Yaralı canlarımıza acil şifalar diliyorum. Türkiye yaralı, Türkiye dertli ve yaslı. Türkiye'nin  başı sağ olsun. 

Sevgili okurlarım, aklın, bilimin, hukukun ve adaletin değersiz olduğu ve hiçe sayıldığı ülkelerde insanın da değeri olmaz. Çünkü böyle durumlarda devleti yönetenler rasyonel yönetimden sapmış, hukukun üstünlüğü kaybolmuş ve siyasi iktidar keyfileşmiştir. Siyasi iktidar sahipleri, rasyonel ilkelerden uzaklaşıp ülkeyi kendi keyiflerine göre yönetirlerse o ülkede insanların başına her türlü ağır felaket gelir. Bu sonsuz kainatı (evreni) yaratan Yüce Tanrı, insanlara akıl verdi, fikir verdi. "Akıldan ve bilimden uzaklaşmayın. Ben hiçbir kuluma kötülük etmem, kötülüğü insanın kendisi yaratır, düşmanlığı insanın kendisi yaratır. Felaketlerin kapısını insanın kendisi açar" diyor. 

***

Sevgili okurlarım, toplumu yöneten toplum liderlerinin zihniyeti çağdaşlaşmadığı sürece o toplumlar asla çağdaşlaşamaz. Sakın hiç unutmayın, önemli olan liderler ya da kişiler değil, bu lider ya da kişilerin temsil ettikleri zihniyettir. Bu ülkeyi yöneten siyasi iradeye sesleniyorum. Yahu siz bu bilim insanlarının söylediklerinden, yazdıklarından, çizdiklerinden hiç ders çıkarmadınız mı? Anlaşılan o ki ders almaya, ders çıkarmaya hiç niyetiniz yok. Yer bilimciler, jeoloji mühendisleri, deprem uzmanları bangır bangır bağırdılar. "Türkiye fay hatları üzerinde bir ülke. Gerekli önlemler alınmazsa felaketler kaçınılmaz" dediler. Siyasi iktidarlar, bilim adamlarını duymazdan geldi. Tıpkı maden ocaklarında olduğu gibi deprem konusunda da devleti yönetenlerin hiçbir ciddi tedbiri yok. Bu devlet, Erzincan depreminden, Varto depreminden ders çıkarmadı. Gölcük depreminden ders çıkarmadı. Van depreminden ders çıkarmadı. Bakın yurttaşlarımızın başına neler geliyor. Binlerce ehliyetsiz müteahhit müsveddesi iş başında. İnşaat konusunda hiçbir eğitimleri ve yeterlilikleri yok. Bu müteahhitler, rezidanslar yapıyorlar, konutlar yapıyorlar. İşini namusuyla yapanlara sözümüz yok. Bunların birçoğunun ahlakı yok, vicdanı yok. Demirden çalıyorlar, çimentodan çalıyorlar. Her türlü malzemeden çalıyorlar. Kibrit kutusu gibi binalar dikiyorlar. Bu çürük yapılara izin veren belediyeler de suçlu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da suçlu. Bu çürük binalara nasıl imza veriyorlar? Yıllardır kaçak ve çürük yapılara 'imar affı' verildi. Bu nasıl bir gaflettir? Japonya'dan, Meksika'dan hiç deprem dersi almadınız mı? 

***

Asrın felaketi, insanların evlerini mezara çevirdi. 6 Şubat günü 10 ilimizde sanki kıyamet koptu. Sanki yerden ölüm, gökten zulüm fışkırdı. Doğanın acımasız kuvveti gazaba geldi. 22 yaşındaki yeğenim Berkan Erbakan'ı İskenderun'da bir rezidansta kaybettim. Sevgili Berkan'nımızı Ankara'da sonsuzluğa uğurladık. Yüreğimiz yandı. Kederli annesi Serpil Erbakan, babası Özkan Erbakan, amcası Koray Erbakan'ın ve tüm Erbakan ailesinin tarif edilemeyecek acıları bizim de acımız. 

Sevgili Berkan gibi binlerce vatandaşımız boş yere öldü. Onbinlerce vatandaşımız yaralı kaldı. Depremin bilançosu her geçen gün ağırlaşıyor. Hepimizin içi acıyor, yüreği yanıyor.

10 ilimizde binlerce ev hala enkaz durumunda. İnsanlar evsiz barksız kaldı. Onbinlerce yurttaşımızın yuvası yıkıldı, ocağı söndü. Sanki yerden ölüm, gökten zulüm fışkırdı. Gece gündüz demeden her türlü zorluğa rağmen canla başla çalışan kurtarma ekiplerine, yardımlarını esirgemeyen herkese, her kuruma sonsuz teşekkürler.