Düşünce rüzgar, bilgi yelken, insanlık bir kayıktır - A.W.Hare
Ortaçağ rotalı yobazları ekrana çıkartmayı, bu ülkenin “En Büyük Değeri” Atatürk’e küfrettirmeyi hakaret ettirmeyi marifet sayan yandaşlaşmış bir kanalda Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu talebinde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tartışılıyor.
“Kadrolu” konuklardan 'Prof. Dr.' etiketli olanı üst üste iki kez seçilen, 800 bin oy da fark yapan İmamoğlu’nun kentine sahip çıkma çabasını küçümseyen ifadelerle konuşuyor. Karşısında oturan muhalif düşüncedeki konuk da “Demet Akalın’ın Erdoğan’dan nasıl rahatlıkla randevu alabildiğini, bu durumun tuhaf görünüp-görünmediğini” soruyor.
Polis Akademisi’nde de öğretim üyeliği yapan, Dışişleri Bakanlığı personeline seminerler vermiş “Prof. Dr.” önce kendini İmamoğlu ile karşılaştırıyor “ben de randevu alamıyorum”
diyor ve devam ediyor:
“Demet Akalın da bu ülkenin önemli bir kesim tarafından takip edilen önemli bir sanatçısıdır!”
***
İktidarı savunmak isterken, gülünç ve acizliğe düşen bir akademisyen! Her yanıtı, yorumu; çarpıtma amaçlı! Dr. Ceyhun İrgil dostumuz şöyle yorumlamış manzarayı; “Bu adamlar sonra derse girip erdem, hak, hukuk anlatıyor ya işte ona çok şaşırıyorum. Vicdan. Adalet.”
Eski milletvekili Hüsnü Bozkurt da sormuş; “Gazinonuza şarkıcı mı seçiyorsunuz Sn. Prof. ?
‘Kaç masan var?’ sorusu ile mi belirleniyor Sn.CB’nın randevuları?”
Buyrun…
“Prof. Dr.”, 16 milyonluk Şehr-i İstanbul’un sorunlarının “Eller Havaya”cı şarkıcıdan -pardon sanatçıdan- daha önem arz ettiğini söyleyemiyor!.. Ya da işine mi gelmiyor ne?
***
“Prof. Dr.”, sanatçıların “sanatın meşakkatli yollarından geçerek” toplumu aydınlattığını... Oynadıkları unutulmaz rolleri, kulaklarımızda yankılanan seslerini, tablolarını, heykellerini, şaheser filmlerini, bestelerini bilmiyor. Ömrünü tiyatroya adayan Darülbedayi’nin temel taşı Muhsin Ertuğrul’u, yarım asır ortaoyunuyla halkın neşe kaynağı İsmail Dümbüllü’yü. Atatürk’ün Müzeyyen Senar’ını, Safiye Ayla’sını…
Opera Yıldızı Semiha Berksoy’u, Seramikte dünya markası Ümran Baradan’ı, tiyatronun her türünde canlandırdıkları rollerde güzel Türkçeleriyle etkileyici sesleriyle gönüllerde taht kuran Yıldız Kenter’i, Şükran Güngör’ü, Müşfik Kenter’i, Gülriz Sururi’yi… Erol Günaydın, Gazanfer Özcan, Nejat Uygur’u, Suna Pekuysal’ı. Aşık Veysel’i, kimseye yanaşmamış
“Kadınlar insan biz insanoğlu” demiş Neşet Ertaş’ı. Münir Özkul, Adile Naşit, Yılmaz Güney, Tarık Akan’ı. Kemal Sunal, Zeki Alasya, Halit Akçatepe, Metin Akpınar’ı, Müjdat Gezen’i. Gururumuz İdil Biret, Suna Kan, Süher-Güher Pekinel’ı, Fazıl Say’ı. İnsan kalbini gözler önüne seren sanat mucizelerini… Alnında ilk ışığı hissedenleri. Belli ki sanatçıdan saymıyor!..
***
Bir yanda işşizlik. Kanal İstanbul. EYT. Yerli otomobil. Libya. 2 yılı aşkın erişime kapalı Wikipedia’nın açılması. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vaatları. Diyanet’in faizli işleme onay vermesi. Bir yanda ayrıldığı eşinin telefonda tavla oynamasını Erdoğan’a, aldığı Saray randevusunda şikayet eden şarkıcı. Anahtar kelime, “Prof. Dr.”
