yol açıyor.

*****************************************

WhatsApp Image 2023-09-07 at 17.28.17

BİZİM GEZEGEN

WMO: Küresel ısınma hava kirliliğini de tetikledi

Dünya tarihinde yazılı kayıtlara göre en sıcak ‘Haziran, Temmuz, Ağustos’ aylarını geride bıraktık. Sıcaklık rekorlarının peş peşe kırıldığı ve küresel ısınmanın artık etkisini iyiden iyiye hissettirdiği bir döneme girerken hem Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) hem de BM yetkililerinden endişe verici açıklamalar geldi. WMO, 7 Eylül Temiz Hava Günü öncesinde tüm dünyayı ilgilendiren önemli bir çevre raporu açıkladı. 2023 WMO Hava Kalitesi ve İklim Bülteni, yüksek sıcak hava dalgalarının hem kendi başına bir tehlike olduğunu hem de hava kirliliğini tetiklediğini kaydetti. 2022 verilerine göre hazırlanan rapor yüksek hava sıcaklıklarının hava kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü ortaya koydu. WMO Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas, sıcak hava dalgalarının ve beraberinde gelen orman yangınlarının insan sağlığı, ekosistemler, tarım ve gündelik yaşam üzerinde zincirleme etki yaratarak hava kalitesini kötüleştirdiğini; çözüm için iklim değişikliği ve hava kalitesinin birlikte ele alınması gerektiğini söyledi. 

WhatsApp Image 2023-09-07 at 17.28.20 (1)

Rapora göre geçtiğimiz yaz, kuzey yarım küredeki sıcak hava dalgası, zararlı parçacıklar ve reaktif gazlar türünden kirletici konsantrasyonların çoğalmasına neden oldu. Avrupa’da hava kalitesi Dünya Sağlık Örgütü değerlerinin üzerine çıktı. Kentlerde yüksek binalar ve yapılaşmaya bağlı olarak yaşanan “kentsel ısı adası” etkisiyle hava sıcaklıkları kırsala göre çok daha yoğun hissedildi; gece sıcaklıkları bile insanlar üzerinde tehlikeli ısı stresi oluşturdu.

İklim çöküşünün başladığı uyarısında bulunan BM Genel Sekreteri António Guterres de "Gezegenimiz kaynayan bir mevsimi -kayıtlardaki en sıcak yazı- daha yeni arkada bıraktı. Yazın en sıcak günleri için kullanılan ‘köpek günleri’ yalnızca havlamakla kalmıyor, ısırıyor" dedi ve bu durumun fosil yakıtlara olan bağımlılığımızın bir sonucu olduğunu söyledi. 

*****************************************

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

Ne ekersen onu biçersin yasası

“Doğaya iyi davranırsanız doğa da size iyi davranır. Doğayı yaralayıp yok ederseniz, o da sizi yok edecektir.”

AldousHuxley/Ada

Önlenemez bir şekilde doğayı kirletmenin, bozmanın, yok etmenin sonunda bizi ne bekliyor?