Güzel bir kadındı... Güleç yüzüyle etrafına ışık saçıyordu. Anadolu geleneklerinden vazgeçmeyen, sağlam bir yapısı vardı adamın. Aynı meslekten olmanın avantajıyla birbirlerini tanıyorlardı. Zaman içinde bu tanışıklık aşka dönüşünce evlenmeye karar verdiler. Kadının iki kızı, adamın bir oğlu vardı. Zor bir evlilik olacağı düşünülüyordu. Öyle olmadı. Kızlar adama baba, oğlan kadına anne dedi... Adam kızların eğitim sürecinden, iş bulma süreçlerine kadar  her şeyiyle ilgilendi. Zaman su gibi akıyordu. Kızlar evlenip gittiler. Oğlan zaten ayrı bir eve çıktı. 

***

Ve yeni bir hayat başladı onlar için. Hep bir aradaydılar ve hep mutluydular. Bir gün hiç beklenmedik bir şey oldu. Sapasağlam olan kadın bir anda yere yığılmış ve acilen hastaneye kaldırılmıştı. Doktorlar beyin kanaması geçirdiğini söylediler. Yaşama şansının az olduğu söyleniyordu. Adam sevdiği kadını bırakmadı. Onun bu inancı kadını yaşama döndürdü. Ama ne yazık ki artık o güzel kadın felçliydi ve yatağa bağımlıydı. 

Tam 13 yıl baktı adam. Hiç gıkını çıkarmadan. Temizlikten bakımına kadar her şeyini üstlendi. Ayrıca tedavi de sürüyordu. Uzman doktorlar, fizyoterapistler aklınıza ne gelirse. 

Bu dönemde kızların çocukları olmuştu. Annelerine zaman ayıramıyorlardı. Arada sırada uğradıkları da oluyordu. 

***

Tedavi ve bakım maliyetli bir olaydı. Üstelik adam hayatının akışını değiştirdiği için işiyle fazla ilgilenemiyordu. Büro ancak kendi kendini döndürür haldeydi. Hazıra dağ dayanmazdı ve birikimleri erimeye başlamıştı. Banka kredileri falan derken açık büyümüş ve ödenmeyen bir kredi yüzünden araçlarına haciz yoluyla el konulmuştu. 

Oturdukları ev kadının üstüneydi. Adam öyle biliyordu. Sonra evlerinin yeni sahibinin damatları olduğunu öğrendi. Meğerse kadının kızları annelerinden vekalet alarak evi üstlerine geçirmişler. Büro da annelerinin üzerineydi. Adam bir gün işe gittiğinde kapının kilidinin değiştiğini gördü. Kendi bürosuna girememişti.  Anlaşılan bunca emeğin, sevginin, çabanın önemi yoktu. Sadece para önemliydi.

***

Ve adam ceketini alıp evi terk etti. 

Kırgındı, üzgündü...

Kendisine yapılanı hazmedemedi...

Ve bu dünyaya veda etti. 

Bu olay size biraz abartılı gelebilir ama gerçek bir hikayedir ve ben, bu hikayenin tanığıyım.

Evet, O sevilen sayılan, sevgi dolu adam öldü. 

Bana sorarsanız insanlık ondan önce öldü....