1975'li yıllarda TBMM kulislerinde genç bir stajyer gazeteci kendini kanıtlamak için olağanüstü bir çaba gösteriyordu. Türk- İslam sentezini benimseyen siyasal yaklaşımını MHP'de mi yoksa MSP'de mi sürdüreceğine henüz karar vermemişti. MHP Genel Sekreter Yardımcısı Yaşar Okuyan'ın yönetimindeki Hergün Gazetesi'nde stajyer olarak göreve başladı. Ancak TBMM'de çalışabilmesi için beş yıllık sarı basın kartı taşıması gerekiyordu. Zamanın Parlamento Muhabirleri Derneği Başkan'ı Can Pulak yönetmeliğin bu maddesini hatırlattı, kulislere girmesi engellendi.
Ama hırslı ve azimliydi. Zamanın İçişleri Bakanı Korkut Özal aracılığı ile danışman sıfatı ile kulislere girme olanağını sağladı. Ama o tarihten itibaren hedeflerine varabilmek için rakipleri ve bunu engelleyecek kişilerle ilgili olarak mikro teyp kasetlerinden oluşan bir arşiv oluşturmaya başladı. Desteğini aldığı kişiler sayesinde MSP içerisinde yıldızı parladı. Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Keçiören ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlık görevlerine seçilme sürecinde arşivine TV kasetleri de eklendi. Kendisine rakip olarak çıkan kendisinden sonra Keçiören Belediye Başkan'ı olan "Bizim Turgut"u bunlar sayesinde eledi. AKP'nin kuruluş aşamasında bir ara genel başkanlığına soyundu. Başarılı olamayacağını anlayınca yerini korumayı tercih etti. Bu süreçte ekonomik olarak ve "Çevre" edinme açısından son derece güçlendi.
TV sahibi oldu. Futbol takımı aldı. Oğlunun geleceği için alt yapı oluşturdu. Bunları yaparken parti içinde kendisine muhalefet edenleri "ARŞİVİ" sayesinde susturdu. Sıradan "BİRİ" olmadığını kanıtladı. İstifa etmesi istenen Ankara Büyük Şehir Belediye Başkan'ı Melih Gökçek bu andan itibaren pimi çekilmiş "siyasi" bir el bombasıdır. Nerede, ne zaman patlayacağı belli olmaz.